26.06.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Gökhan Karakaş - Geçtiğimiz yazın en büyük çevre felaketlerinden olan müsilajın yıkıcı etkisini araştırdığımız ikinci dalışı Doğu Marmara kıyısındaki Eskihisar’da gerçekleştirdik. Karamürsel’de olduğu gibi bölgede müsilajın kütleler halinde bulunmadığı görüldü. Nefes Dalış Merkezi ile yaptığımız dalışlarda, geçen yaz bölgeyi terk eden vatoz, dil balığı, deniz iğnesi, horozbina ve yengeç gibi dip canlılarını tekrar geldiğini görmek büyük sevinç yarattı. Dip canlılarının varlığı sevindirirken müsilajın ince bir tabaka halinde kayaları ve yaşam alanlarını sardığı gözlendi. Müsilaj kadar tehlikeli olan katı atık kirliliğinin ve kimyasal atıkların İzmit Körfezi’ni halen tehdit ettiğini de gözlemledik.
İnce müsilaj tabakası
Derinlere Saygı Dalış Topluluğu’nun deniz salyasına dikkat çekerek çözüm için eyleme geçilmesini sağlamak için yaptığı dalışta Eskihisar’da görüş mesafesi yok denecek kadar azdı. Geçtiğimiz yıl 14 Haziran 2021 günü yaptığımız dalışta açtığımız ‘Marmara Nefes Alsın” pankartı, müsilaj kümelenmeleri nedeniyle adeta görünmüyordu. 1 yıl sonra aynı bölgede gerçekleştirdiğimiz dalışta Marmara Denizi’nin toparlanmaya başlamasına rağmen müsilajın ince tabaka halinde varlığını sürdürdüğünü gördük. Sünger, yosun, deniz yıldızı, midye ve deniz patlıcanı gibi canlıların bir arada yaşadığı kayalık habitatların üzerini örten müsilajın balık yuvalarının üzerinde de kendini göstermesi dikkat çekti.
Sürüler halinde
Müsilajın nedeniyle bölgeyi terk eden dip canlıları ilk 10 metreden sonra dalgıçları selamladı. Sürü halinde dolaşan ekonomik değeri yüksek dil balıkları, kumluk zeminde kendilerini ilk gösterenler oldu. Ardından vatozlar bizi karşıladı. Çok sayıdaki yengecin bekleyişi arasında derinlere inerken şimdilerde daha az görülen deniz iğnesiyle karşılaşmak sevinçleri arttırdı. Yosunlu ve kumluk alanlarda yaşam bulan deniz iğnesinin çok yakınlarındaki horozbina balıkları dip canlılarının tüm umutsuzluğa rağmen geri geldiğini kanıtlıyor.
Mustafa Atay liderliğinde, Metin Karadağ ve Yener Kuşçuluoğlu ile yaptığımız keşif dalışında ince tabaka halinde kendini gösteren müsilaja rağmen bazı canlıların geri geldiğini görmek sevindirici oldu.
‘Marmara için umut var demektir’
Karamürsel’deki İnönü batığındaki az miktardaki müsilaj kümelenmesine rağmen pinaların verdiği mutluluğu Eskihisar’da da yaşadıklarını belirten Metin Karadağ, tüm kirleticilere rağmen Marmara Denizi’nin ayakta kaldığını vurguladı. Derinlere Saygı Dalış Topluluğu sözcüsü Karadağ, “Geçen yıl, açtığımız pankartı göremeyecek kadar yoğun müsilaj kümeleri vardı. Şimdilerde deniz salyasının parçalanarak balık yuvalarının ve taşlık alanların üzerini örttüğünü belirledik. Ama dil balıklarının süzülüşüne vatozların geçişi eklendi. Deniz iğnesi, horozbina ve kaya balıkları umutlarımızı arttırdı. Demek ki halen Marmara için yapılacak çok şey var” dedi.
Marmara Denizi 2022 Sempozyumu
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı ve Türkiye İş Bankası işbirliğinde Ocak ayında düzenlenen Marmara Denizi 2022 Sempozyumu’nda Marmara Denizi’nin korunması kadar kirliliğin önlenmesi ve biyolojik çeşitliliğin arttırılması için çözüm önerileri geliştirilmişti. Sempozyuma 56 kurumdan 71 bildiriyle 189 bilim insanı katılırken başta azot ve fosfor kaynaklı kirliliğin önlenmesi, evsel, sanayi ve tarımsal kaynaklı kirliliğin durdurulması, ileri arıtma sistemine geçilmesi gerektiği vurgulanmıştı. Gemilerden kaynaklanan deniz kirliliğinin önlenmesi için sabit ve yüzer alım sistemlerinin artırılmasının da altı çizilirken sanayi tesislerinin ileri arıtma sistemleri için teşvik edilmesi istenmişti.
‘Kırlangıç da gelecek’
Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu dalış eğitmeni Mustafa Atay ise, müsilajın yıkıcı etkisine rağmen dip canlılarının dönmesinin büyük sevinç yarattığını ama katı atık kirliliğinin daha büyük tehlike olduğunu söyledi. Atay, “Çok yakınımızda denize akan yağmur suyu kanalları ve sahili kullananların arkalarında bıraktığı katı atıkların tehdidi daha büyük. Çünkü bu plastikler denizde yüzlerce yıl kalıyor. İnsanların daha bilinçli olması gerekiyor. Uyardığımız zaman ‘Çöpçüler toplasın’ cevabını almak umudumuzu kırsa da bu canlıları aramızda görmek büyük sevinç yarattı. Bölgede her türlü balıkçılığın yasaklanması gerekli. Dil, vatoz, deniz iğnesi, horozbina hoş geldi. Gözüm kırlangıç balıklarını aradı. Marmara’ya iyi bakarsak onun da döneceğine eminim” diye konuştu.
Belgesel Bir Umut Marmara YouTube
https://www.youtube.com/ watch?v=G7ptB1f_M7E