GündemGök kubbede hoş bir seda bıraktı!

Gök kubbede hoş bir seda bıraktı!

24.12.2021 - 07:01 | Son Güncellenme:

Klasik Türk müziğinin önemli isimlerinden Alâeddin Yavaşca dün 95 yaşında yaşamını yitirdi. Müzik kariyerinin yanında hekimlik mesleğini de başarıyla sürdüren Yavaşca "40 sene hekimliğin gereğini yapmışımdır. Musiki ile de dinlenmişimdir" diyordu...

Gök kubbede hoş bir seda bıraktı

GÖRKEM EVCİ - Türkiye, Alâeddin Yavaşca'nın sesini ilk kez 1949'da İstanbul Radyosu'ndan duydu. Henüz 23 yaşında olan genç solistin, yıllar içinde kulaklarda yer edecek, dinleyene huzur veren lâtif sesi radyolardan evlere doluyordu. Çocukluğunda, memleketi Kilis'te dost meclislerinde şarkılar söyleyen Yavaşca'nın sesi, artık ülkenin dört bir köşesine ulaşacaktı. Kilis'te, Tanburi Cemil Bey'in plaklarının dinlendiği bir evde, köklü bir ailenin en küçük çocuğu olarak büyümüştü Yavaşca. Müziğe olan yeteneği ve ilgisi küçük yaşlarda fark edilmiş, çocukluğu, gençliği o dönemlerde geçmiş pek çok kişi gibi sahneye ilk adımını Halkevi'nde atmıştı. Lise yıllarında ailesinin İstanbul'a göç etmesi, hayatındaki dönüm noktalarından biri oldu. Yavaşca, İstanbul'da çok genç yaşlarda Sadettin Kaynak, Münir Nurettin Selçuk, Mesut Cemil, Artaki Candan gibi önemi isimlerle tanıştı, onların müzik bilgisinden faydalandı.

Haberin Devamı

Meşk ile eğitim

Osmanlı'da klasik müzikte kullanılan eğitim tekniği "meşk"tir. Usta-çırak ilişkisine dayanan bu metot, müzik bilgisinin notadan, kitaptan okunarak değil doğrudan doğruya bir üstattan öğrenciye aktarılması, eserlerin hoca tarafından öğrenciye ezberletilmesi şeklinde özetlenebilir. Yavaşca, işte bu "meşk zinciri"nin son halkası kabul edilir. 18. yüzyıla kadar kesintisiz uzanan bu zinciri Yavaşca şöyle özetler: "Sadettin Kaynak’ın hocası Kazım Uz'dur (1872-1938). Kazım Uz'un hocası Zekâi Dede'dir. (1825-1897); Zeki Arif Ataergin’in hocası Rauf Yekta'dır, Rauf Yekta'nın (1871-1935) hocası Zekâi Dede'dir. Dr. Suphi Ezgi (1869- 1962) hocamdır, onun direkt hocası Zekâi Dede'dir (1825-1897), Zekâi Dede'nin hocası Hamâmizâde İsmail Dede Efendi’dir (1778- 1846), Hammâmizâde’nin hocası Uncuzâde Mehmed Emin Efendi’dir. Uncu Emin Efendi’nin de hocası III. Selim’in de tambur hocası olan Tanburi İsak'tır (1744- 1814)"

Haberin Devamı

Hekimliği bırakmadı

Yavaşca'nın müziğe olan ilgisi, eğitimine engel olmadı. 1945'te İstanbul Erkek Lisesi'nden birincilikle mezun olan Yavaşca İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girdi ve buradan da 1951'de mezun oldu. Müziğe olan tutkusu, profesyonel bir kariyere dönüşse de hekimliği asla bırakmadı. Kadın doğum uzmanı olan Yavaşca, 1990 yılına kadar yöneticilik de dahil olmak üzere mesleğini icra etti. Yavaşca, gönül verdiği bu iki mesleği "40 sene hekimliğin gereğini yapmışımdır. Musiki ile de dinlenmişimdir" sözleriyle anlatır.

Yavaşca'nın tıp alanındaki akademik kariyerini müzik alanındaki akademik çalışmaları izledi. 1975'te Türk müziği alanında eğitim veren ilk konservatuvar olan, daha sonra İstanbul Teknik Üniversitesi'ne bağlanan Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı'nın kurucuları arasında yer aldı. Yıllarca üniversitede görev yaptı, pek çok öğrenci yetiştirdi. Hekimlik yaşamı ve müzik o denli birlikte yürüyordu ki konservatuvarın ilk kuruluş toplantıları muayenehanesinde yapılmıştı. Pek çok müzik erbabı buraya gelir giderdi. Bestekâr Mustafa Nafiz Irmak, hicaz makamındaki "Kanaryam Güzel Kuşum" şarkısını, Yavaşca'nın muayenehanesindeki meşhur kanaryalardan ilhamla yazıp bestelemişti.

