16.09.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
AA
Türkiye’de genetik bozukluk tespitini yapabilecek altyapıya sahip olduklarını kaydeden Kalfoğlu, şu bilgileri verdi: “Diyelim ki benim genlerimde şiddete yatkınlık var. ‘Genlerim o tarafa kayıyor, şiddete yöneleyim’ olmaz. Ben böyle bir ortamda büyümezsem, şiddeti görmez, tanıyıp benimsemezsem, istediği kadar o tarafa yönelik bir gen haritam olsun ben şiddet uygulamam. Tam tersi genlerinizde yok ama çevreniz öyle davranıyorsa o zaman siz şiddet kullanırsınız” dedi.
‘İlk kez İtalya’da’
Dünyada ilk kez İtalya’da bir insanın DNA’sı yüzünden şiddetle ilgili bir davada indirim uygulandığını ifade eden Kalfoğlu, şöyle konuştu: “Psikiyatrik bozukluğu olan bir adam İtalya’da birini öldürüyor. İleri tahrik var, ‘bana bilmem ne dedi’ diyor. Öldürülen buna laf etmiş, o da bunu dinine algılıyor ve adamı öldürüyor. Adam ruh hastası ve de raporu var. Bu nedenle ceza indirimi uygulanıyor. Adamı savunan kadın avukat, ‘Müvekkilimin genleri bozuk, biz bu tespiti yaptırdık’ diyerek ayrıca indirim istiyor. Mahkeme de adamın şiddete yönlendirecek cinsten genleri olduğu tespiti üzerine indirilmiş cezayı 1 yıl daha indiriyor.”
‘Benim doğam öyle der’
Konuyu Türkiye açısından ele alan Kalfoğlu, emsal oluşturabilecek bu durumun, kadına şiddet davalarında fecaat oluşturabileceğini savundu. Kalfoğlu, “Adamın gen haritası bozuk, ‘Ben yapmadım, Allah yaptırdı bana’ diyebilir. ‘Benim doğam öyle ne yapalım’a gider ki çok tehlikeli. Türkiye’de teknik altyapı mevcut. Adli Tıp’ın kendisi bile yapmaya başlayabilir bu işi. Bir avukat müvekkiline rapor aldırır, bunu savunmasına koyar ve ceza indirimi talebinde bulunabilir” ifadelerini kullandı.