‘Faili meçhul’de tutuklu kalmadı

Türkiye’nin karanlık yılları olarak adlandırılan ve 1990’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlere ilişkin Mehmet Ağar, özel harekat polisleri ve “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da aralarında olduğu 19 sanığın yargılandığı davada yumruklar konuştu. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen faili meçhul cinayetler davasının duruşmasına tutuklu Ayhan Çarkın ile tutuksuz sanıklardan Korkut Eken’in de olduğu 14 sanık katıldı.
Duruşmada 9 sayfalık savunma dilekçesini okuyan Çarkın, “cinayetlere karıştığı” iddialarını kabul etmediğini belirterek şunları söyledi: “Bu cinayetler dönemin Cumhurbaşkanının, Başbakanının, MGK’nin, İçişleri Bakanlığı ve bu bakanlığa bağlı İstihbarat Daire Başkanlığı’nın ve Özel Harekat Daire Başkanlığı’nın ve MİT’in içinde bulunan Kontr-Terör Daire Başkanlığı ve kurumlarının talimatları, bilgileri ve koordinasyonları vasıtasıyla, yani o dönemki devletin yöneticilerinin bilgileri dahilinde işlenmiş cinayetlerdir. Yoksa hiç kimse pervasızca böyle cinayetler işleyemez.
Herkes bilgi sahibi fakat her nedense hiç kimse bugüne kadar kılını dahi kıpırdatmamış, olayların üzerine gitmek yerine sadece kendi egolarının peşlerine düşerek siyasi ve ekonomik rant elde etmişlerdir. Şimdi yüzleşmenin zamanıdır. Adalet huzurunda bu kirli yüzler aydınlanmalıdır.” Soruşturmanın genişletilmesini isteyen Çarkın, duruşmada tahliye edilmesini istedi.
Dava kapsamındaki 8 cinayeti işlemekle suçlanan sanık Ayhan Akça ise savunmasında verilen resmi görevler dışında hiçbir illegal faliyette bulunmadığını iddia etti. Öldürülen 8 kişinin isimlerini bile hatırlamadığını söyleyen Akçay’a cinayete kurban giden Hacı Karay’ın oğlu Emrah Karay, “Biz seni 22 senedir unutmadık. Senin babanın üzerinde sigara söndürdüler mi, naylon erittiler mi?” diye tepki gösterdi.

Yüzüme bakabilecekler mi?
Davanın öğleden sonraki bölümünde infazlarda yakınlarını kaybeden aileler söz aldı. Eşi Savaş Buldan’ı kaybeden Pervin Buldan, “Bakalım bu katillerin benim yüzüme bakabilecek cesaretleri var mı?” diye sordu. Bu sırada sanık sıralarından ayağa kalkan Çarkın “Ben bakabiliyorum” dedi. Buldan “Hepsi ellerine silah tutuşturulmuş ceplerine para konulmuş zavallı katiller. Bunlara emir verenlerin, eline silah verenlerin hepsinin yargılanmasını istiyorum. Başta Tansu Çiller ve Süleyman Demirel, Mehmet Ağar, OHAL bölge valileri, hepsi burada yargılanmalıdır” dedi.

Adalet çıkmaz buradan
Savcı, sanıkların tutuklanması talebinin reddini istedi. Bu sırada içeride HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ile Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Sabahat Tuncel, oturduğu yerden “Bu kadar polisin olduğu yerde adalet çıkmaz” diye tepki gösterdi.
Mahkeme, heyeti duruşmanın sonunda davanın tek tutuklu sanığı Çarkın’ın tahliyesine karar verirken, Korkut Eken dahil tüm tutuksuz sanıkların tutuklanması talebini ise reddetti. Mahkeme, tüm sanıkların duruşmalardan vareste tutulmalarına hükmetti. Duruşmayı 17 Ekim’e erteyen mahkeme, tüm sanıklara yurt dışına çıkış yasağı getirdi.

Mütalaa ortalığı karıştırdı

Duruşma savcısı Beşir Çiftlik, mütalaasını verirken, müşteki vekillerin sanıkların çarpraz sorgularının yapılabilmesi için duruşmalarda hazır edilmesi taleplerinin nedenini “sanıkları tahkir ve tezyif” olarak ifade etmesi üzerine müşteki avukatları duruşma savcısına tepki gösterdi.Mahkeme başkanı duruşmaya ara verildiğini açıkladı. Bu sırada bir izleyici “Halkın adaleti sizin ensenizde olacak” diye slogan attı. Salondaki müşteki ve sanık yakınları birbirine girdi. Yumruk, şişe ve sandalyelerin havada uçtuğu kavgaya salona giren polis müdahale etti.