13.02.2020 - 12:39 | Son Güncellenme:
DHA
Cinayet, geçen yıl Kasım ayında Ambarlı Mahallesi Balaban Caddesi’ndeki bir binanın giriş katında işlendi. Aralarında uzun süreden bu yana geçimsizlik bulunan Ercan A., dini nikahlı eşi Seda Kurt ile sabaha karşı yeniden tartıştı. Ercan A., 2 yıl önce dünyaya gelen çocukları için sık sık kavga da ettiği Seda Kurt ile tartışırken, mutfaktan aldığı bıçağı defalarca karnına saplayarak kaçtı. Ercan A., kaçarken, bıçağı da çaprazdaki binanın girişine attı. Seda Kurt, evde bulunan oğlu Özgür Kurt ve annesi Bedia Akar'ın araması üzerine gelen 112 servisi görevlileri ile hastaneye kaldırılmasına rağmen kurtarılamadı. Kadının ilk eşinden oğlu Özgür Kurt, cinayetten sonra “Olay 2 yaşındaki kardeşimin gözü önünde oldu. Bu adamın daha önceden intihar girişimi var. Psikopat biraz. Kavga etmişliği de vardı. Annemi daha önce de dövme olayları vardı. Bayağı ayrı kaldılar. Bir iki haftadır da kardeşim için bir araya gelmişlerdi” diye konuştu.
BİR KADINI KURTARMAK İSTERKEN BIÇAKLANMIŞ
Cinayetten sonra torunu ile birlikte Avcılar Belediyesi’nde görevli psikologun desteğini alan Bedia Akar, kızı Seda Kurt’un ölümünden bu yana 100 gün geçtiği halde, şüpheli Ercan A'nın yakalanamadığını söyledi. Akar, kızının Beylikdüzü’ndeki bir kadın sığınma evinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, eşinin bıçaklı saldırısına maruz kalan bir kadını korumak isterken, defalarca bacağından bıçaklandığını hatırlattı. Kasten yaralama, uyuşturucu kullanmak, intihara teşebbüs suçlarından kaydı bulunan işsiz 41 yaşındaki Ercan A.’yı gizleyenlere tepki gösterdi. Akar, öldürülen kızının ilk eşinin 16 yıl kadar önce evden ayrıldıktan sonra bir türlü bulunamadığını, açılan ‘Gaiplik Davası’nın bir türlü sonuçlanmadığını, bunun üzerine dini nikah ile 3 yıl önce çok severek evlendiği Ercan A. tarafından bıçaklanarak öldürüldüğünü belirterek, şöyle dedi:
"BU TERÖR SON BULSUN"
“Bunu saklayan nasıl bir vicdan? Buna yardımcı olan, destek sağlayan nasıl bir insan anlamıyorum. Polis soruşturmanın gizli sürdüğünü söylüyor. Akrabası dahil hiçbir çocuğu bile sormadı. Ondan olan iki yaşında kızı var. Bu terör son bulsun. Bunların yaptığı yanlarında kar kalmasın. ‘Suç makinesi’ gibiydi, denetimli serbestlikten dışarıdaydı. Bir sürü eski cezası, suçu, temyizdeki süren davaları ve sürekli arka arkaya gelen denetimli serbestlikleri vardı. Denetleyemiyorlarsa lütfen bunları sokağa salmasınlar. Madde kullanıyordu, en kısa sürede bulunup gerektiği gibi cezalandırılmasını istiyorum. Buna lojistik destek sağlayanların tümünün cezalandırılmasını istiyorum. Kim saklıyor. Bu çocuk 100 gündür akşamları anne diye ağlayarak uyuyor. Hangi vicdan buna sığıyor.”