ERGENEKON’DA SONA DOĞRU - Gecekondunun çatısından 275 sanıklı ‘Ergenekon’a

Türkiye’nin gündeminden 6 yıldır düşmeyen Ergenekon davasında sona gelindi. 5 Ağustos Pazartesi günü kararın açıklanacağı davada her şey, Haziran 2007’de Trabzon İl Jandarma Komutanlığı’na gelen bir ihbarla başladı. Kimliğini belirtmeyen ihbarcı, Ümraniye’deki bir gecekondunun çatısında el bombaları ve C4 patlayıcı bulunduğunu ve emekli bir astsubaya ait bu bombaları Mehmet Demirtaş isimli şahsın sakladığını söyledi. Trabzon İl Jandarma Komutanlığı bu ihbarı, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’na iletti. İhbardaki adres, polisin sorumluluk alanında olduğu için ihbar İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne aktarıldı.

El bombaları bulundu
12 Haziran 2007’de, gecekonduya polis baskın yaptı. Gecekondunun çatısında ahşap bir sandık içerisinde 27 el bombası bulundu. Gecekondunun sahibi Mehmet Demirtaş, bombaların emekli astsubay Oktay Yıldırım’a ait olduğunu söyleyince, Yıldırım da gözaltına alındı. Yıldırım’ın emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve emekli astsubay Mahmut Öztürk ile irtibatlı olduğu tespit edilince bu iki isim de gözaltına alındı. Bu süreçte operasyonlar “Ümraniye soruşturması” olarak kayıtlara geçti.

“Ergenekon” dalgaları
Tekin’in iş yerinde yapılan aramada üzerinde “Devletin yeniden yapılanması için öneriler (Master Plan Ön Çalışması)” yazan bir kitapçık, evinde yapılan aramada ise içinde “gizli” ibareli askeri belgelerin bulunduğu bir CD ve “ERGENEKON-LOBİ” başlıklı belgeler bulundu.
Böylece soruşturmada, 15 Haziran’da “Ergenekon” ismi ilk kez ortaya çıkmış oldu. Bu ilk aşamada gözaltına alınan Oktay Yıldırım, Mehmet Demirtaş, Ali Yiğit 16 Haziran’da; Muzaffer Tekin ve Mahmut Öztürk ise 19 Haziran’da tutuklandı. Bu süreçten itibaren operasyonlar “dalga” halinde devam etti. Operasyonlar, gözaltına alınanların ifadeleri ve bu sanıklarda bulunduğu iddia edilen belgeler üzerinden genişledi, “2. dalga”, “3. dalga” şeklinde devam etti. “2. dalga” operasyonlar kapsamında 26 Haziran 2007’de Özel Kuvvetler’den emekli Binbaşı Fikret Emek’in Eskişehir’de arama yapılan evinde silahlar ve patlayıcılar bulundu. Böylece adı “Ergenekon soruşturması” olan süreçte el bombalarının ardından ilk silah ve patlayıcılar da bulunmuş oldu.

İlk dava 2008’de açıldı
Soruşturma dalgaları devam ederken ilk dava, 25 Temmuz 2008’de açıldı. Veli Küçük, Muzaffer Tekin, İlhan Selçuk, Kemal Alemdaroğlu gibi isimlerin sanık olarak yer aldığı dava, “1. Ergenekon davası” olarak bilindi. Diğer davalar da bu davalarla birleşince “Ana Ergenekon davası” olarak da adlandırıldı. O tarihten bugüne kadar devam eden 5 yıllık dava sürecinde 23 iddianame hazırlandı ve davalar birleştirildi, birleşen davalarla sanık sayısı 66’sı tutuklu, 275 oldu. Mahkeme savcıları 13 Aralık 2012’de mütalaa verdi. Mütalaada aralarında emekli ve muvazzaf generaller, gazeteciler ve akademisyenlerin de bulunduğu 64 sanık için “darbeye teşebbüs etmek” suçlamasıyla “ağırlaştırılmış müebbet hapis” talep edildi. Diğer sanıklar hakkında ise “örgüt üyesi olmak” ve diğer suçlamalarla 7,5 yıldan 38 yıla kadar değişen hapis cezaları talep edildi.

Çözülemeyen kilit isim: Güney
Davaların “kilit ismi” olarak nitelendirilen Tuncay Güney, 2001’de adi bir suçla ilgili gözaltına alındı. Bu suça ilişkin sorgusunda “Ergenekon” adlı bir yapılanmadan bahsedince, dönemin Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan tarafından da sorgulandı. Kayda alınan ifadeleri üzerinden Veli Küçük liderliğindeki Ergenekon yapılanmasına yönelik bir soruşturma başlatıldı. Bu soruşturma iddiaların “soyut” ve “mesnetsiz” olması gerekçesiyle sonlandırıldı. Yıllar sonra Ergenekon soruşturması kapsamında savcılık Emniyet’e, “Ergenekon hakkında geçmişe ait bir kayıt var mı?” diye sorunca Güney’in Ergenekon’u anlattığı ifadeleri de dosyaya girdi. Güney’e 2009 Ocak’ta savcı Zekeriya Öz tarafından “tanık” sıfatıyla cevaplaması istemiyle 37 soru gönderildi. Güney bu soruları cevaplamadı. Hakkında henüz bir dava yok.

YARIN: ERGENEKON’DA ÖNE ÇIKAN İSİMLER