GündemEyvah! Çocuğum okula gitmek istemiyor

Eyvah! Çocuğum okula gitmek istemiyor

18.02.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Çocuğun anaokuluna başlaması için en az 3, ilkokul için 6 yaşında olması gerekiyor. Ancak bundan da önemlisi okula gitmeye hazır olmalı. Aksi takdirde okula uyumda ve öğrenmede güçlük yaşayan çocuk, başarısız, yetersiz gibi etiketlemelere maruz kalır ve okuldan tamamen soğur, ruhsal açıdan zedelenebilir

Eyvah Çocuğum okula  gitmek istemiyor

Aileler, çocuklarının okula hazır olup olmadığı konusunda genel olarak bir tedirginlik içindeler. Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzm. Dr. Ali Korkmaz, çocuğun anaokuluna başlamak için 3-3,5 yaşında, ilkokul için de en az 72 aylık ve üzeri olması gerektiğine dikkat çekiyor. Eğer çocuk okula gitmek istemiyorsa işte bu noktada dikkat edilmesi gereken kurallar bulunuyor. Korkmaz’a çocuğu yeni okula başlayacak ailelerin en çok merak ettikleri soruları yönelttik.

Haberin Devamı

Okula kaç yaşında başlanmalı?

Sadece biyolojik yaşının uygun olması, çocuğun okula başlaması için yeterli değildir. Ancak okula uygunluk kararı verirken bir çerçeve çizmek adına genel kabul görmüş bazı yaş aralıkları vermek durumundayız. Bu yaş ve yaş aralıklarına ek olarak okulun fiziki şartları, uygulanan eğitim öğretim modeli, öğretmenin ve ailenin çocuğa yaklaşım tarzı, çocuğun bireysel özellikleri gibi birçok etkeni de göz önünde bulundurmalıyız.

Çocukların evden ve ailesinden okul zamanı süresince ayrı kalmayı başarabildiği 3-3,5 yaşlarında okul öncesi eğitime başlaması uygun. İlkokula başlaması için çocuğun en az 72 aylık olması gerekir. Bu genel kabulün dışında kalan, yaşı küçük olsa bile okula uyumda sorun yaşamayan çocuklar olsa da sayısı azdır.

Haberin Devamı

Çocuk okula gitmek istemiyorsa nasıl davranmak gerekir?

İlk kez okula giden çocuklar için evden ve aileden ayrılmak, yeni bir ortama ve kişilere alışmak zor olabilir. Aileler çocuğu okula göndermeye karar verdiğinde, okulla ilgili anılar anlatarak, oyunlar oynayarak, okul alışverişini çocukla yaparak, okulla ilgili olumlu düşüncelerini paylaşarak ön hazırlık yapabilir.

Okula kayıt öncesinde, okul ve öğretmen ziyareti, okulda oyun saatlerine katılma, çocuğun okulla ilgili düşüncelerini ifade etmesine teşvik etme, okula uyumu artıracaktır. Anne ve babalar çocuğa evde korumacı davranma, sorumluluk vermeme, disiplin uygulamama, aşırı cezalandırma gibi hatalı tutumlarla yaklaşabiliyor. Yine ebeveynler çocuktan ayrılmayla ilgili kaygı, okula gönderme konusunda fikir ayrılığı yaşayabiliyor. Ebeveynlerin kaygıları ve hatalı yaklaşımları da çocuğun okula uyumunu olumsuz etkileyebildiği için aileye de danışmanlık verilebilir.

Tüm ön hazırlıklara rağmen aileden ayrılamayan, okul reddi yaşayan çocuklar olabiliyor. Bu durumda çocuğu okuldan tamamen almak ya da okula ara vermek, sorunu çözmek yerine, uyum sorununun ileri yaşlara ertelenmesine hatta sorunun şiddetlenmesine sebep olabilir. Anne ve babalar, çocukları uyum sorunu yaşadığında rehberlik servisi ve sınıf öğretmeni ile iletişime geçmeli, gerekli girişimlerde bulunmalı. Aile ve okul çalışanları, çocuğu okula devam etmesi konusunda cesaretlendirmeli, teşvik etmeli, desteklerini hissettirmeli ve olası sebepleri anlamaya çalışmalı. Çocuğu tehdit etme, korkutma, cezalandırma, başkası ile karşılaştırma, kandırma ve utandırma girişiminde bulunulmamalı. Uyum sorunu çözülemezse profesyonel ruh sağlığı çalışanlarından yardım alınmalı.

