19.09.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Derya Ülkar
Sanatçı sergide bir doğa tarihi müzesi fikrinden yola çıkarak büyük bir enstalasyon gerçekleştiriyor. Bu ‘doğa tarihi müzesi’ fikrine olan merakı da İstanbul’da 1848’de açılıp aynı yıl yanan, 1871’de tekrar açılıp bir süre sonra yine yanarak tamamen kapanan İstanbul Doğa Tarihi Müzesi’ni araştırmasıyla başlamış. Bu müzeden geriye kalan malzemeler bulunmadığı için sanatçı, müze hakkında yaptığı araştırmalar sonucu müzede olabilecek, sergilenebilecek eşyaları ve belgeleri kendi kurgusuyla sunuyor. “Eğer Türkiye’de doğa tarihi müzesi olsa içinde olurdu?” sorusunu soran sanatçının sergisi elbette yoruma açık. Pek çok sanat eserinde olduğu gibi çok sayıda metafora ve tarihi okumaya da gebe. Daha önce de İstanbul tarihinin gizli kalmış yönlerine dair çalışmalarıyla tanınan Tayfun Serttaş’ın ‘doğa tarihi müzesi’ yorumlaması olarak okunabilecek sergisi, hem doğa hem sanat meraklılarını bekliyor. Sergi 13 Kasım 2015’e dek açık.