Fransa'dan Türkiye'ye TIR'ıyla kolilerce yardım taşıyan Gülfem: 'Yoldayken sanki çığlıklarını duydum'
Yıllar önce Yozgat’tan Fransa’ya taşınan ve 4 yıldır da TIR şoförlüğü yapan gurbetçi Gülfem Zengin, tüm Türkiye’yi yasa boğan deprem felaketi sonrası kendi TIR'ıyla 4 bin 300 kilometrelik yolu tek başına katederek Kahramanmaraş'a yardım getirdi. "Ne uyuyabildim ne de yiyip içebildim. Sanki yollarda insanların yardım çığlıklarını duydum" diyen genç kadın neler hissettiğini ve yaşadıklarını anlattı.
Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Tüm Türkiye başta merkez üssü Kahramanmaraş olmak üzere 11 ili vuran deprem felaketiyle sarsıldı. Dünyanın pek çok ülkesinden gelen yardımlara Fransa'daki gurbetçilerimiz de katıldı. Fransa’dan Türkiye’ye 6 ülke geçip TIR'ına yüklediği yardım kolileriyle binlerce kilometre yol gelen Gülfem Zengin (24), yaşadıkları üzüntüyü tarif etmekte zorlandığını dile getirdi.
BİN 430 YARDIM KOLİSİNİ TEK BAŞINA GETİRDİ
Depremin ilk günleri Fransa'da kimsenin bir şey yiyip içemediğini, herkesin yemekten bile utandığını dile getiren Gülfem Zengin, TIR'ıyla deprem bölgesine yardım götürmek istiyordu. Gülfem Zengin yardım edebilmek için birlik olabilecekleri bir dernek ararken, çoğunluğu Kahramanmaraşlı gurbetçilerden oluşan, Fransa’nın küçük bir köyünde yaşayan ve dernekte başkanlık yapan Gökhan Kaya ise yardımları Türkiye’ye götürecek bir TIR şoförü arıyordu. Yolları bir tesadüfle kesişen Gülfem Zengin ve Gökhan Kaya, binlerce kilometre öteden depremzede ailelere yardım götürmek için seferber oldu. Resmi evrak ve izinleri ayarlayan Gökhan Kaya, Gülfem Zengin’in TIR'ına yaklaşık bin 430 koliden oluşan yardımları köy sakinleriyle birlikte hazırlayıp koydu. Öncesinde köyden 4 TIR daha yola çıkaran gurbetçiler, kıyafetten battaniyeye, bebek mamasından yastık, yorgana kadar çeşitli eşyaları deprem bölgesine gönderdiler. Fransız, Türk demeden tüm köy halkı yardım etmek için seferber oldu. Ailelerinden de pek çok kayıp olan gurbetçiler, hızlı bir şekilde organize olarak TIR'larca erzak topladı.
'4 GÜN BOYUNCA SADECE SU GİBİ BİR ÇORBA İÇTİM'
4 gün boyunca binlerce kilometre yol giden genç kadın üzüntüsünden yiyip içemiyordu. Sadece su gibi bir çorba içerek ve gözleri yorulduğunda 45 dakika kadar dinlenerek Fransa’dan Türkiye’ye gelen Gülfem Zengin, "Yardımları bir an önce ulaştırabilmek istedim, yorgunluğumu dahi hissetmiyordum. 4 gün boyunca sadece su gibi bir çorba içtim. Onu da mecburiyetten içtim; insanların bana ihtiyacı var, ayakta kalmalıyım diye yaptım. Yolda da gözlerimin uykuya ihtiyacı olduğu anda durup çok az dinlendikten sonra yeniden yola devam ettim. Normalde yolculuk yaparken 5-6 saat uyusam bile o kadar enerjik olamam ama tek amacım yardımları götürebilmek olduğu için yorgunluğumu bile fark etmedim. TIR'ım tamamen yardım kolileriyle doluydu. Yolda frene basarken koliler devrilmesin diye dikkat ediyordum ama hiçbirine bir şey olmadığını gördüm gayet rahat bir şekilde geldim. Deprem bölgesindeki insanları düşündükçe, TIR'da yattığım yer bile battı. Normal bir zamanda olsa bu kadar yol alarak gidebilmem çok zor olurdu ama ben hiçbir şey hissetmedim. Onlara canım feda" bilgisini paylaştı.
‘SANKİ YOLDA İNSANLARIN YARDIM ÇIĞLIKLARINI DUYDUM’
Günlerce Fransa’dan Türkiye için yardım getiren Gülfem Zengin, yollarda yıkılan evleri görünce çok kötü olduğunu ve uzun süre o şokun etkisinde kaldığını dile getirdi. "Bir ara yollarda sanki insanların yardım çığlıklarını duyduğumu hissettim" diyen Gülfem, deprem bölgesinde yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Gördüklerimin gerçek mi hayal mi olduklarını ayırt edemedim. Kendimi çok kötü hissediyordum. Kahramanmaraş’a geldiğimde, orayı görünce bir boşluğa düştüm. Ne hissedeceğimi ve ne düşüneceğimi bilmiyordum. Kafam resmen durmuş gibiydi. Çok büyük bir üzüntü içindeydim, aynı zamanda büyük bir boşluk içindeydim. Haberlerdeki gibi değildi, buraya gelince çok başka olduğunu görüyorsun. Herkes elinden geldiğince yardım etmeye çalışıyordu. Deprem bölgesinde bir amcayla karşılaştık. Bize ağlayarak ailesindeki herkesi kaybettiğin söyledi. İnsan, teselli etmek için bir şey söyleyemiyor. Enkaz bölgesinde çalışıyordu, ailesini kaybetmiş ama diğer insanlara yardım ediyordu. Hepimizi anlattıklarıyla ağlattı ve çok etkiledi.”
"Yardım götürebilmenin heyecanıyla geldiğim için yolda korku hissetmedim" diyen Gülfem Zengin, "Böyle bir durumda gurbette olmak zor. Uzakta olup o anda müdahale edemiyor olmak bizim için kötü bir duyguydu. Yapabildiğimiz tek şey, gücümüz yettiğince oralara yardım ulaştırmak oldu. Elin ayağın tutuyorsa o insanlara yardım etmen gerekiyor. Yardım edenler, getirenler herkes sağ olsun. İyi ki gelmişim" şeklinde konuştu.
