18.06.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
Gökhan Karakaş - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 30. Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’ne katıldı. Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu TİM Başkanı Mustafa Gültepe katıldı. Törende , 27 Mal İhracat Şampiyonu ile Hizmet Sektörü ilk 10 firmasına ve ilk 10 Mal İhracat Şampiyonu ile Hizmet İhracatı Şampiyonları’na ödüller verildi. Erdoğan’ın törende yaptığı konuşmadan satır başları özetle şöyle:
GURUR DUYUYORUM: Türkiye Cumhurbaşkanı olarak tüm ihracatçılarımızla gurur duyuyorum. Ülkemizin ticaret diplomasisinin akıncıları konumundaki kardeşlerimle iftihar ediyorum. Gün oldu işçilerimizin vize ücretlerini hal yoluna koyduk, firmalarımızın birikmiş alacaklarının tahsilini gerçekleştirdik, gün oldu gümrük işlerinin kolaylaştırılması için temaslar yürüttük, gün oldu sizlerle birlikte yeni pazarlar bulmak için ülke ülke dolaştık... Sizlere yardımcı olmak adına uzak yakın, gece gündüz demeden koştuk, çalıştık, ter döktük. Dünyanın en önemli üretim üslerinden biri haline geldik. Yıllık sadece 36 milyar dolar ihracat yapabilen bir ekonomiye sahiptik, bugün bu rakamı 1 buçuk ayda gerçekleştiren güçlü bir ekonomiye kavuşturduk.
EKONOMİDE % 4 BÜYÜME: Depremin ekonomimiz üzerindeki olumsuz etkileri de hamd olsun günden güne azalıyor. Asrın felaketini yaşamış olmamıza rağmen ihracatımız güçlü seyrini devam ettiriyor. Mayıs ayında ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 14.4 artarak 18.9 milyar dolardan 21.6 milyar dolara yükseldi. Son 12 ayda ihracatımız 254,4 milyar dolara ulaştı. Büyüme tarafında da benzer müjdeli rakamlara şahit oluyoruz. Ekonomimiz yılın ilk çeyreğinde yüzde 4 büyüyerek hamd olsun son 11 çeyrektir büyümesini sürdürüyor.
ELİMİZ DAHA GÜÇLÜ: Salgın, deprem ve seçimlerin yanı sıra küresel ekonomideki sıkıntılara rağmen yakaladığımız bu ivmeyi inşallah kaybetmeyeceğiz. Bir süredir tüm dünya ile birlikte bizim de başımızı ağrıtan enflasyon meselesini tekrar tek haneli rakamlara düşüreceğiz. Seçim belirsizliğinin de ortadan kalkmasıyla artık bu konuda elimiz daha güçlü. Yeni ekonomi kadromuzun da birinci önceliğini bu meselenin çözümü oluşturuyor. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla, büyüme ekseninde hedeflerimize
KENDİMİZLE YARIŞTIK: Dış ticarette en büyük sıkıntımız olan enerji yükünü Karadeniz Gazı, Gabar Petrolü, Akkuyu Nükleer Santrali ve yenilenebilir kaynaklarla asgariye indireceğiz. Güçlü Türkiye yolunda sizlerden aldığımız güçlü ihracatımızı rekordan rekora taşıyacağız. Biz bugüne kadar hep kendimizle yarıştık. Her başarımızdan sonra çıtayı sürekli yukarı çıkardık. İhracattaki yükseliş elbette olumludur. Bizim için önemli bir başarıdır ama Türkiye Yüzyılı vizyonumuz açısından asla yeterli değildir. Olumsuz küresel ekonomik görünüme rağmen ihracatımızı bu yılsonunda 265 milyar dolara, gelecek sene ise 285 milyar dolara ulaştırmak istiyoruz. Büyük hedeflerimiz olduğu bir diğer alan sağlık hizmeti ihracatıdır. Sağlık turizminde ülkemizi küresel bir merkez haline dönüştürmeyi arzu ediyoruz.
‘Verilmiş sadakamız varmış diyeceğiz’
MUHALEFETE ELEŞTİRİ: 28 Mayıs gecesi sandıkların kapanmasıyla birlikte Türkiye Yüzyılı’nın ilk adımını atmış bulunuyoruz. Son seçim sonuçlarının milletimizin istikbal yolculuğu açısından önemini zamanla daha iyi idrak edeceğiz. Milletimizin verilmiş sadakasının olduğunu gün geçtikçe çok daha net göreceğiz. Sırf iktidara gelmek uğruna kimlerine kimlerle hangi pazarlıklara giriştiği, kapalı kapılar ardında ne tür sözlerin verildiği, vatanın bekasının işporta malı gibi nasıl tezgaha koyulduğu zamanla ortaya saçılacaktır. Hepsinden öte, terör örgütleriyle ne gibi pazarlıklar yapıldığı ortaya çıktıkça gerçekten verilmiş sadakamız varmış diyeceğiz.
KURTLAR SOFRASI: 28 Mayıs’tan bu yana muhalefet cephesinde yaşanan ülkemizin nasıl bir felaketin eşiğinden döndüğünü zaten anlatıyor. Güya milleti barıştırmaktan bahsedenlerin seçim akşamı başlayan kavgası o günden bugüne hiç durmadı. Millete pazarladıkları masanın tam anlamıyla bir kurtlar sofrası olduğu ortaya çıktı.