Göbeklitepe Frankfurt’ta

Nobel’li yazar Olga Tokarczuk’tan Margaret Atwood’a, Göbeklitepe’den İskandinavya etkinliklerine uzanan bir yoğunlukta Frankfurt Kitap Fuarı, ikinci gününde de pek çok etkinliğe ev sahipliği yaptı. Bir tarafta edebiyat ajanları, en çekişmeli görüşmelerde masalara otururken diğer tarafta basın mensupları Polonya’nın henüz meşhur olan yazarı Olga Tokarzcuk’u yakalamanın derdindeydi.

Yeni kitaptan ipucu

Günün erken saatlerinde başlayan etkinliklerde Norveç’in bir diğer ünlü (polisiye) yazarı Jo Nesbo, okurlarının ve basın mensuplarının karşısına çıktı. Yazar yeni yazdığı kitabına dair bir ipuçları verdi ve fuarların hem yazarlara hem de okurlara olan etkisine değindi. Fuarın bir diğer etkinliği ise, gelecek yıl fuarda konuk ülke olarak yer alçak Kanada’ydı. 2020’de iyi bir kampanya ile fuarda yer alacağını kanıtlayan Kanada, farklılıklara ve kendinden olmayana kucak açacağını gösteren bir program hazırlığında olduğunun sinyallerini verdi.

2019 yılının Türkiye’de Göbeklitepe Yılı ilan edilmesiyle birlikte pek çok etkinlik yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Bunlardan biri de Frankfurt Kitap Fuarı’ndaki Türkiye Pavyonu’nun gerçekleştirdiği bir söyleşiydi. Prof. Dr. Necmi Karal, yazar Metin Celal ve yazar Yonca Eldener’in yaptığı söyleşide, Göbeklitepe’nin insanlık tarihi açısından önemine değinildi.

Türk kahvesi molası

Göbeklitepe’ye ait yayınlarla fuarda yer alan Türkiye pavyonunda aynı zamanda ziyaretçilere UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki bu arkeolojik kent için hazırlanan anahtarlıklar dağıtıldı.

Yaklaşık 740 bin nüfuslu Frankfurt’un nüfusunun yüzde 13’ünü Türkiye asıllı göçmenler oluşturuyor. Dolayısıyla kentin hemen her noktasında Türkçe konuşabilmenin konforunu yaşıyorsunuz. Bu konfor, fuar alanı için de geçerli. Buradaki ekibin çoğunu Türkçe konuşan Almanlar oluşturuyor. Fuar çok yoğun geçse de gün içinde bir Türk kahvesi molası vermek için Türkiye Pavyonu’na uğramayı adet edinen fuar ekibi üyeleri, Göbeklitepe’yi de bu yılki fuar sayesinde tanıdıklarını anlattı. Fuarda çalışan halkla ilişkiler görevlisi Hakan Eroğlu, ailecek hemen her yıl bayramda ya da yaz döneminde Türkiye’ye geldiklerini, ancak Göbeklitepe’nin ismini dahi duymadığını belirtti ve fuarın son gününü beklediğini söyledi. Bunun nedeni ise, fuarın son günü ülke pavyonlarının, stantta sergilediği kitaplarını fuar çalışanlarına ya da fuarı ziyarete gelenlere hediye etmesi... Hakan Eroğlu da bu sayede, fuardaki Göbeklitepe kitaplarından birine sahip olmayı bekliyor.

Romanlar ilk kez temsil ediliyor

Frankfurt Kitap Fuarı 71 yıldan bu yana düzenlense de hala ilklere ev sahipliği yapmayı başarıyor. Önceki gün fuarda, Roman Pavyonu’nun açılışı vardı. Roman aktivist ve yazar Veijo Baltzar’ın çabalarıyla ilk kez stant açan Roman halkı, edebi anlamda temsiliyetin önemini bir kez daha göstermiş oldu. Baltzar’ın deyişiyle Frankfurt Kitap Fuarı sayesinde önümüzdeki günlerde daha çok Çingene edebiyatından eseri kitap raflarında göreceğiz.