21.06.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
GÖKÇER TAHİNCİOĞLU - ANKARA
Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin dün karara bağladığı dava, 7 yıl önce eşinden şiddet gördüğü için ayrılan V.’nin şikâyeti üzerine açıldı. İsmi mahkeme kararıyla, güvenlik gerekçesiyle gizli tutulan kadın, eşinden 2010’da ayrıldı. Evliliği boyunca şiddet gördüğünü, eşinin çalışmadığını ve kendisinden para alamadığında şiddet uyguladığını mahkemeye bildiren kadın, 3 çocuğunun da bu nedenle olumsuz koşullarda büyüdüğünü belirtti. Mahkeme, bunun üzerine çiftin boşanmasına karar verdi. Ancak boşanmaya rağmen kadının kabusu bitmedi. Eşi, her fırsatta kadını bularak şiddet uygulamaya devam etti. Boşanma sürecinde kadının eşi tarafından bıçaklandığı, eski eşin daha sonra tutuksuz yargılandığı ve sadece 3 ay hapse mahkum edildiği, açık cezaevinde kısa süre yatarak tahliye edildiği ortaya çıktı.
4 şehir değişti
Saldırıya uğradıktan sonra mahkemeden koruma kararı aldıran kadının, isim ve adres bilgileri tüm evraklarda gizlendi. Kadın, böylece eski eşinden kurtulabileceğini düşündü ancak tehditler devam edince şehir değiştirmek zorunda kaldı. Dört ayrı kentte yeni bir yaşam kurmaya çalışan kadın, tehditlerin sürmesi nedeniyle istediği hayata kavuşamadı. Buna rağmen mücadelesini sürdüren kadın, mahkemelerden eski eşiyle ilgili olarak bugüne kadar tam 27 ayrı uzaklaştırma kararı çıkarttı. Bu kararların ihlal edilmesine rağmen eski eş hakkında tutuklama vb. bir tedbir ise uygulanmadı.
Kadın, oğlunun ameliyat olması üzerine Ankara’ya döndü. 10 Mayıs’ta oğluyla telefonla konuşan ve eski eşinin hastanede olmadığını öğrenen kadın, ziyarete geldi. Ziyaretin ardından hastanenin çay ocağının bulunduğu kısmında telefonla konuşurken, eski eşi arkasından gelerek kadının üzerine iki bardak kaynar çay döktü. Bu sırada kadına, “Seni öldüreceğim o.ç., seni öldürmeyenin a.s.” diye küfür ve tehditler savuran eski eş, hastane güvenliğinin ve burada görevli polislerin gözü önünde olay yerinden ayrıldı.
1. derece yanık
Olaydan sonra kadının vücudunda 1. derece yanıklar oluştu. Hastane raporuna göre, kadının göğüs bölümünden aşağıya doğru, 20 cm. genişliğinde, 30 cm. uzunluğunda 1. derece yanık meydana gelirken, alnının her iki tarafı, göz kapakları, yanak, alt ve üst dudağı, çene yan bölgelerin de 1. derece yanık tespiti yapıldı. Raporda, yanıkların yüzünden aşağıya doğru sıcak çay dökülmesinden kaynaklandığı da belirtildi. Kadın, yanıklar nedeniyle ameliyat oldu ancak yanık izleri bedeninde kaldı. Olayla ilgili açılan davada, kadının çocuğu, annesinin babasından sürekli şiddet gördüğünü söyledi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın da müdahil olduğu davada, sanık ise eski eşinin kendisini arayarak, başka biriyle birlikte olduğunu, bu nedenle öfkelendiğini söyledi.
‘Cezanın üst sınırdan verilmesi gerekir’
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun avukatı Ceren Şimşek, karar için, “Mahkeme, koruma kararlarına rağmen mağdur kadını telefonla tehdit etmeyi sürdüren ve aslında silahlı kasten yaralama suçunu işleyen sanığa bu cezayı uygun buldu. Mağdur bu yaralama sonucunda ameliyat olmak zorunda kalmıştır. En üst sınırdan ceza verilmesi gerekirken alt sınırdan verip, haksız tahrik ve iyi hal indirimleri yaptı. Haksız tahrik indirimine neden olacak dosyada sanık beyanından başka bir delil bulunmamakta. Kaldı ki sanık ile mağdur 8 sene önce boşanmış olup böyle bir tahrik indirimi kadının boşandıktan sonra kendisine ait bir hayat kurmasının önünde büyük bir engeldir. Söz konusu karar utanç vericidir. Ve bir kez daha hukukun eril zihniyetini bize göstermiştir” dedi.
Mağdur kadın, karar için, “Şiddet gördüğüm için 8 yıl önce boşandım. Peşimi hiç bırakmadı. Daha önce beni bıçakladı, 1.5 ay yatıp çıktı. Telefonum hakaret ve tehdit mesajlarıyla dolu. Mahkeme ise 7 yıl önce boşandığım adamı ‘başkasıyla birlikteyim’ diyerek tahrik ettiğim sonucuna vardı. O iddia zaten yalan ama doğru olsa bile yaşamıma nasıl karışabilir. Ameliyat olan oğlumu görmeye gittiğimde üzerime çay ocağından aldığı kaynar çayı döktü. Tehdit, hakaret mesajları bende duruyor. Onunla ilgili mahkememiz de sürüyor ama mahkeme yine de ona inanmayı tercih etti. Yanık nedeniyle ameliyat oldum. Bacağımda ve göğsümde yanık izleri kaldı” diye konuştu.
Alt sınırdan ceza
Karar, davanın dünkü duruşmasında çıktı. Mahkeme, sanığın tehdit ve hakaret suçlarından beraatine karar verirken, çayla yakma eylemini ise, “kasten yaralama” saydı. Alt sınırdan ceza veren, ancak kaynar çayla suçun işlenmesini ağırlaştırıcı neden sayan mahkeme, sanığı 180 gün adli para cezasına mahkum etti. Sanığın haksız tahrik altında, hiddetlenerek suçu işlediğini belirten mahkeme, cezayı 135 güne indirdi. Daha sonra sanığın duruşmalardaki iyi hali nedeniyle saygın tutum indirimi yapan mahkeme, cezayı 112 gün olarak belirledi. Bu cezayı 2 bin 240 TL olarak paraya çeviren mahkeme, cezanın 14 eşit taksitle ödenmesini kararlaştırdı. Taksitlerin de birer ay arayla ödenmesine hükmetti. Mahkeme, bu cezayı ertelemeyi ise, “eski sabıka” nedeniyle uygun bulmadı.