20.01.2021 - 11:24 | Son Güncellenme:
DHA
İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Necdet Karakuş getirilirken, taraf avukatları hazır bulundu.Duruşmada, sanığın akıl hastası olup olmadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu raporunun mahkemeye ulaştığı belirtildi. Raporda, sanığın 8 Haziran ve 27 Temmuz 2020 tarihlerinde yapılan muayenesine göre sanıkta akıl hastalığı ve zeka geriliği saptanmadığı, suçu işlediği sırada eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme veya davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak boyutta bir akli arızanın içinde olduğuna delalet edecek bir tıbbi bulgu ve belgeye rastlanmadığı kaydedildi. Raporda sanığın suça karşı cezai sorumluluğunun tam olduğu ifade edildi.
AVUKATI TAHLİYESİNİ VE BERAATİNİ TALEP ETTİ
Söz verilen sanık Necdet Karakuş, "Olay günü maraton vardı, ben yol kapalı olduğundan dolayı Beşiktaş'a döndüm. Arabada kimse yoktu. O esnada gözüm karardı. Frene bastım. Ancak durdurabildim. Elime meyve bıçağı alıp kaçmaya başladım. Sonra suya atladım. Çok özür dilerim" dedi. Sanık avukatı Ahmet Adıgüzel, müvekkilinin tutukluluğuna itiraz ettiklerini belirterek "Adli Tıp Kurumu raporuna karşı beyanda bulunmak için süre talep ediyoruz. Bilirkişinin de tarafsızlığını yitirdiğini düşünüyoruz. Müvekkilimin ruh sağlığı yerinde olmadığından beyanlarına itibar edilmemelidir. Tahliyesini ve beraatini talep ederim" dedi. Sanığın diğer avukatı Yasin Ataç ise "Müvekkil ifadelerinde hayali şahısların arkadaşı olduğunu ve bunların polisle kendisini içeri attırmak için komplo kurulduğunu iddia etmiştir. Müvekkilin bu söylemleri şizofrenik olduğunu göstermektedir. Müvekkilin adli melekelerinin yerinde olup olmadığının tespiti için 6 aylık bir müşahade altına alınarak rapor verilmesi gerekmektedir. Rapor alınması için sağlık kuruluşunda kalması için adli kontrol kararı verilmesini talep ediyoruz" dedi.
DOSYA MÜTALAA İÇİN SAVCILIĞA GÖNDERİLECEK
Mahkeme, esas hakkındaki görüşünü bildirmesi için dosyanın savcıya gönderilmesine karar verdi. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
OTOBÜSÜ KASTEN İNSANLARIN ÜZERİNE SÜRDÜĞÜNÜ SÖYLEMİŞTİ
İddianamede, özel halk otobüsü şoförü Necdet Karakuş'un 3 Kasım 2019'da Beşiktaş'taki otobüs durağı ve burada bekleyen yolculara çarparak bir kişinin ölümüne ve bir çok kişinin yaralanmasına neden olduğu belirtildi. İddianamede, kazadan sonra otobüsten inen sanık Necdet Karakuş'un bazı şahısları elindeki bıçakla yaraladıktan sonra denize atladığı kaydedildi. Olay yerinin Sinanpaşa Mahallesi, Beşiktaş Caddesi, Bahçeşehir Üniversitesi otobüs durağı önü olduğu belirtilen iddianamede, otobüsün ön tekerinden itibaren 15,5 metre boyunca fren izi bulunduğu tespit edildiği anlatıldı. 4 Kasım 2019'da tutuklanan sanık Karakuş polise ve sorgu hakimliğine verdiği ifadesinde, olaydan önceki gece uyuşturucu madde kullandığını, olay sırasında frene basıp basmadığını hatırlamadığını, otobüsün kameralarını bilerek ve isteyerek bozduğunu söylediği belirtildi. Sanık ifadesinde kasti olarak kalabalığın üzerine otobüsü sürdüğünü, kalabalığa çarptıktan sonra frene basmadığını, otobüsün kendiliğinden durduğunu, otobüste bulunan meyve bıçağını alarak indiğini rastgele salladığını, daha sonra kendisini suçlu hissederek öldürmek istediğini ve Beşiktaş İskelesinden denize atladığını söylediği de yer aldı. İddianamede, sanık Necdet Karakuş'un, Yalçın Tahir Billur'u "Kasten öldürmek" suçundan ve "14 kişiyi de kasten öldürmeye teşebbüs etmek" suçundan bir müebbet ve 126 yıldan 210 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.