Failler ‘meçhul’ dava ‘sanıksız’

1990’lı yıllarda Behçet Cantürk, Savaş Buldan, avukatlar Medet Serhat ve Yusuf Ekinci’nin öldürülmesinin de aralarında olduğu 17 faili meçhul cinayet nedeniyle yargılanan İbrahim Şahin, 2011’deki itiraflarıyla davanın açılmasına neden olan Ayhan Çarkın’ın ifadeleri için “deli saçması” dedi. Mahkeme Başkanı’nın davalı avukatlarla tartışıp salonu terk ettiği duruşma sonunda mahkeme heyeti, İbrahim Şahin’in ‘vareste tutulmasına’ karar verdi; Şahin artık duruşmalara gelmeyecek.
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Mehmet Ağar, Özel Harekât polisleri ve “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da arasında bulunduğu 19 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Duruşmaya sanıklardan sadece İbrahim Şahin katıldı.

Yurtdışı yasağı kalktı
Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ve HDP Mardin Milletvekili Erol Dora’nın da izlediği duruşmada, Mehmet Ağar’ın yurt dışına çıkış yasağının Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kaldırıldığı açıklandı.
Duruşmada savunma yapan Şahin, 1970’te ASALA ile PKK’nın Lübnan’da bir araya geldiğini, Kürdistan’ı kurmak istediklerini, ‘PKK kesinlikle Anadolu Müslümanlarını temsil etmediğini’ savundu; kendisi 1993’te İstihbarat Daire Başkanı olduğunda MİT, MOSSAD ve CIA arasında operasyonel anlaşma yapıldığını, bunların tesadüf olmadığını söyledi. Ahyan Çarkın’ın itiraflarının “akla ziyan” ve “deli saçması” olduğunu savunan Şahin, “Zerre kadar faili meçhul cinayetlerle alakam yok” dedi.

Hâkim cübbe çıkardı
Mağdur avukatlarından Yusuf Alataş, savunma yaparken, Mahkeme Başkanı Tekman Savaş Nemli’nin araya girerek ısrarla, “talebinizi söyleyin” diye uyarıda bulunması gerginliğe neden oldu. Alataş’ın, “Lütfen 5 dakika bir susun” demesi üzerine Nemli, “Mahkemenin idaresi bana aittir, 5 dakika ara veriyorum” diyerek, cübbesini çıkardı ve salondan ayrıldı; heyet üyeleri Nemli’yi takip etti.
Aranın ardından devam eden duruşmada avukat Alataş, dönemin Emniyet Genel Müdürü, eski İçişleri Bakanı Ağar’ın mahkemeye hiç gelmeden ‘özel duruşmada’ ifadesinin alındığını belirtti.
Alataş, Ayhan Çarkın’ın yer gösterme tutanaklarının, ifadeleriyle örtüştüğünü, buna rağmen ruh sağlığının tespiti için Adli Tıp’a gönderildiğini hatırlatıp “Neredeyse savcılık Çarkın’ın atfı cürüm yaparak, sanıklara iftira suçundan yargılanmasını isteyecek” dedi.
Mahkeme heyeti, avukat Alataş’ın dilekçesinde mahkemenin tarafsızlığına yönelik ifadelerin “reddi hakim” talebi olarak kabul edilmediğinden reddine, ancak inceleme için dosyanın bir kez de Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. Diğer sanıklar gibi İbrahim Şahin’in de vareste tutulduğu duruşma, 30 Ocak 2015’e ertelendi.

Dosya arada kapatılmış
13 Aralık 1994’te öldürülen eski DEP İl Başkanı Avukat Faik Candan’ın ailesinin avukatı Levent Kanat, cinayetle ilgili anlatımlarda bulunan eski Astsubay Yıldıray Soysal ile dönemin Ankara İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Ersan Topaloğlu, Jandarma Bölük Komutanı Mücahit Alkıran ve astsubay Fehmi Gedik’e soru sorabilmek için aynı gün mahkemeye getirilmelerini istedi. Kanat’ın verdiği dilekçeye göre Soysal’ın, 2009’da uyuşturucu suçundan Bitlis’te yakalandığı ve savcılıkta verdiği ifadesinde, “Faik Candan’ın 1994’te öldürüldüğünde faillerinin yakalandığını, olayın açığa çıktığını, Ankara istihbarattan gelenlerin olayı kapattığını konuştuklarını duydum” dediği açığa çıktı. Dilekçede, Bitlis savcılığının, Candan’ın öldürülmesiyle ilgili kısmı dosyadan ayırıp Ankara’ya gönderdiği, ancak bu dosyanın kapandığı belirtildi.

Soruları yanıtlamadı
Maktul Mecit Baskın’ın ailesinin avukatı Yusuf Alataş, İbrahim Şahin’in, yasa dışı cürüm işlemek üzere silahlı teşekkül oluşturmak suçundan kesinleşmiş mahkumiyeti bulunduğunu belirterek, “Hangi cürümleri işlemek için bu teşekkülü kurmuşlar” diye sordu. Şahin’in avukatı Basri Aydın, “Kabul etmediği suçlamalar için müvekkil cevap verecek durumda değil. Sorunun davamızla da ilgisi yok” dedi. Şahin ise “Bu suçlamalarla zerre kadar alakam olmadığı için hiçbir müdahilin sorusuna cevap vermek istemiyorum” dedi. Müdahil avukatları, heyete, sanığın savunmasının iyi yapılmadığı eleştirisinde bulunurken, “Ayhan Çarkın ne demiş, ne dememiş hepsini sormanız gerekir” dediler. Sanık avukatı Aydın ise “50 sefer de sorulsa aynı şeyi söyleyecek” dedi.