28.09.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Evden çıkmayanların oranında artış görülüyor
Salgına tepki verirken ilk dönemde toplum olarak bir standardımız vardı.
Mecbur olmayanlar evden çıkmamaya dikkat ediyordu, restaurantlar zaten kapalıydı ama açık olsalardı bile çoğunluk dışarıda yeme-içmeye hiç sıcak bakmıyordu. Kuaföre, berbere gitmek akıllardan bile geçmiyordu. Nisan ayı ortalarında her on kişiden dördünün bir hafta boyunca evden çıkmadığı dönemler yaşadık.
Tabi bunda yaş gruplarına getirilen kısıtlamaların da rolü büyüktü.
Yaz ayları boyunca bu standarttan uzaklaştık, öyle bir dönem geldi ki on kişiden dokuzu o hafta içinde mutlaka evden çıkar hale geldi. Ve bu dışarı çıkışların yarısı da zaruri nedenlerle değildi.
Son haftalarda ise endişelilik seviyemizde doğal olarak bir yükseliş var.
Evden çıkmayanların oranında bir artış görüyoruz. Dışarıda yemekten, kuaföre gitmekten endişe duyanlar artıyor.
Vaka sayıları Mayıs başındaki seviyesine döndükçe biz de toplum olarak yavaş yavaş salgın ile savaşta fabrika ayarlarımıza dönmeye başladık.
Buna hepimizin ihtiyacı ve mecburiyeti olduğu kesin.
EVDE MİYİZ YOKSA DIŞARIDA MI?
Soru: Son 1 haftadır herhangi bir nedenle evden hiç çıktınız mı?
ZORUNLU OLMAYAN İHTİYAÇLAR İÇİN EVDEN DIŞARI ÇIKANLAR
Soru: Son 1 haftadır evden ne amaçla dışarı çıktığınızı belirtir misiniz? Birden fazla seçenek işaretleyebilirsiniz. İşe gitmek, market alışverişi, eczaneye gitmek gibi cevaplar dışarıda tutularak “zorunlu olmayan ihtiyaçlar için dışarı çıkma” oranı hesaplanmıştır.
Koronavirüs Salgını ve Toplum Araştırmamızın 3. döneminden bu yana vatandaşların son 1 haftada evden dışarı çıkma davranışını takip ediyoruz. Salgının ilk dönemlerinde, Nisan ayında, dışarı çıkanların oranı karantina %63’lere kadar düşmüştü. O dönem evden zorunlu olmayan ihtiyaçlar için dışarı çıkma oranı ise çok düşüktü, dışarı çıkanların en fazla 5’te birinin zorunlu olmayan nedenlerle dışarı çıktığını tespit etmiştik.
Evden dışarı çıkanların oranı normalleşmenin başlamasıyla beraber %80’lerin üzerine çıktı ve yaz döneminde bu oran %92’lere kadar ulaştı. Bu dönemde dışarı çıkan her 10 kişiden yaklaşık 5- 6’sı zorunlu olmayan ihtiyaçlar için de dışarı çıktığını ifade etti.
Eylül ayına girmemizle beraber hem yaz döneminin sona ermesi, hem de yeni eğitim yılının başlamasıyla beraber eve dönüşler başladı. Ancak salgının ilk döneminden farklı olarak kişisel karantinanın çok yaygın olmadığını görüyoruz. Dışarı çıkma oranı halen yüksek (%84), dışarı çıkanların yarısı zorunlu olmayan ihtiyaçlar için çıkıyor (%52).
Toplum dışarıda yeme-içme konusunda ne kadar endişeli
Soru: Koronavirüs salgınını göz önüne aldığınızda, aşağıdaki konular hakkında endişeli olup olmadığınızı belirtir misiniz?
Temmuz ortasında yaptığımız araştırmamızda her 10 vatandaştan 7’sinin restaurant-café gibi yeme-içme yerlerine halen gitmediğini tespit etmiştik. Her ne kadar yaz döneminde bu oranda kısmi azalma olsa da endişenin baki kaldığını görüyoruz. Toplumun %87’si dışarıda yeme-içme konusunda halen endişeli. Hatta bu konuda endişenin oldukça güçlü olduğunu söyleyebiliriz. Vatandaşların %54’ü çok endişeli hissettiğini ifade ediyor.
Eve yemek sipariş etme konusunda da aynı endişeyi taşıyor mu?
Soru: Koronavirüs salgınını göz önüne aldığınızda, aşağıdaki konular hakkında endişeli olup olmadığınızı belirtir misiniz?
Dışarıdan sipariş edilen yemeğin veya ambalajın virus taşıyacağına dair endişe bireylerin evde yemek yapma veya evde yapılan yemeği yeme eğilimini güçlendirmişti. Normalleşme ile başlayan süreçte, dışarıdan eve yemek sipariş etme oranlarında da artış gördük. Ancak dışarı yeme-içme konusunda olduğunda gibi dışarıdan eve yemek siparişinde de çoğunluk endişeli hissediyor. Her 4 kişiden 3’ü bu konuda endişesini dile getiriyor (%77). Yine de dışarıda yeme-içmeyle karşılaştırıldığında endişe seviyesinde 10 puanlık bir fark olduğunu not etmek gerekiyor.
Peki kuaföre-berbere gitmeye ilişkin endişe düzeyi nasıl?
Soru: Koronavirüs salgınını göz önüne aldığınızda, aşağıdaki konular hakkında endişeli olup olmadığınızı belirtir misiniz?
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı 2016 verilerine göre Türkiye’de kadın ve erkek kuaförlüğü işyeri sayısı yaklaşık 86bin, esnaf ve sanatkarlar işyeri sayısında sıralamada 3. sırada yer alıyor. Sadece özel günlerde değil günlük hayatta da kuaför ve berbere gitmek toplumda oldukça yaygın bir davranış ancak salgınla beraber kuaföre-berbere gitme oranlarında ciddi düşüşler yaşandı. Vatandaşların %87’si halen kuaföre-berbere gitmek konusunda endişeli hissettiğini ifade ediyor. Artan vaka sayıları nedeniyle bu endişenin yakın zamanda ortadan kalkmayacağını söylemek mümkün.
Koronavirüs Salgını ve Toplum: Genel Kamuoyu Araştırması 17 - 23 EYLÜL 2020