26.10.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Ankara - Milliyet
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 23 Ekim’de Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde açıklanan 2023 Eğitim Vizyonu ile ilgili soruları cevaplandırdı. Liselere girişte sınavla öğrenci alan okul sayısını 3 yılda yüzde 40 kadar azaltacaklarını kaydeden Bakan Selçuk, 3600 ek göstergeyle ilgili 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde bir haber vereceklerini dile getirdi. Formasyon eğitimi yerine gelecek Öğretmenlik Mesleği Uzmanlık Programı’nın detaylarını da açıklayan Selçuk, konuk olduğu AA Editör Masası’nda şu açıklamalarda bulundu:
- HUKUKİ SÜREÇ YÜRÜYOR: Danıştay’ın “Öğrenci Andı” kararıyla ilgili hukuki süreç yürüyor. Burada oturup da bir şekilde ateş etmenin, ‘Bu böyledir, bu böyle değildir’ demenin benim hem tabiatım icabı hem de şu arada eğitimin menfaati icabı bunun bir hukuki süreç olduğunu söylemekle yetiniyorum.
- ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ UZMANLIK PROGRAMI: Öğretmenlik hakkını kim elde ettiyse, Öğretmenlik Mesleği Uzmanlık Programı dediğimiz içeriği onlar alacak. Tezsiz yüksek lisans formunda 1 yıl süren ama aynı zamanda öğretmenlik hakkını kazanmış kişinin bu programı alırken okulun içinde de olacağı, yani Milli Eğitimin personeli olarak çalışacağı bir durumdan söz ediyoruz. Dolayısıyla yüz binlerce kişinin ekstra formasyon almasına gerek yok. Kim öğretmenlik hakkı kazanıyorsa sadece onlar alsın. Bunu üniversitelerimiz yapacak.
- 3600 EK GÖSTERGE: 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde bir haberimiz olacak.
- OKUL MÜDÜRLERİNE KADRO: Okul müdürleriyle ilgili bir kadro ihdas etmeyi planlıyoruz. MEB’in içinde öğretmen olan, yönetici insanlar, belirli kriterleri karşılarlarsa ki bu bir sınav olabilir, biz onları okul müdürü olarak atarız. Meslek Kanunu’na bağlı olarak da kadrosunu veririz, şimdiki gibi ikincil görev olarak yapmazlar okul müdürlüklerini, gerçekten yönetici olarak çalışırlar. Her yıl da değerlendirilirler.
- ÖĞRETMEN AÇIĞI: Artık emeklilerin sayısı kadar öğretmen alınacağı bir şeye doğru gidiyoruz. Mevcut öğretmenlerimizi daha iyi değerlendirmemiz söz konusu olabilirse, öğretmen ihtiyacında azalmada da söz konusu olabilir. Şu anda 100 bini biraz geçen ihtiyaç gibi görünüyor ama 20 bin ek atama olunca bu tekrar 70-80 bine doğru inecek. Ondan sonraki durum tamamen Hükümet kararı, kabine kararı. MEB’in ‘Ben şu kadar öğretmen aldım’ diye kendi başına bir karar vermesi söz konusu değil.
- SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN: Sözleşmeli öğretmenlerin olmadığı dönemlerde, 2 yıl önce atanan 27 bin öğretmenin 25 bini bölgeden ayrıldı. Devlet oradaki her bir çocuğun geleceğini düşünmek zorunda. Orada 1 milyona yakın çocuğumuz var. Bu çocuklarımızın öğretmenlerini biz tedarik etmek zorundayız. Eğer mevcut düzende bu olursa, orada öğretmen tutabilme ihtimalimiz çok zayıflıyor. Sözleşmeli öğretmenliğin ana gerekçesi bu. Kalkınmada öncelikli yörelerde tazminatı getirmek, başka tedbirler almak ve 3+1 ile ilgili iyileştirme yapmak, birçok tedbir alarak oradaki ortamı düzenlemek gibi bir çabamız var. 2016’da atanan sözleşmeli öğretmenlerimiz 4. yılını bitirdiklerinde kadrolu öğretmenlerimiz gibi tayin isteme ya da başka hakları hukukları tamamen geçerli olacak. Eğer olmasaydı 6. yılın sonunu beklemek gerekiyordu. Ücretli öğretmenlerin maaşlarının iyileştirilmesiyle ilgili çalışmanın da yılbaşından sonra hayata geçmesini bekliyoruz.
