GündemDolapdere’de bir vaha: Arter

Dolapdere’de bir vaha: Arter

05.09.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Dolapdere’deki yeni binasında 13 Eylül’de yeniden açılacak olan Arter, günümüz sanatını tüm boyutlarıyla ele almaya hazırlanan bir müze. Müze bulunduğu bölgenin kültürüne sahip çıkarak İstanbul’a yeni perspektifler kazandırmayı amaçlıyor...

Dolapdere’de bir vaha: Arter

Bundan altı yıl önce, gazetelerin kültür sanat sayfalarında, kurulacak çağdaş sanat müzesi için uzun süredir mekân arayışında olan Koç Vakfı’nın bu konuda nihayete vardığı duyuruluyordu. Dolapdere’deki Ford servisinin binasının yıkılarak yerine çağdaş bir müze yapılacağının bilgisini veren gazeteler, yapının 2016 yılında kapılarını açacağını da ekliyordu. Bu haberlerden birkaç ay sonra ise Art Daily, Vehbi Koç Vakfı’nın İstanbul’da açacağı müzenin tasarımı için bir proje yarışması başlattığını ve kazananın Grimshaw Mimarlık olduğunu açıklıyordu.

Sonrasında köşe yazarları, Dolapdere’de o dönemde yeni yeni yükselmeye başlayan rezidanslardan ziyade bu projenin Dolapdere bölgesini değiştireceğini yazıyordu. Başlarda müzenin isminin Koç Contemporary olduğu konuşuldu ancak daha sonra, Beyoğlu’ndaki çağdaş sanat galerisi Arter’in buraya taşınacağı ve müzenin de bundan böyle Arter olacağı duyuruldu. Müze inşaatı 2016 yılına yetişmese de 2019 yılında tamamlandı ve İstanbul’da “sanat haftası” olarak tanımlanabilecek günlerde kapılarını açacağı bilgisi verildi.

13 Eylül’den itibaren ziyaretçilerini ağırlamaya başlayacak olan İstanbul’un yeni çağdaş sanat müzesi Arter’de, dün VKV Kültür Sanat Danışmanı Melih Fereli, VKV Genel Müdürü Erdal Yıldırım ve küratör Emre Baykal’ın ev sahipliğinde bir basın toplantısı ve öngösterim gerçekleştirildi.

Müzenin genel yapısı, ev sahipliği yaptığı yedi ayrı sergi hakkında bilgiler tüm detayıyla basına aktarılırken Melih Fereli, müzenin arka planına dair bilgiler vermeyi de ihmal etmedi. Projenin geçmişinin 2005 yılına uzandığını söyleyen Fereli, bir müze kampüsü fikriyle yola çıkıldığını, ancak kent merkezinde böyle bir alan bulunamadığı için projenin yön değiştirdiğini ve B planını devreye soktuklarını aktardı: “Koç Ailesi’nin ve Koç Vakfı’nın adının çağdaş sanatla, bu alanda güçlü bir aktör algısıyla anılabileceği bir yapılar silsilesi kurmak, bunu da olabildiğince kısa sürede tamamlamak fikiyle yola çıktık. Sonrasında bir çağdaş sanat koleksiyonu oluşturup bunun sergilenebileceği ve sadece çağdaş sanatla yetinemeyen, başka sanat disiplinleriyle de ilişki kurabilen bir yapı oluşturmaya karar verdik.”

13 Eylül’de kapılarını açtıktan sonra Türkiye’nin en önemli müzelerinden biri olarak anılacak Arter, sadece sergilere değil film ve öğrenme programlarına, konserlere, yayınlara, araştırma programlarına da ev sahipliği yapacak ve İstanbul’un kültür sanat açığını büyük alanda kapatacak bir mekân olacak.

2 Ocak’a kadar ücretsiz

Son anda toplantıya katılamayan Ömer M. Koç bir mesaj gönderdi. Koç’un mesajında şu ifadeler yer aldı: “Arter’in yeni binasıyla birlikte tüm halkımızın, özellikle de gençlerimizin ve çocuklarımızın sanatla özgürce karşılaşabileceği bir ortamı mümkün kılmanın heyecanı içindeyiz. Ne mutlu ki, çağdaş müzecilik anlayışıyla inşa edilen ve sergilerin yanı sıra konserler, canlı performanslar, tiyatro, dans, film gösterimleri gibi sanatın pek çok disiplinini de içererek ziyaretçilerine ‘bir müzeden çok daha fazlası’nı sunan bu yapıyı hayata geçirebildik. Çocuklarımızı yaratıcı düşüncenin, sorgulama becerisinin benzersiz dinamikleriyle donatmalıyız. İşte bu amaçla, açılışı takip eden aylar boyunca, 2 Ocak 2020’ye kadar Arter sergilerine girişin herkes için ücretsiz olmasını sağlıyoruz. Topluluk şirketlerimizden Tüpraş’ın Arter’in Kurumsal Sponsorluğu’nu üstlenmiş olduğunu da buradan gurur ve memnuniyetle duyurmak isterim. Tüpraş sayesinde 24 yaş ve altındaki gençler, Arter sergilerini her zaman ücretsiz olarak ziyaret edebilecekler.”

Dolapdere’de bir vaha: Arter



7 sergi bir arada

Arter’de, koleksiyondan oluşturulan “Saat Kaç?” ve “Kelimeler Pek Gereksiz” başlıklı grup sergileri, “Altan Gürman” kişisel sergisi ve Rosa Barba’nın “Gizli Konferans” başlıklı yerleştirmesi; Ayşe Erkmen’in “Beyazımtırak”, İnci Furni’nin “Bir An İçin Durdu” ve Céleste Boursier-Mougenot’nun “offroad, v2” isimli kişisel sergileri sanatseverlerle buluşacak.

Mahalle halkıyla mektuplaşıldı

Müze’nin Dolapdere’de kurulma fikrinin aslında bir “Gidelim, Dolapdere’yi dönüştürelim” düşüncesi olmadığını vurgulayan Melih Fereli şunları ekledi: “Arter’in inşaatı sırasında hem Yeni Şehir Mahallesi’nde hem karşı taraftaki Bülbül Mahallesi’nde muhtarlarla görüşmeler yaptık. Çeşitli aile gruplarıyla bir araya geldiğimizde, kendilerinin ayağına nasıl bir hizmet amacıyla geliyor olduğumuzu ayrıntılı ve birebir anlattık. Mahalle sakinlerine mektuplar yazdık, bir şikâyet ve çağrı merkezi açtık. Ekip arkadaşlarımız sahaya dağıldı ve bu arada da araştırmalar yaptık. Sosyolojik ve ekonomik anlamda neler olabileceğine dair araştırmalarda bulunduk.”
Yazarlar