Haberin Devamı

Yüzlerce beste yaptı

Yavaşca, aralarında "Artık Bu Solan Bahçede Bülbüllere Yer Yok", "Ağlar Gezerim Sâhili", "Geçmesin Günümüz Sevgilim Yasla", "Kimseyi Böyle Perişan Etme Allah'ım" gibi eserlerin de bulunduğu 600'den fazla besteye imza attı. Bu besteler arasında güftesi de kendisine ait onlarca eser var. "Boğaziçi Şen Gönüller Yatağı", "Sarı Mimozamsın Sen Benim", "Rûhum Şu Gelen Yılda Bile Mâziyi Andı", güftesi Yavaşca'ya ait şarkılardan yalnızca birkaçıdır...

Evi müze olarak açılacak

Yavaşca’nın ölümü memleketi Kilis’te de büyük üzüntüye yol açtı. Yavaşca’nın adı Kilis’te bir kültür merkezi ve bir parka verilmiş, parkta bir de heykeli yapılmıştı. Doğduğu büyüdüğü evi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağışlayan Alaeddin Yavaşca’nın adına müze yapıldı. Müzenin kısa süre sonra hizmete açılması planlanıyor. İl Kültür ve Turizm Müdürü Cuma Özdemir, Yavaşca’nın hayatını kaybetmesinin üzüntüsünü yaşadıklarını ifade ederek, “Alaeddin Yavaşca, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Müziği ödülüne layık götürülen bir kişidir. Kendisi bıraktığı eserlerle, yetiştirdiği öğrenciler ile hep insanımızın hafızasında kalacaktır. İçinde bulunduğumuz restorasyonu tamamlanan ev, Alaeddin Yavaşca’nın doğup büyüdüğü, okuduğu, büyüdüğü ev, bakanımızın talimatıyla evin restorasyonu tamamlandı. 15 güne kadar da açılışını yapacağız” dedi.

Haberin Devamı

Gök kubbede hoş bir seda bıraktı

Mirasını bağışladı

Sesiyle 72, besteleriyle 70 yıldır bizlerle olan Yavaşca, hayat sahnesinden çekilse de şarkılarıyla daima bizimle kalmaya devam edecek. Eserlerinin telif haklarını da içeren mirası ise Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı aracılığı ile gençlerin geleceğini aydınlatacak. Türk müziğinin bu büyük ustasını, yıllar önce mezar taşına yazılmasını vasiyet ettiği dizelerle uğurlayalım: “Akıbet göçtü Yavaşca âlem-i mânâya / Ruhunu teslim eyledi ol ulu Mevla’ya.”

Kanaryalar dostu ve ilham kaynağıydı

Yavaşca’nın en büyük tutkularından biri olan, muayenehanesinde bestelere ilham veren kanaryaları... Yavaşca’nın doğayla iç içe olduğu Kırklareli’ndeki çiftliğinin hikâyesinde de başrol bir bülbülündür. Bir yürüyüş sırasında bülbülün sesinden çok etkilenen Yavaşca, ıslıkla yaptığı melodiye bülbülün aynı şekilde karşılık vermesi üzerine burada kalmaya karar verdiğini anlatır.

Haberin Devamı

Gök kubbede hoş bir seda bıraktı

Siyasilerden taziye mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca’nın vefatı dolayısıyla eşi Ayten Yavaşca ile telefonda görüşerek taziyelerini iletti. Erdoğan, sosyal medya paylaşımda ise şu ifadelere yer verdi: “Türk müziğinin duayen ismi, musiki sanatçısı ve bestekâr Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Beyefendi’ye Allah’tan rahmet niyaz ediyor, ailesine, tüm sevenlerine ve sanat camiamıza başsağlığı diliyorum.” CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da, paylaşımında “Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca’nın vefatından dolayı büyük üzüntü duydum. Yavaşça’ya Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve sanat camiasına başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise mesajında, Yavaşca için “Türk sanat müziğinin duayen bir ismini daha kaybetmenin derin üzüntüsüyle Devlet Sanatçımız Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca’ya Allah’tan rahmet; ailesine ve tüm sanat camiamıza başsağlığı diliyorum” dedi. MHP lideri Devlet Bahçeli de sosyal medyadan “Merhum Yavaşca, sade hayatıyla, tevazuyu elden bırakmayan şahsiyet vasfıyla, aynı zamanda milli ve manevi değerlerle samimiyet ölçeğinde bütünleşen kalbi hasletiyle hayran kitlesini ve hürmet çemberini devamlı genişletmiştir” mesajını yayımladı.