03.05.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
İSTANBUL Milliyet
Antalya’da geçtiğimiz günlerde 9. Uluslararası Psikofarmakoloji Kongresi ve 5. Çocuk ve Ergen Psikofarmakolojisi Sempozyumu gerçekleştirildi. 4 gün süren sempozyumda çocuk ve gençlerde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuyla (DEHB), suça karışma arasındaki ilişki değerlendirildi. Pskiyatrist Prof. Dr. Bengi Semerci, DEHB’nin okul öncesi dönemden başlayıp tedavi edilmediği takdirde erişkin dönemde de tüm yaşamı etkilediğini belirterek, “Buna karşın DEHB kolay tanınabilir olup doğru yaklaşımla ele alındığında başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. Dürtüsellik, aşırı hareketlilik, huzursuzluk, düşünmeden harekete geçme, planlamada sorunlar, kontrol azlığı, risk alma ve sonuçları tahmin etme yetersizliği, suç davranışı ile bağlantılıdır” dedi.
Şiddet vakaları yüksek
Kopenhag Ebeveyn Projesi’nde aşırı hareketlilik, huzursuzluk ve dikkat azlığının 11-13 yaş arasından yapılan şiddet nedeniyle tutuklamalarda önemli bir etken olduğunu gösterdiğini belirten Semerci, “Pitsburg araştırmasına göre ise DEHB pozitif davranım bozukluğu olan grupta, tek başına DEHB ya da DEHB ve karşıt gelme bozukluğu olanlara göre daha çok sorun varlığı gözlemlenmiştir. Çalışma aynı zamanda tedavi olması gereken çocukların uygun tedaviyi almadıklarını da gösterdi. Psikiyatrik faktörler arasında DEHB ve davranım bozukluğu tanıları olan ergenlerin şiddeti daha yüksek, ciddi suçlar işlediğini gösteriyor. Tedavi edilmemiş DEHB, davranım bozukluğu eş tanısı, suça yönelik davranışlar için bilinen bir risk faktörü. Bu nedenle erken tanı ve tedavi çok önemli” diye konuştu.
‘Yaşam sürelerini kısaltıyor’
DEHB konusunda uzun yıllar araştırmalar yürüten Imperial College London Tıp Fakültesi Akıl ve Ruh Sağlığı Bölümü Adli Klinik Psikoloji uzmanı Dr. Susan Young ise “DEHB, sonradan öğrenilmiş bir davranış biçimi, yaramazlık ya da kötü çocuk yetiştirmenin bir sonucu değildir. DEHB olan çocuklar, doğru yaklaşımla tedavi edilmediğinde yetişkin olduklarında, yaşla birlikte hareketliliklerinde azalma olsa da sorunun devam ettiği görülüyor. Özellikle ergenlikten yetişkinliğe geçişte tedavi edilmemiş DEHB bu bireylerin suça karışma hatta yaşam sürelerini kısaltıcı yanlış davranışlar göstermelerine neden oluyor.