Haberin Devamı

Okula hazır olmadan başlayan çocuklarda olumsuz davranışlar gelişir mi?

Çocuğun yaşı ne kadar küçükse ayrılma kaygısı, okul fobisi gibi uyumu bozan durumlarla karşılaşma riski o kadar fazla olacaktır. Okula hazır olmadan başlayan çocuk, akademik, sosyal-duygusal ve öz bakım alanlarında olumsuz deneyimler yaşayabilir. Dürtü kontrolü tam olarak gelişmediği için sınıf uyumunu bozacak davranışlarda bulunabilir, davranış bozukluğu olduğu yönünde etiketlenebilir. Zihinsel gelişimi verilen eğitim ve öğretim düzeyine uygun olmadığı için öğrenmede güçlük yaşayabilir, zekâ, dikkat ve öğrenme bozukluğu gibi yanlış tanılamaya maruz kalabilir. Bunun sonucunda kendini yetersiz hissederek içine kapanabilir.

Haberin Devamı

Hayatının erken döneminde başarısız, yetersiz ve uyumsuz gibi etiketlemelere maruz kalan çocuklar okuldan soğuyacak, akademik, sosyal-duygusal ve ruhsal açıdan zedelenecektir.

Bunları yapabiliyorsa okula hazır demektir

Aileler çocuklarının okula uygun olup olmadığı hakkında çocuğun zihinsel, sosyal-duygusal ve öz bakım becerilerine bakarak fikir sahibi olabilir. İlkokul için;

- Aile üyelerinin ismini sayabiliyorsa,

- Temel kavramları (benzerlik-farklılık, uzunluk-kısalık, az-çok vb.) biliyorsa,

- İnce motor becerileri (kağıdı ikiye katlama, üçgen-kare çizme gibi) gelişmişse,

- Ana renkleri tanıyorsa,

- Kızgınlık, mutluluk, sevgi gibi kendi duygularını ifade edebiliyorsa,

- Oyun kurallarını anlayabiliyor ve uygulayabiliyorsa,

- Arkadaşlık ilişkisi başlatıyor ve sürdürebiliyorsa,

- Dürtülerini kontrol etme ve bekleyebilme becerisi gelişmişse,

Haberin Devamı

- Tuvaletini yalnız başına yapabiliyorsa,

- Üzerini ıslatmadan elini yüzünü yıkayabiliyorsa,

- Tek başına yemeğini yiyebiliyorsa,

- Tek başına giyinip, soyunabiliyorsa,

- Okul eşyalarına sahip çıkabiliyorsa okula hazırdır diyebiliriz.

Anaokulu eğitimine başlamak için ise;

- Düğmesiz elbiselerini kendisi giyip çıkarabiliyorsa,

- Tuvalet eğitimini büyük ölçüde kazandı ise (ara sıra kazalar olabilir),

- Büyük ölçüde kendi kendine yemeğini yiyebiliyorsa,

- İsteklerini, ihtiyaçlarını, hissettiklerini ifade etmeye başlamışsa,

- Basit yönergeleri dinliyor, anlıyor ve uygulayabiliyorsa,

- Evden/aileden okul saati süresince ayrı kalabiliyorsa,

- Diğer çocuklarla oyun oynamaya ilgi duyuyor ise,

- Kısa bir süre de olsa (5-10 dk.) dikkatini etkinlik ve faaliyetlere verebiliyorsa okula başlaması uygun.

Çocuğun okula uygun olup olmadığı konusunda emin olunamadığı durumlarda ailelerin okulun rehberlik bölümü ya da çocuk psikiyatri uzmanı ile iletişime geçmesinde yarar var.