16.04.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:
FERİT ZENGİN HABER MERKEZİ
FERİT ZENGİN/HABER MERKEZİ - İstanbul Sarıyer’deki Santa Maria kilisesine geçen 28 Ocak’ta DAEŞ terör örgütünün düzenlediği saldırıda bir kişi yaşamını yitirmiş, eylemi düzenleyen iki terörist daha sonra yakalanmıştı.
DAEŞ’in Horasan Kolu mensuplarınca düzenlenen saldırı sonrası örgütün lojistik üssü olarak Başakşehir Güvercintepe mahallesini kullandığı, mahallenin örgütün İstanbul’daki en büyük gettosu olduğu ortaya çıkarılmıştı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü TEM ekiplerinin, DEAŞ’ın Güvercintepe yapılanmasına kilise saldırıdan altı ay önce seri operasyonlar düzenlediği ortaya çıktı.
Terör örgütü DAEŞ’in Horasan yapılanmasına yönelik İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nce hazırlanan iddianamede yer alan bilgilere göre 14 Temmuz 2023 tarihinde Güvercintepe’de bir adrese düzenlenen operasyonda Kırgız, Tacik ve Özbek uyruklu 12 kişi gözaltına alındı.
PARFÜMERİDE KARARGAH
Terör hücresinin askeri tesisler ile TBMM’ye saldırı için yapılandığı ve bu doğrultuda hazırlık yaptığı kaydedildi. Tamamı yabancı uyruklu 12 teröristin aynı mahallede bulunan beş katlı bir binaya kurdukları Darul Vefa İlim ve Amel Merkezi (Muvahhid Derneği) adı altındaki terör medresesinde saldırı planlarını yaptığı, iç savaşta ailesini kaybeden 70’e yakın çocuğa örgüt ve terör eğitimi verdikleri belirtildi.
Teröristlerin aynı binanın giriş katında açtıkları sözde parfüm dükkanını ise karargâh olarak kullandıkları belirtildi..
İKİSİ REİNA TUTUKLUSU
Askeri tesisler ile TBMM’ye saldırı için yapılanan hücrenin başını çektiği öğrenilen Kırgız asıllı Ömer Yunus’un (34) 2014 yılında İstanbul’da sahte pasaportla yakalandığı, ardından kaçak yollarla Suriye’ye geçip 2015 ile 2016 yılları arasında DAEŞ adına savaştığı, oradan tekrar kaçak yollarla İstanbul’a dönüp Bursa’ya gittiği ve Reina saldırısı nedeniyle gözaltına alınıp 22 ay tutuklu kaldığı öğrenildi. Yunus’un, tekrar serbest kalınca bu kez Mısır’a gidip geldiği ve üzerinden çıkan sahte pasaport nedeniyle dört ay da Ankara’da tutuklu kaldığı ortaya çıktı. Aynı hücrenin bir başka kilit ismi olan ve hala cezavinde bulunan Fuat Rasulov’un (35) da Reina katliamı nedeni ile iki yıl kadar cezaevinde tutuklu kaldıktan sonra salıverildiği ortaya çıktı. Davanın bir başka sanığı Bekkhan Khasimikov’un (39) ise Ağustos 2021’de kaçak yollarla Reyhanlı üzerinden Suriye’ye geçmeye çalışırken yakalandığı belirtildi.