03.05.2017 - 14:54 | Son Güncellenme:
İHA
Türkiye İş adamları ve Sanayiciler Federasyonu (TUSKON) ve üye şirketlerine yönelik “FETÖ/PDY” soruşturması tamamlanarak FETÖ lideri Fetullah Gülen ve 35’i tutuklu 85 iş adamı hakkında iddianame hazırlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan 120 sayfalık iddianamede, İsa Akalın ve Emre Er adlı kişiler ‘ihbar eden’ sıfatıyla yer aldı. İddianamede 1 numaralı şüpheli olarak FETÖ elebaşı Fetullah Gülen gösterildi. İddianamede firari şüphelilerden FETÖ lideri Fetullah Gülen, TUSKON Başkanı Rızanur Meral ve TUSKON Genel Sekreteri Mustafa Muhammet Günay’ın “anayasayı ihlal”, “TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Silahlı terör rögütü kurmak veya yönetmek” ve “Özel belgede sahtecilik” suçlarından 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 16 yıldan 25 yıl 6’şar aya kadar hapisleri istendi.
15'ER YIL HAPİS
İddianamede aralarında Ömer Faruk Kavurmacı, Ahmet Tuzlu, Cahit Durmaz, Faruk Güllü,İsmail Hakkı Kısacık, , Mehmet Fatih Baltacı, Murad Abdurrahman Baltacı, Murat Atakan Kayalar, Mustafa Şevki Kavurmacı, Rana Tezcan Açıkgöz, Harun Akca, Mehmet Zenginer, Salih Zeki Azak, Semih Sadır, Tolga Güven, Yüksel Nalbant ve Süleyman Düzgün’ün de bulunduğu diğer 83 iş adamının “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Şüphelilerden Ramazan Erdem, Serkan Ercan ve Süleyman Tari'nin örgüt üyeliği suçunun yanında “özel belgede sahtecilik” suçundan 1’er yıldan 3’er yıla kadar hapisleri istendi.
O FOTOĞRAF DELİL OLDU...
TUSKON ve üye şirketlerine yönelik hazırlanan iddianamede, Rızanur Meral’in başkanı olduğu TUSKON’daki Türkiye Cumhuriyeti hükumetini açıkça tehdit ettiği açılış konuşmasına, ayakta alkışlayarak destek veren iş adamlarının bu davranışlarının örgüte mensubiyetlerinin birer delili olarak kabul edildiği belirtildi. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Federasyonu (TUSKON) ve üye şirketlerine yönelik 86 iş adamı hakkında hazırlanan iddianamede, FETÖ’nün gelir kaynaklarından birinin, TUSKON ve bağlı federasyon, dernek, şirket ile vakıflardan toplanan aidatlar olduğu ifade edildi. FETÖ’nün sisteme sokmakta sıkıntı yaşadığı himmetleri, kendisine bağlılığı konusunda şüphe duymadığı ve güvenerek tayin ettiği iş adamları üzerinden aştığı, bu şekilde toplanan paraların belirlenen iş adamlarına verildiği kaydedilen iddianame, maddi durumu yerinde olan örgüt üyesi iş adamının da hem gerektiğinde o parayı kendi parasıymış gibi bankaya yatırabildiği, hem de örgütün o parayla ilgisi olduğuna dair resmiyete dökülebilecek bir sorunu ortadan kaldırıldığı belirtildi.
İddianamede 1 Mart 2014’de yapılan TUSKON 5.Olağan Genel Kurul Toplantısında, seçimle iş başına gelmiş Türkiye Cumhuriyeti Hükumetinin açıkça tehdit edildiğine vurgu yapılarak,Türkiye Cumhuriyeti Hükumeti adına hiçbir temsilci katılmamasına ve bu hususun önceden bilinmesine rağmen söz konusu toplantıya bazı iş adamlarının iştirak ettiği anlatıldı.
RIZANUR MERAL'İN TEHDİTKAR KONUŞMASINI AYAKTA ALKIŞLADILAR
Toplantıda Rızanur Meral’in açık şekilde FETÖ/PDY propagandası yaptığı, hükumeti ve örgüte biat etmeyen vatandaşları hedef aldığı ve 15 Temmuz darbe girişimiyle sonuçlanan örgüt eylemlerinin fitillerinden birini ateşleyecek konuşmasına çoğu zaman ayakta alkışlayarak destek veren şüphelilerin bu davranışlarının örgüte mensubiyetlerinin birer delili olarak kabul edildiği ifade edildi. TUSKON 5.Olağan Genel Kurulu'nda kaçak şüphelilerden TUSKON Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral'in yaptığı açılış konuşmasında kullandığı birçok ifadenin ve genel olarak söyleminin FETÖ’nün kuruluş ve varoluş amacıyla birebir örtüştüğüne değinilen iddianameye, söz konusu konuşmanın çözümü aktarıldı.
BÜYÜDÜKÇE ÖRGÜTE FİNANS SAĞLADILAR...
Şüpheli Rızanur Meral'in açıkça Bank Asya'yı sahiplenip, örgüt üyelerinin örgütsel bir tavır göstermek suretiyle bankaya desteklerini de överek, bankanın tüm yasa dışı faaliyet ve işlemlerine de örgütün finans kaynağının kesilmemesi uğruna örgütsel bir tavırla sahip çıktığı belirtildi. İş hacimlerini olabildiğince arttırmak, sektörlerindeki rakip şirketlerden her zaman bir adım önde olmak, varlıklarına varlık katmak, rakip şirketleri her alanda mevcut yasa dışı örgüt yapılanmasının sağladığı güçle bertaraf etmek amacıyla hareket eden örgüt üyesi iş adamlarının, şirketleri örgüt sayesinde paraya para kattıkça bu yükselişin bir diyeti olarak örgüte her daim finansal destek sağladıkları anlatıldı.