- OKULLAR ARASI FARK YÜZDE 60: İmkanları en iyi olan okulumuzla imkanları en kötü olanlar arasında yüzde 60’ların üzerinde bir fark var. Okullar arasındaki başarı farkı azaldığı zaman, vazgeçme maliyeti konusunda başka bir bakış açısının söz konusu olacak. Çocuk, “Ben şu okulda da bu okulda da aşağı yukarı benzer imkanlarla karşılaşacağım” diyecek. Ve büyük bir sınav maratonuna girmeyecek.
- HER AY SORU YAYINLANACAK: Liseye girişte örnek sorular yayınlandı. Hangi dersten ne tür sorular çıkacağını her ay yayınlayacağız. Ezber sorusu değil, muhakeme sorusu olacak. Sınav gelecek yıl daha az stresli, çocukların neye çalışacağını çok net olarak bildiği bir düzende sürecek. Belli bir süre sonra sınavla öğrenci alan okul sayısını azaltmak istiyoruz. 3 yıl içerisinde yüzde 40 kadar azalacak.
- DERS ÇEŞİDİNDE AZALMA OLUR: Teneffüsler bizim en önemli derslerimiz. Çünkü çocuklar teneffüslerde çok şey öğreniyor, paylaşıyor, sosyalleşiyor. Ders saatlerinde çok büyük bir azalma olmaz ama ders çeşidinde azalma olur, ilkokul için söylüyorum. Mesele bunu nasıl dolduracaksınız? Burada da kilit kavram, Tasarım-Beceri Atölyeleri.
- 5 YAŞINDA İLKOKULA BAŞLANMAZ: Okul öncesi 5 yaşta zorunlu olsun temennisi güzel bir şey. Fakat bunun 18 bin ilave öğretmen, 20 bin civarında derslik gerektirdiği, bunun bütçesinin şu olduğu, bunun altyapısı için Türkiye’de köy altı yerleşim bölgeleri, ilçeler, hangi katmanda ne kadar açık olduğuyla ilgili ciddi bir hesaplama gerekiyor. Bu 3. yılda başlayabilecek bir proje. Bir eğitim bilimci olarak çok rahatlıkla söyleyebilirim, 5 yaşında ilkokula başlanmaz. Burada önümüzdeki yıl bir düzenleme yapılacak.
- ÖĞRENCİ BAŞARI İZLEME ARAŞTIRMASI: İlkokul, ortaokul, lisede sadece birer sınıfta yapılacak, araştırmalar sürüyor. Bu merkezi değil bölgesel olacak. Bizim derdimiz çocuğu değil, sistemi ölçmek. Kendi eksiğimizi görmek için izleme araştırmasını yapıyoruz. PISA ya da TIMSS nasıl yapılıyorsa bunu kendi ülkemiz için yapmayı arzu ediyoruz.
KALKINMADA ÖNCELİKLİ 3 BÖLGE VAR
- Kalkınmada öncelikli üç ayrı bölge için değişen tazminat oranları söz konusu. Şehir merkezinde, köylerde olması ya da X, Y şehrinde olmasına göre bunlar değişecek. Bunun tahmini miktarları, il merkezlerinde, illerin ilçelerinde ya da köylerinde görev yapan öğretmenlere yönelik simülasyonlarımız var. Kuruşu kuruşuna rakam olarak bizim tahmini hesaplarımız var. İllerin adı da var. Adıyaman, Ağrı, Ardahan, Erzurum, Iğdır, Kars bir grupta, Bayburt, Erzincan, Şanlıurfa bir grupta. Bunların çalışmaları yapılmış vaziyette. Bunu bir teklif olarak göndereceğiz, Meclis, karar verecek.
- Öğretmen 657’de sıkışmış vaziyette. Kendisine özel kanunu yok. Halbuki bunların ataması, yükselmesi, disiplin meselesi, kariyer meselesi, ek gösterge, tazminatları vs... Bunların hepsi özelleşmeli.