16.02.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
Türkiye’yi sarsan depremin 10’uncu günü dolarken, Adıyaman’daki enkazlarda bu kez fare sorunu ortaya çıktı. İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla bölgeye gelen Tarım Bakanlığı ekibi, enkaz ve rögarlardaki fareleri ortadan kaldırmak için çalışmalara başladı. Hijyen sorunu ve salgın hastalık riski de kenti tehdit etmeye devam ediyor.
Yüzlerce binanın yıkıldığı, hayatını kaybeden çok sayıda vatandaşın halen enkaz altında olduğu Adıyaman’da rögarlarda “fare avı” başladı. Temiz su ve hijyen konusunda halen önemli eksiklikleri ve bulaşıcı hastalık riski bulunan Adıyaman’da, çok sayıda cansız bedenin olduğu bina enkazlarına fareler dadanınca, sorunu çözmek amacıyla ekip getirildi. Beyaz bone ve tulum giyen, Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı olarak Adıyaman sokaklarında görev yapan ekip, enkazlara fare zehiri koyuyor, böcek gibi haşerelerin yayılmasına da engel olmaya çalışıyor. Rögarlarda da farelerin çoğalmasına karşı çeşitli ilaçlar bırakılıyor.
Milliyet’in ulaştığı ekip üyeleri, çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi. Ekipte yer alan ziraat mühendisi Necdet Altın, depremin vurduğu Adıyaman’da salgına karşı önlem aldıklarını belirterek, inşaat alanlarına da fare ve haşerelere karşı ilaç bıraktıklarını söyledi. Kullandıkları “pasta” adı verilen ilacı anlatan Altın, “Siz yeseniz kusarsınız ama fare ölür” dedi. Altın “mum blok” ve “palet yem” ile de farelere karşı önlem aldıklarını dile getirdi. İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla Gümüşhane’den geldiklerini anlatan Altın, pek çok hastalığın taşıyıcısı olarak bilinen fare ve sıçanlara karşı kullandıkları ilaçları da gösterdi.
Su sıkıntısı sürüyor
Portatif tuvaletlerin halen aktive edilemediği Adıyaman’daki çadırkente sıvı sabun gibi malzemeler getirildi ancak su sıkıntısı halen sürüyor. Depremzede vatandaşlar, temizlik için suya ulaşmakta zorlanıyor. Yurttaşlar, benzinliklerdeki tuvaletlerden de çoğu zaman yararlanamıyor. Hava sıcaklığının öğle saatlerinde arttığı Adıyaman’da, enkazlarda kalan cenazelerle bulaşıcı hastalık riskinin arttığı ifade ediliyor. Kentteki bazı eczanelerin ise kepenklerini açmaya başladığı görülüyor.
Çadırkente getirilen AFAD ve Kızılay çadırları, nispeten korunaklı yapısıyla dikkat çekerken, bazı derneklerin yolladığı çadırların ise daha ince, naylon malzemeden imal edildiği görülüyor. Çadırlara sobalar kurulurken, odun ve kömür dağıtımı da devam ediyor.
Saman balyalarıyla barınak yaptı
Kahta ilçesinde bağlı Narince köyünde oturan üç çocuk babası Mehmet Kurt (38), evinin yanındaki tarlasına saman balyalarıyla barınak yaptı. Depremden sonra serada kaldığını, samanın sıcak tutacağı düşüncesiyle saman balyaları ve tahtalarla barınak yaptığını söyledi. Kurt, 120 balyanın kullanıldığı barınakta aile fertleriyle birlikte kaldığını belirtti.
