13.12.2014 - 16:04 | Son Güncellenme:
Aydın HASAN - milliyet.com.tr
5. Din Şurası, 8 - 9 - 10 Aralık tarihlerinde Ankara'da yapılmıştı. Şuranan açılış törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılmıştı. Diyanet İşleri Başkanlığı ve akademik dünyadan 300 bilim adamının katıldığı şuranın ardından maddeler üzerinde müzakere yapıldı. Din Şurasında alınan kararlar, müzakerelerin ardından bugün kamuoyuna açıklandı. Şura kararlarında dikkat çeken bazı hususlar şöyle:
MEZHEP ZENGİNLİĞİ KORUNMALI
*İslam’ın düşünce alanında sağladığı kültürel çeşitlilik korunmalı ve geliştirlerek sürdürülmelidir.
İslâm tarihinde çok sayıda itikadî ve fıkhî mezheplerin, ekol ve anlayışların, özgün yorum ve dini tezahürlerin ortaya çıktığı bir vakıadır. İslâm medeniyeti, aynı kökten yetişen bu farklı dalları tarihsel süreç içersinde bünyesinde tutmayı başarmış, ötekileştirici ve dışlayıcı bir tutum sergilememiştir. Bu durum, İslâm’ın dinî düşünce alanında sağladığı özgürlük ortamını ve tevarüs ettiğimiz kültürel çeşitlilik ve zenginliği ifade etmektedir. Bu zenginlik, korunmalı, ihya edilmeli ve geliştirilerek sürdürülmelidir.
*İnsan yetiştirme süreç ve mekanizmaları yeniden gözden geçirilmelidir.
*Din algısı konusunda çarpık anlayışların yaygınlaşmaması ve samimi dindarların zihinlerinin bulandırılmaması için çok yönlü bilgilendirme çalışmaları yapılmalıdır.
*Tasavvufî düşüncenin kurumsallaşmasıyla oluşan bazı yapıların istismara yol açmaması için bilinç ve farkındalığın artırılması yönünde çalışmalar yapılmalıdır.
İSLAM POLOTİK PROJEYE İNDİRGENEMEZ
*Toplumun ahengini bozan ve ferdin bireysel sorumluluğunu ortadan kaldıran akımlara karşı toplumsal bilincin artırılması için daha etkin sorumluluk üstlenmelidir.
*İslâm, bir ideolojiye yahut sosyal mühendislik içeren bir politik projeye indirgenemeyecek kadar yücedir.
*İslâm coğrafyasında çatışmaları durdurmak, barış ve sükûneti sağlamak, Barış, İtidal ve Sağduyu İnisiyatifi gibi platformların kalıcı ve etkin hale gelmesi sağlanmalıdır.
*Din ve toplum kavramları ekseninde bir bilgi yönetim merkezi kurulmalıdır.
*Ankara’da uluslararası referans değeri olan ve bilgi merkezleri ile irtibatlı bir kütüphane ve dökümantasyon merkezi kurulmalıdır….
*Bilgiyi dini ve gayr-i dinî diyerek bölmeyen, insani ve toplumsal gerçeklikleri dikkate alan, bilgi ve bilim üreten bir uluslararası üniversite kurulmalıdı.
*İmam-Hatip Liselerinin ve İlahiyat Fakültelerinin müfredatları oluşturulurken Diyanet İşleri Başkanlığının ihtiyaçları ve personel yeterlikleri de dikkate alınmalıdır.
*Yaygın Din Eğitimi hizmetleri, Kur’an Kursu sisteminin yanında toplumun farklı düzeydeki ihtiyaç ve taleplerini de dikkate alarak çeşitlendirilmelidir.
*Yaygın din eğitimi kapsamında değerlendirilen geleneksel dinî eğitim veren yapılar, Diyanet İşleri Başkanlığının himaye ve rehberliğinde varlığını sürdürmelidir.
*Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve belediyelerin camiye yönelik imar planları toplumun din-sosyal ihtiyaçları doğrultusunda yapılmalı, cami ve müştemilatları bu ihtiyaçları karşılayacak şekilde inşa edilmelidir. Böylece camilerin tarihsel işlevine uygun bir şekilde hayatın merkezinde yer almaları temin edilmelidir.
*Dinî-sosyal teşekküllerin sağlıklı zeminde gelişmeleri için ehliyet ve liyakata uygun insan kaynağına ve bilgi üreten mekanizmalara sahip olmaları kaçınılmazdır.
*Dini-sosyal içerikli kurulan vakıfların Diyanet İşleri Başkanlığı ve din hizmetleri ile ilişkisi yeniden düşünülmelidir.
*Diyanet İşleri Başkanlığı'nı daha etkin ve verimli hale getirmek üzere Başkanlığın ilmî ve dinî özerkliğini güvence altına alan ve kamu tüzel kişiliği sağlayan bir düzenleme yapılmalıdır.
*Diyanet İşleri Başkanlığı, yasal sorumluluğunun bir gereği olarak Kızılay ve Yeşilay cemiyetleriyle daha yakın ve organik bir işbirliği içinde olmalıdır.