24.04.2021 - 12:01 | Son Güncellenme:
AA
Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu, ölümünün üzerinden geçen iki aydan fazla süre sonra babasının ani vefatı ve aile olarak yaşadıkları hakkında ilk kez AA’ya konuştu.
San Francisco şehri civarında yaşadığını ve veri güvenliği alanında çalışan özel bir şirketin kurucu ortağı olduğunu belirten Cüceloğlu, Ankara’da doğduğunu ancak California’da büyüdüğünü aktardı.
Cüceloğlu, babasının ölümünden bu yana ailece yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Ailemizin, babamın vefatı sonrası yasımızı ve duygularımızı elimizden gelen, iyi şekilde tuttuğuna inanıyorum. Bana göre en zor şey, babamın ölümünün korkunç derecede ani oluşuydu. Ağustos 2019'da küçük bir kalp krizi geçirmesine rağmen, hiçbirimiz babamın bu şekilde ani vefatını beklemiyorduk. Ve küresel Kovid-19 salgını nedeniyle, istediğimiz gibi yas tutmak ve birbirimizi desteklemek için gerçekten bir araya gelememek çok zordu. Video ve telefonla görüşmeler var ama bu birlikte olmanın yerini tutamaz.”
“HEPİMİZ HARAP OLMUŞTUK”
Babasının ölüm haberini, ailesiyle Yellowstone Ulusal Park’a yakın bir yerde seyahat ederken öğrendiğini belirten Cüceloğlu, “Babamın eşi Yıldız ve kızları Umay aradığında bulunduğum yerde gece yarısıydı. Korkunç, zor bir telefon görüşmesi oldu. Hepimiz harap olmuştuk. Bu trajik durumun altından yalnız başına kalktıkları için Yıldız ve Umay'a da ayrıca minnettarım çünkü ben şahsen orada olup onlara destek olamadım.” dedi.
Cüceloğlu, babasını en son salgından önce Aralık 2019’da İstanbul’da gördüğünü kaydederek, şöyle devam etti:
“Babama harika bir ziyaretimiz olmuştu. Aslında bir kitap üzerinde çalışmak için birlikte proje başlatmıştık; ben babamla büyümeye dair anılarımı kaleme alacaktım, o da büyüyen bir çocuğun babası olarak bu anılarda gördüklerine göre cevaplar yazacaktı. Halen bu kitap üzerinde çalışıyorum ve önümüzdeki sene ailemin ve babamın araştırma görevlilerinin yardımıyla bitirmeyi planlıyorum. Kitabın adını 'Babamla yürüyüş: bir savaşçıdan dersler' koymayı düşünüyorum.”
“MİLYONLARCA YAŞAM ÜZERİNDE BIRAKTIĞI DERİN VE KALICI ETKİYİ BİR KEZ DAHA FARK ETTİM”
Babasıyla Aralık 2019’dan sonra yüz yüze görüşemese bile sık aralıklarla konuştuklarını ve mesajlaştıklarını belirten Cüceloğlu, en azından her hafta kızlarıyla birlikte ailece görüntülü sohbet yaptıklarını ifade etti.
Cüceloğlu, “Nitekim babam, son kitabı ‘Var mısın?'ı kızlarıma ithaf ettiğini video üzerinden söylemişti ve dedelerinin verdiği bu şeref onları çok heyecanlandırmıştı.” sözlerini paylaştı.
Babasının ölümünün ardından okurlarından ve arkadaşlarından şaşırtıcı sayıda destek mesajı aldığına işaret eden Cüceloğlu, “Babamın ve fikirlerinin gelecek nesilleri de etkileyecek, milyonlarca yaşam üzerinde bıraktığı derin ve kalıcı etkiyi bir kez daha fark etmemi sağladı.” ifadesini kullandı.
“BABAMIN MİRASI GELECEK NESİLLERİN NEŞELİ YAŞAMLARI ÜZERİNE YANSIYACAK”
Cüceloğlu, babasının hayatının ve işinin milyonlarca okuyucusu üzerinde ne kadar büyük etki bıraktığını kelimelerle anlatamayacağını belirterek, “Babamın mirası, kitapları ve fikirlerinin okuyucularının, meslektaşlarının, çocuklarının ve gelecek nesillerin neşeli yaşamları üzerine yansıyacağına inanıyorum.” diye konuştu.
Bu bağlamda, babasının adının şimdiden birkaç okul ve parka verildiğini görmenin harika bir duygu olduğunu kaydeden Cüceloğlu, “Daha fazlasının geleceğine inanıyorum. Babam hem öğretmenleri hem de öğrencileri çok önemsediğinden, özellikle bir okula babamın adını verdiği için Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'a müteşekkirim.” ifadelerini kullandı.
Cüceloğlu, aile üyeleriyle babası Doğan Cüceloğlu’nun mirasını onurlandırmaya devam etmek için bazı planlar üzerinde çalıştıklarını ancak henüz erken olduğu için şimdilik kamuya açık bir şekilde detaya girmeyeceğini kaydetti.
Psikolog ve yazar Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu 16 Şubat'ta, Beşiktaş Akatlar'daki evinde ölü bulunmuş, başlatılan soruşturma üzerine İstanbul Adlı Tip Kurumunca yapılan incelemede Aort yırtılması sonucu hayatını kaybettiği açıklanmıştı.
Mersin, Silifke'de doğan ve 83 yaşında hayata vedan eden Cüceloğlu, ardında onlarca kitap ile sayısız makale, konferans, seminer ve televizyon programı bırakmıştı.