15.07.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
MERT İNAN İstanbul
MERT İNAN İstanbul - FETÖ’nün Balyoz iftirası nedeniyle 18 yıl cezaya çarptırılıp, haksız yere 3.5 yıl cezaevinde tutsak edilen Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, hain darbe girişiminin 5.yılında, olup bitenleri anlatırken, askerin, 12 Eylül’den sonra şekilci, sözde Atatürkçülük düşüncesine saplandığını dile getirdi.
Yavuz’a göre bugüne kadar “din-devlet” ilişkisi sağlıklı bir zemine oturmadığı için “asker-siyaset” ilişkisi de doğru bir zeminde yürümedi. “Başörtüsüne karışmak ordunun görevi” değildi diyen Yavuz, şekilci olmayan laikliğin her inanç ve görüşün sigortası olduğunu vurgularken, yapılan hatalar ve FETÖ’nün TSK’daki yapılanması ile 15 Temmuz’a giden süreç için, “2003’ten itibaren personel atımına şerh konuldu. 2010’dan sonra da kimse atılmadı. Adam atma yetkisini alınmış, elin kolun bağlıyken nasıl ihraç edeceksin. Geçmişte bazıları ‘siyasetle aramız problemli, yeni problemler çıkmasın’ diyordu. Ben dahil hiç kimse FETÖ’nün TSK içerisinde bu kadar güçlü olduğunu bilmiyorduk” dedi.
Bazı kesimler halen 15 Temmuz’a şüpheyle bakıyor?
“FETÖ’cü darbe girişimini hiçbir şekilde tartışmaya gerek yok. 15 Temmuz açık bir darbedir. FETÖ darbe girişimini sadece 15 Temmuz’dan ibaret görürseniz olmaz. Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, 17/25 Aralık süreçleri de darbe girişimiydi.
FETÖ, Türkiye’de iktidar mücadelesine girişti. Önce emniyet teşkilatı, ardından yargı, bürokrasi, Adalet Bakanlığı’ndaki adamlarıyla iktidarı devirmeye çalıştılar.
Darbenin en baştan önlenebileceğini iddia edenler bile var?
“Bu konuda ancak senaryo üretilebilir. Senaryo üretmek spekülasyona girer. ‘Darbeyi siyasi iktidar biliyordu’ diyenler bilmelidir ki, bu söylem FETÖ’yü temize çıkartmak, tehlikeyi görmemek anlamına gelir. Bu noktada siyasi iktidarın FETÖ darbesini bahane ederek farklı düşüncedeki bazı muhalifleri bastırması, devlet düzenini değiştirmesi, TSK’nın yeniden dizayn edilmesi tartışılabilir. Ancak 15 Temmuz çok açık bir FETÖ darbesidir. ABD, örgüt başı Gülen’i boşuna beslenmiyor. İşin bu kısmını tartışmak yanlış.”
Darbe girişimi başlamadan kışlada önlenemez miydi?
“Bir asker gözüyle bakıp diyorum ki, bu darbe önlenebilirdi. Bunu görebiliyorum. Neden önlenmedi? Bu nokta gri alan. Genelkurmay Başkanı darbe girişimini önleyemedi. İhbar geldiği saatlerde daha farklı tedbirler alınsa darbe teşebbüsü gerçekleşmezdi.”
Ne gibi önlemler?
“İhbar elinize ulaştığı an, üst kademedeki herkesi kışlalara yollayacaksınız. Sadece şunu anlayabilirim, her zamanki ihbarlardan biri diye düşünmüş olabilirler. Yine de ordu ve garnizon komutanlarına ‘Ciddi tehdit bilgisi aldık adamlarınızı kışlalardan çıkartmayın’ emri verilmeliydi. Hava sahasını askeri uçuşlara kapatıyorsunuz ancak Hava Kuvvetleri Komutanı o sırada düğünde. Çağırırsın, Hava Kuvvetleri Komutanı’nı gelir. O gece, Genelkurmay Başkanı’nın ya basireti bağlandı, ya da anlamadığımız gri alanlarla ilgili bir konu var.”