Depremin şiddeti yalnızca Adıyaman’ın merkezinde değil, köylerinde de etkisini gösterdi. Yaklaşık 350 nüfusu bulunan Eski Kahta Köyü’nün Kümbel Mahallesi’nde yaşayanlar, dağlardan düşen kayalar nedeniyle ölümden döndü. Daha önce düşen büyük bir kayanın evin hemen yanında olduğu köyde, bu kez de depremin etkisiyle büyük bir kaya parçası düştü. Ortadan da ayrılan kaya parçaları köy halkının korkmasına neden oldu. 15 haneli köy halkının hepsi ya çadırda ya da başka mahalledeki akrabalarında yaşamaya başladı. Köyde yaşayan Erol Bulgur, “Bir deprem daha olsa bu kayalar komple üzerimize gelecek” dedi.
Tarihi Tokalaşma Sütunu da yıkıldı
Deprem Adıyaman’daki bazı tarihi yapılara da zarar verdi. Kahta ilçesine bağlı iki bin yıllık Karakuş Tümülüsü içerisinde yer alan, Kommagene Kralı I. Antiokhos’un oğlu Kral II. Mithridates’in, kız kardeşi Laodike ile tokalaşma kabartmasının yer aldığı Tokalaşma Sütunu depremin etkisiyle yıkıldı.
Yaklaşık 10 metre uzunluğundaki sütunun bloklar halinde yere serildiği görüldü ancak yıkılan parçalar arasında veda sahnesinin olduğu kabartmaya rastlanılmadı. Öte yandan, 120 metre uzunluğu, yedi metre genişliği ve 32 metre kemer açıklığı ile Anadolu’da günümüze ulaşan en sağlam Roma köprüsü özelliğiyle bilinen Cendere Köprüsü, yine sağlamlığını korudu ve depremden hasar almadı. Adıyaman’daki Cendere Çayı üzerindeki Cendere Köprüsü, dünyanın halen kullanılan en eski köprülerinden biri olma unvanına sahip. Aralarında yaklaşık 10 kilometre mesafe bulunan iki tarihi yapı havadan görüntülendi.
Tarihi kesin olarak bilinmeyen ancak Hititler döneminden kaldığı değerlendirilen Adıyaman’daki Kahta Kalesi, depremlerin etkisiyle hasar gördü. İçinde su sarnıcı, mescit, toplantı salonu, zindan, mazgallar, ırmağa inen su yolu, güvercinlik merdiveni, kapalı geçiş galerileri bölümleri de olan kalenin, depremin etkisiyle bazı taşlarının yıkıldığı görüldü. Tarihi kalenin bir kısmının da doğal nedenlerle zaman içinde yıkıldığı ve kalıntılarının günümüze kaldığı biliniyordu. Depremlerden sonra kalenin son hali havadan görüntülendi.
Filipinler’den yardım eli
Adıyaman’a bir yardım eli de yaklaşık 8 bin 600 kilometre uzaklıktaki Filipinler’den uzandı. Filipinler Sağlık Bakanlığı’na bağlı 82 kişiden oluşan arama kurtarma ve ilk müdahale ekipleri tarafından Adıyaman’daki yeni otogara sahra hastanesi kuruldu. Günde en az 100 kişi ağırlama kapasitesi olan hastanede, basit ameliyatlar ve doğum yaptırılabiliyor. İlk müdahalenin ardından ihtiyaç dahilinde hastalar, ambulans ile başka hastanelere sevk edilebiliyor. Ayrıca hastane içerisinde laboratuvar, eczane, muayene alanları, triyaj gibi bölümler de bulunuyor. Yeni otogar içerisinde bulunan sahra hastanesi havadan da görüntülendi.
Bilirkişi enkazlardan karot örnekleri alıyor
Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı, yıkılan binalarla ilgili inceleme başlattı. Yapılan inceleme çerçevesinde görevlendirilen bilirkişi heyetleri, İl genelinde yıkılan binalardan karot örnekleri alıyor. Arama kurtarma çalışmaları sona eren enkazlardan örnekler alan heyet, yapısında kusur olup olmadığını inceliyor. Karot örneği alınan binalar daha sonra işaretleniyor. Depremde Adıyaman’da şu ana kadar bin 61 bina yıkılırken bin 158 ağır hasarlı bina, 234 ağır hasarlı ve acil yıkılması gereken bina tespit edildi.