17.02.2020 - 11:53 | Son Güncellenme:
AA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında, İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, 13 Şubat'ta İstanbul merkezli 7 ilde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 20 şüphelinin işlemleri sürüyor.
Soruşturmayı yürüten savcılık, dün sağlık kontrolünden geçirilen ve gözaltı süreleri tamamlanan şüphelilerin farklı illerden getirtilmeleri, dijital malzemelerinin incelemede olması ve henüz ifadelerinin tam alınmamış olması nedeniyle gözaltı süresinin 4 gün daha uzatılması talebiyle hakimliğe başvurdu.
İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, yakalanan 20 şüphelinin gözaltı süresinin 4 gün daha uzatılmasına karar verdi.
Bu arada soruşturma kapsamında 25 şüpheli hakkında işlem yapılmış, gözaltı süresi uzatılmayan 5 şüpheli farklı soruşturmalardan tutuklu bulunuyor.
ÖRGÜT EVİNDE TOPLANTI YAPTIKLARI TESPİT EDİLDİ
Soruşturma kapsamında aranan ve yurt dışına kaçtıkları belirlenen şüpheliler E.E ve E.B.'nın emniyet yapılanmasında yer alan ''mahrem yönetici'' pozisyonunda bulunduğu öğrenildi.
Soruşturma kapsamında, şüpheli polis memuru İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nun tutuklu bulunduğu cezaevindeki koğuş arkadaşının ''tanık'' sıfatıyla ifadesi alındı.
Tanık ifadesinde, şüpheli Sarıcaoğlu'nun kendisine, "FETÖ ile irtibatının bulunduğunu'' söylediğini iddia etti. Koğuş arkadaşının, daha önce savcılığın, daha önce tespit ettiği bir ''mahrem imamı'' soruşturma makamlarıyla paylaşması üzerine, bu kişinin ifadelerini dikkate aldığı kaydedildi.
Yine şüpheli Sarıcaoğlu'nun gözaltına alınan eşi ve doktor olan ağabeyinin örgütle bağlantısı olduğu öne sürüldü. Şüphelinin ağabeyinin görevinden ihraç edildiği, akabinde dönüş yaptığı kaydedildi. Yine ağabeyinin eşinin de hemşire olduğu ve daha önceden kamudan ihraç edildiği belirtildi.
Gözaltına alınan bir kısım şüpheli polislerin, örgüt evinde toplantı yaptıkları ve bunun baz ve HTS kayıtlarınca da delillendirildiği ifade edildi.
Şüphelilerin, FETÖ'nün emniyet yapılanmasında yer alan ''mahrem imam'' pozisyonundaki şahıslarla irtibatının bulunduğu ve soruşturma kapsamında bu irtibatın araştırıldığı öğrenildi.
Şehit edilen Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında görev yaptığı Üsküdar ve Çengelköy'de bölgesinde darbecilere engel olmuştu. Örgüt mensupları da darbe girişiminden hemen sonra şehit müdür Verdi'yi ''işkenceci polis'' olarak lanse edip hedef göstermeye çalışmışlardı.
Soruşturmayı yürüten makamlar, 2017 yılında Rize'ye emniyet müdürü olarak atanan Verdi'nin, 11 Aralık 2018 günü şehit edilmesini, 10 Aralık 2018 günü ise ''Çengelköy ve Kuleli'deki darbe girişimi davası"nda karar çıkmasını ise dikkat çekici buluyor.
OLAYIN GEÇMİŞİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, 11 Aralık 2018'de görev yeri değişikliği talebinde bulunduğu ve olumsuz yanıt aldığı iddiasıyla il emniyet müdürlüğü makamında düzenlediği silahlı saldırıda, Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'yi şehit eden, Personel Şube Müdürü Ercan Polat ile koruma polisi Yiğitcan Köksal'ı da yaralayan polis memuru İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nun FETÖ bağlantısı tespit edildi.
Sarıcaoğlu'nun el konulan cep telefonu ile elektronik posta ve ve sosyal medya hesaplarında yapılan incelemelerde, bulunduğu hücre yapılanması içerisindeki diğer örgüt üyelerinin de kimlik bilgileri belirlendi.
Yapılanma içerisinde polis, doktor, araştırma görevlisi, öğretmen ve kapatılan Cihan Haber Ajansı çalışanı 27 kişinin bulunduğu ortaya çıktı.
Bunun üzerine Başsavcılık, aralarında hala görevde olan 9 polis memuru, bir doktor ve 4 öğretmenin de bulunduğu 27 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkardı.
İstanbul merkezli 7 ilde düzenlenen operasyonda 20 kişi gözaltına alındı. Hakkında gözaltı kararı verilen 5 şüphelinin ise FETÖ üyeliğinden tutuklu bulunduğu öğrenildi. Şüphelilerden ikisinin ise yurt dışına kaçtığı belirlendi.