Partigöç, Adil Öksüz ve Kemal Batmaz üçlüsü darbenin beyin takımı mı?
“Darbe başarılı olsa muhtemelen sorumluluğu alacak ilk kişi Partigöç olacaktı. Belki de gizledikleri başka birini Genelkurmay Başkanı atayacaklardı. Adil Öksüz ve Kemal Batmaz, FETÖ’nün TSK imamları olduğu net. Bu şahıslar birinci derece mi, yoksa üstlerinde başkaları da var mı henüz bilmiyoruz. Bu üçlünün yabancı istihbarat örgütleri veya içerideki uzantılarıyla direk bağlantısı olup olmadığı zamanla ortaya çıkacaktır. Bildiğim tek şey bu üçünün FETÖ’nün TSK’daki önemli operasyon elemanları olduğu.”
TSK’da halen tespit edilemeyen FETÖ’cüler olduğu iddiası var?
“TSK içinde kripto FETÖ artıkları kalmış olabilir. Alt kademelerde sayıları daha fazla da olabilir. Ancak 15 Temmuz sonrası üst kademe FETÖ’cü kaldığını sanmıyorum. Söylendiği kadar güçlü olsalar, o gece daha farklı olabilirdi. Seferber edebildikleri insan sayısını gördük. TSK’da içinde sessiz kalanlar bile onlara katılmamak suretiyle darbenin bastırılmasında rol oynamış oldu.”
FETÖ’cü hainleri engelleyen kahraman askerler pek konuşulmuyor, neden?
“Hainlere karşı bir grup asker var ki, çok aktif rol oynadı. 1. Ordu, 2’inci ve 5’inci Kolordu Komutanları, Ege Ordu Komutanı, Gelibolu’dan Musa Arsever Paşa, Çorlu’daki Erdoğan Paşa, Çerkezköy’deki Tugay Komutanı FETÖ darbe kalkışmasının bastırılmasında kilit rol oynadılar. Trakya’dan gelecek yüzlerce tank ve zırhlı aracın önünü kesen bu insanlar oldu. 66.Tugay’da şehit olan Albay Sait Ertürk, darbecilerin harekete geçmesini engellerken, Davut Ala gazi oldu. Eskişehir’deki Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi’ndeki albay arkadaş, tüm Hava Kuvvetleri’nin yürüttüğü faaliyetlerin seyrini değiştirdi. Zırhlı Birlikler Okulu’ndan sadece 2 tank çıktı. Geç reaksiyon eleştirisini yöneltenler bu kahramanlara saygısızlık ediyor. Bilmeden konuşmak yakışmıyor. TSK sesini kesince farklı hikayeler anlatılır oldu.”
Emekli Tümgeneral Yavuz, darbe girişimine ilişkin 2018’deki tespitlerinin geçerliliğini koruduğunu söylerken, o gün yapılan söyleşimizde gündeme getirdiği konuları ise yeniden ortaya koydu.
“Diyorsunuz ki, darbenin seyrini TSK değiştirdi?
“Bir başka hikaye yazıyorlar. Darbenin bastırılmasında halkın çok önemli rolü oldu ancak darbeyi sadece halk önlemedi. TSK içindeki yurtsever insanların gayretleri darbenin yönünü ve seyrini değiştirdi. Cumhurbaşkanı’nın, bakanların milletvekillerinin, medyadaki namuslu insanların ciddi rolleri oldu.”
Darbe başarılı olsa FETÖ’cülerin siyasi istikameti ne olacaktı?
“ABD politikalarını tamamen hayata geçireceklerdi. Suriye’deki kantonların birleştirilip Kürt Devleti’nin kurulması hızlanacak, Bağımsız Birleşik Kürdistan resmen Türkiye eliyle hayata geçirilecekti. Yani Türkiye’yi ABD’ye teslim edeceklerdi. Bunu görmemiz lazım. 15 Temmuz’da başarılı olsalar bizler Balyoz mağduru olarak yeniden Silivri’de olacaktık FETÖ kendisi dışındaki tüm kadroları tasfiye edecek, suçsuz günahsız insanları Silivri’de tutsak edecekti.”