20.02.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
NAMIK DURUKAN
NAMIK DURUKAN- Kahraman- maraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremde yüzlerce binanın yıkıldığı binlerce kişinin can verdiği kentte yaşamın normale dönmesine yönelik çalışmalarda mesafe kat edildi. Birçok depremzede kent merkezinin dışındaki akrabalarının yanına yerleşti birçoğu da İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Sakarya, Bolu’nun arasında bulunduğu kentlere göç etti.
‘Bağrımıza taş basarak...’
Kentin enkaz kaldırılan bölgelerinde temizlik görevlileri, bulaşıcı hastalığa karşı önlemlerini alıp çalışmalarını hızlandırdı. Trabzon Caddesi ile diğer ana caddelerde bulunan az hasarlı ya da hasarsız iş yerleri de açılmaya başladı.
Kenti terk etmeyen bazı vatandaşlar açılan iş yerlerinden alışveriş yaparak ihtiyaçlarını karşılıyor. İki haftadır sonra açılan kente özgü çörek fırını, halkın uğrak noktası haline geldi. Fırınını açan Ömer Kuzugüden 2 haftadan bu yana yaşadıklarını anlatırken “Yaralılarımızı hastaneye kaldırdık, ölülerimizi toprağa verip, bağrımıza taş basarak iş yerimizi açmak zorunda kaldık. Enkazdan çıkan arkadaşlarımla ilk gün burayı açtık. Çünkü halka sıcak ekmek vermek zorundaydık. İlk gün sallana sallana çalıştık. İkinci depremde işyerindeydik. Ancak kısa süre sonra işe devam ettik. Hizmet için buradayız, ölümden kaçmak mümkün değil. Nerede olsa seni bulur. Bu fırını ben yapmıştım. Sağlam olduğunu biliyordum bu nedenle gönül rahatlığıyla çalışmaya devam ediyoruz” diyor.
Yöresel Maraş ürünleri satan Emin Korkmaz deprem öncesi 8 şimdi ise 3 kişiyle çalışmalara devam ettiklerini, şehri terk etmeyeceklerini söylüyor: “Bu şehir bizim, bu şekilde hayatı devam ettireceğiz. Şehre küsmek, kaçmak olmaz. Köye giden var, ailesini kaybeden var. İlk gün şehirde bir uğultu vardı, enkaz altından yardım isteyenler vardı. Keşke rüya olsaydı uyansaydık.”
Elbistan’da marketler açılıyor
Depremin merkez üslerinden Elbistan’a koordinatör vali olarak görevlendirilen Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu, ilçede tamamen çökmüş durumda olan 300 binanın başsavcılıkça kodlama işlemlerinin bitirildiğini, 20’nin üzerinde binanın enkazının enkazı tamamen kaldırıldığını söyledi. Aydoğdu, “924 kişi vefat ederken, 1825 kişi kurtarıldı. Hastanemiz tamamen normale döndü. Doğalgaz hariç ilçenin yüzde 90’ına elektrik ve su veriliyor. Fırınlarımızı, marketlerimizi, lokantalarımızı ve bakkallarımızı açmaya başladık. Şu anda alanda 4600 kişilik bir ekip var. Bu ekip altyapı, elektrik, doğal gaz işlerini hallediyor. Bir taraftan da DASK ile sigortalı binalarımızı tespit ediyoruz” dedi. -İHA
Kışı, bağ evinde geçirecekler
Bağ evlerine yerleşenler bir süre daha buralarda kalacaklarını söylüyor.
Kahramanmaraş’ta yüksek kesimlerdeki konutların tamamına yakınının ayakta kalması halkı bu kesimlere yöneltti. Bazı aileler daha güvenli olduğu gerekçesiyle yönünü Ahır Dağı’na çevirdi. Kahramanmaraşlıların yaz aylarını geçirmek için tercih ettikleri Tömek bölgesi ve Ahır Dağı’ndaki bağ evlerine taşındı. Evinin kapılarını depremzede akraba ve komşulara da açan aileler, zor günde dayanışma örneği sergilediklerini belirtti. Abdullah-Ayşe Çimen çifti, bağ evine taşınan iki emekli öğretmen. Abdullah Çimen, depremden sonra güvenli diye Ahır Dağı’na geldiklerini anlattı:
“Emniyetli gördüğümüz için bir süre yukarıda kalıp aşağı şehir merkezine inmeyeceğiz. İhtiyaçlarımızı temin etmek için arada ineceğiz ancak bir süre burada yaşamayı planlıyoruz. Birçok kişi deprem sonrası yönünü buraya çevirdi, burada çok yazlık ev var. O evler kışın pek kullanılmazdı ama şimdi her evde çok sayıda nüfus var. Evi yıkılan kullanılamaz halde olanlar buraya yakınlarının yanına sığınmış durumda. İnsanlarda korku var burada güvende olduklarını hissediyorlar.”
‘En güvenli yer’
Dört kızı ve kendisi için dağda ayrı binalar inşa eden emekli eczacı Kamil Beyaz, eşi Necla ile bağ evinde yakalandıkları deprem sonrası yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Birinci depremde sarsıldık, kendimizi balkona attık. Bina çok sallandı ancak hasarımız yok. İkinci deprem sonrası şehir merkezinden haber almaya çalıştık, kimseye ulaşamadık. Yola büyük kayalar düşünce aşağıya inemedik, 3 gün elektriksiz kaldık. Yiyecek temin etmek için aşağıya yürüyerek inmek zorunda kalanlar oldu. Felaketin ne kadar büyük olduğunu anladıktan sonra burayı terk etmedik. Burası en güvenli yerlerden biridir. Kışın burada çok insan olmaz ama deprem sonrası Tömek Yaylası bağ evleri ve Ahır Dağı çevresine sığındılar.”