13.06.2023 - 08:39 | Son Güncellenme:
Azerbaycan'a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aliyev ile akşam yemeğinde bir araya geldi. Yemek sonrası Azerbaycan Devlet Sanatçısı Azerin, "Çırpınırdı Karadeniz" türküsünde değişiklik yaparak "Azerbaycan bayrağını Karabağ'da asmışız biz. Türk'ün şanlı bayrağını Karabağ'da asmışız biz" diye okudu. Bu sözler sonrası Erdoğan ve Aliyev ayakta alkışladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni döneminde ikinci yurt dışı ziyaretini yapmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) ardından Azerbaycan'a geldi. Havalimanında karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile akşam yemeğinde bir araya geldi.
Yemek sonrası Azerbaycan Devlet Sanatçısı Azerin, "Çırpınırdı Karadeniz" isimli eseri seslendirdi. Türkünün son bölümündeki "Türk'ün şanlı bayrağını Turan ele asacağız, Azerbaycan bayrağını Karabağ'da asacağız" mısralarını, "Azerbaycan bayrağını Karabağ'da asmışız biz. Türk'ün şanlı bayrağını Karabağ'da asmışız biz" diye okuyan Azerin büyük beğeni topladı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN AYAKTA ALKIŞLADI
Bu sözleri sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan ayağa kalktı ve Azerin'i alkışladı. Hemen ardından Aliyev de ayağa kalkarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'a eşlik etti.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN İLK ZİYARET KIBRIS'A
Göreve başlamasının ardından ilk yurt dışı ziyaretini KKTC'ye gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile yaptığı baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Tatar ile yaptıkları görüşmede tüm konuları ayrıntılarıyla ele aldıklarını aktararak, “Bunların içerisinde şüphesiz ki elektrik sorunuyla ilgili Türkiye'den kablo yoluyla Kuzey Kıbrıs'a elektrik naklinin sağlanması en önemli adımımız olacaktır. Bununla artık Kuzey Kıbrıs'ta elektrik kesintileri gibi bir sorun inşallah kalmayacaktır” dedi.
“KİMSENİN BİR 50 SENE DAHA KAYBETMEYE TAHAMMÜLÜ YOKTUR”
Kıbrıs meselesi ve Doğu Akdeniz'e ilişkin mevcut durumu değerlendirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıbrıs meselesinde Türk tarafı her zaman yapıcı ve sonuç odaklı tutum benimsemiştir. Adanın kadim ve asli unsuru özellikle Kıbrıs Türklerinin haklı talepleri açık ve nettir. Kıbrıs Türkü asla azınlık olmamıştır, olmayacaktır. Bu gerçekleri görmezden gelenler adanın tek egemeni olma hayalleriyle avunmayı sürdürüyor. Bu kesimlere artık saplantılarını bir kenara bırakmalarını ve adanın gerçekleriyle yüzleşmelerini özellikle tavsiye ediyorum. Kıbrıs Türklerinin gayretlerine rağmen yarım asırdan fazla bir süre Rum tarafının uzlaşmaz ve maksimalist yaklaşımları nedeniyle heba edildi. Kimsenin bir 50 sene daha kaybetmeye tahammülü yoktur” dedi.
“MÜZAKERE MASASINA GERİ DÖNÜLECEKSE BUNUN YOLU KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ'NİN TANINMASINDAN GEÇMEKTEDİR”
Kıbrıs Türklerinin egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidinin Türkiye için olmazsa olmaz olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müzakere masasına geri dönülecekse bunun yolu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınmasından geçmektedir. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar'ın Cenevre'deki son gayriresmi toplantıda ortaya koyduğu, bizim de desteklediğimiz gerçekçi ve sonuç odaklı vizyon esasen bundan ibarettir” dedi.
“GARANTÖR ÜLKE OLARAK HER ZAMAN DİYALOĞA ÖNCELİK VERDİK”
Türkiye'nin ve KKTC’nin hak ve çıkarlarını kararlılıkla savunmaya devam edileceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu vesileyle Kıbrıs Adası ve etrafındaki hidrokarbon kaynaklarının hakça paylaşımı için Kıbrıs Türk tarafının sunduğu somut önerilerin hala masada olduğunu hatırlatmak istiyorum. Doğu Akdeniz'i ilgilendiren konularda bölgesel konferans düzenlenmesi yönünde yaptığım öneri de maalesef karşılık bulmadı. Atılan vizyoner adımlarımız karşılıksız bırakıldı. Buna rağmen garantör ülke olarak her zaman diyaloğa öncelik verdik. Adada ve bölgedeki dengelerin hilafına anlamsız silahlanma faaliyetlerine girişenler bu teşebbüslerin getireceği riskleri iyice hesaplamalıdır” dedi.
“ANAVATAN OLARAK TÜM İMKAN VE KABİLİYETLERİMİZLE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ'NİN YANINDAYIZ”
KKTC’deki huzur ve güvenliğin Türkiye’nin huzur ve güvenliği demek olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anavatan olarak tüm imkan ve kabiliyetlerimizle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin yanındayız. Samimi çözüm çabalarına desteğimizi sürdürürken, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yönelik katkılarımızı da devam ettireceğiz. Buradaki vatandaşlarımızın Türkiye'deki vatandaşlarımızla eşit şartlarda kamudan sağlık hizmeti almasını sağlayacağız. Derinya bölgesinde bin 192 adet sosyal konutun inşasına inşallah yakında başlıyoruz” dedi.
“TÜRKİYE'DEN GETİRDİĞİMİZ SUYU KISA SÜRE İÇERİSİNDE TARIMSAL SULAMA AMACIYLA ÜRETİCİLERİMİZİN İSTİFADESİNE SUNACAĞIZ”
Türkiye’den KKTC’ye elektrik sağlanmasının birincil öncelikler arasında olduğunu yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çift yönlü elektrik iletim kablosunun imalat ve döşenmesi önceliklerimiz arasındadır. Ulaşım alanında Kuzey Kıbrıs'ta bugüne kadar toplam 630 kilometre ana yol yaptık. Toplam 62 kilometre uzunluğunda beş ayrı yol projemizin inşası sürüyor. Türkiye'den getirdiğimiz suyu kısa süre içerisinde tarımsal sulama amacıyla üreticilerimizin istifadesine sunacağız. Lefkoşa 500 yataklı Devlet Hastanesi'nin ihalesine de yakında çıkıyoruz. Buna dair çalışmaların eş güdümünü yardımcım Cevdet Bey yürütecek. Bu düşüncelerle Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere tüm Kıbrıs Türkü kardeşlerime misafirperverlikleri için tekrar teşekkür ediyorum. Yardımcım Cevdet Bey'i de süratle Kuzey Kıbrıs'a gönderecek ve bir heyetle birlikte de özellikle havalimanının eksiklerinin süratle giderilmesi ve bununla birlikte de inşallah 20 Temmuz'da buraya inmeyi planlıyorum” dedi.
“BİZİM YOL HARİTAMIZ ZATEN BELLİ, BU YOL HARİTASI BARIŞ ÜZERİNE ENDEKSLENMİŞTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Değerli arkadaşlar, bizim yol haritamız zaten belli. Bu yol haritası barış üzerine endekslenmiştir. Zira bu denizlerde barıştan başka çıkış yolu yoktur. Barışı eğer engellemek isteyenler olursa o zaman farklı proje uygulamasına geçmek zorunda kalırız. Biz istiyoruz ki bu tür önümüze engeller çıkarılmasın ve Ege Denizi bir barış denizi olarak dünyaya mesajını versin” dedi.