10.12.2022 - 18:37 | Son Güncellenme:
DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Samsun’da Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen Vezirköprü Devlet Hastanesi, Asarcık- Kavak Yolu, 19 Mayıs Üniversitesi Ballıca Kampusu ile yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış töreninin ardından Ömer Halis Demir Çok Amaçlı Kongre Merkezi’nde ‘Kuruluştan Bugüne Hep Birlikte 2023’ programına katıldı.
Erdoğan, gençlerin, önünde hiçbir engelin duramayacağını TEKNOFEST ile gösterdiğini belirterek, "3 aylık aranın ardından tekrar Samsun’u ziyaret etmenin siz kardeşlerimle kucaklaşmanın bahtiyarlığı içerisindeyim. Bu güzel muhabbet sofrasında gönüllerimiz buluşturan il başkanımıza ve ekibine teşekkür ediyorum. Bundan bir asır önce işgal karanlığını kurtuluş meşalesiyle delen Samsun, Türkiye’nin adeta şimal yıldızı olarak parlamaya, bize ve milletimize yol göstermeye devam ediyor. Samsun’un her alanda artan başarılarıyla bizlerde iftihar ediyoruz. Nitekim 1 milyon 250 bin gibi rekor bir katılımla şehrimizin ev sahipliğinde gerçekleştirilen TEKNOFEST Karadeniz’in yankıları halen sürüyor. Türk savunma sanayinin gücü ile ülkemizin ileri teknoloji alanında ulaştığı seviyeyi gösteren bu etkinlik özellikle gençlerimize ilham kaynağı oluyor. Biraz önce ülkemizin önemli projelerinde görev alan gençlerimizle yaptığımız sohbette bu gerçeğe bir kez daha şahit olduk. Yıllardır gururu örselenen, horlanan bu asil milletin evlatları, inancın ve azmin önünde hiçbir engelin duramayacağını herkese gösteriyor. Birileri ne yaparsa yapsın tarihiyle, değerleriyle, inancıyla, kültürüyle barışık TEKNOFEST gençliği gümbür gümbür geliyor. Sizlerin şahsında Samsun halkına ülkemizin en önemli teknoloji şölenine başarılı ev sahiplikleri için tekrar teşekkür ediyorum" dedi.
CHP'nin başındaki zata TEKNOFEST'te yaptığı kısa süreli ziyaret yeterli olmamış. En azından Togg'un üretim üssünü ziyaret etmesini tavsiye ediyorum. Vizyon toplantısına gelmeye tenezzül etmeyen yabancı ekonomi komiserinin konuşmasını 'millet teknoloji görsün' diye pazarlamak komiklik değil cahillik alameti. Önce Togg'u ziyaret etmek istediğini yönetim kurulu başkanına söylüyor. Yönetim kurulu başkanı da Bay Kemal'in Togg'u ziyaret etmek istediğini söylediğinde fakat Sanayi ve Teknoloji Bakanını da yanına alacaksın. Bakan gelecekse o zaman gelmem demiş. Gelip göreceksen gör, Togg'un birinci derecedeki sorumlusu Sanayi ve Teknoloji Bakanı’dır. Bu yatırım devletin yatırımıdır. Eğer samimiysen görmek istiyorsan yanındaki ithal danışmanları da al onlar da gelsinler. Bakalım bu ithal elemanlar ne kadar beyinleri çalışıyor gelsinler orada görsünler. Baykar'a git Baykar'ı görsünler. Şimdi de birisi geliyor ve inşallah KIZILELMA'yı görsünler. Bir ay içerisinde KIZILELMA da havalanırsa zaten olay çok daha farklı bir yere gitmiş olacak. Kendini tanımayan kendini bilmeyen dünyaya kendini tanıtabilir mi? Tanıtamaz. İngiltere'ye gitmiş oradan parayı alıp gelecekmiş.
'ÜLKEMİZİN YAKALADIĞI BAŞARIYI DOST DÜŞMAN HERKES KABUL EDİYOR'
Erdoğan, konuşmasını söyle sürdürdü:
"Tabii burada bir hususun altını özellikle çizmek istiyorum. Türkiye teknolojiyi sadece kullanan, sadece tüketen değil, aynı zamanda tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden bir güce dönüşüyor. Savunma sanayii başta olmak üzere pek çok alanda ülkemizin yakaladığı başarıyı dost düşman herkes kabul ediyor, hatta gıpta ile takip ediyor. Ülkemiz genelinde yayılan Deneyap Teknoloji Atölyelerimizle, sayıları 1245’e ulaşan araştırma ve geliştirme merkezlerimizle, sıfırdan alıp sayısını 323’e çıkardığımız tasarım merkezlerimizle, ülkemizin 59 iline kazandırdığımız 92 teknoparkımızla, teknolojiye dair ne varsa her alanda varlığımızı hissettiriyoruz. Ancak muhalefetin ne dünyanın ne de ülkemizin teknoloji alanında geldiği seviyeden habersiz olduğunu görüyoruz. Vizyon toplantılarına gelmeye tenezzül dahi etmeyen yabancı ekonomi komiserinin konuşmasını millet teknoloji görsün diye pazarlamak komiklik değil cahillik alametidir. Günümüzün 3-5 yaşındaki çocuklarının bile yaptığı bir işi teknoloji devrimi sananlar dünyayı da, ülkelerini de yaklaşık 7 ay sonra oyuna talip oldukları milleti de tanımıyor demektir. Anlaşılan CHP’nin başındaki zata zevahiri kurtarmak adına TEKNOFEST’e yaptığı kısa süreli ziyaret yeterli olmamış. Buradan kendisine ülke ülke dolaşmak yerine yanına ithal danışmanları da alarak Türkiye’deki Organize Sanayi Bölgelerini, Araştırma- Geliştirme Merkezlerini, Teknoparkları en azından Togg’un üretim üssünü ziyaret etmesini tavsiye ediyorum. Bu zavallı ülkesini ne zannediyor ya? Bu ülkede nelerin olduğundan haberi yok bunun. Önce Togg’u bir ziyaret etmek istediğini yönetim kurulu başkanına söylüyor. Yönetim Kurulu Başkanı da Bay Kemal’in Togg’u ziyaret etmek istediğini söylediğinde ben de kendisine dedim ki, ‘Sanayi ve Teknoloji Bakanını da yanına alacaksın’. Onu kendisine söyleyince ‘bakan gelecekse o zaman gelmem’ demiş. Şimdi bu ne demektir? Yani danışıklı dövüşten yana. Gelip göreceksen gör. Togg’un birinci derecedeki sorumlusu kimdir? Sanayi ve Teknoloji Bakanıdır. Bu yatırım devletim bir yatırımıdır. Ama beş tane babayiğidi bir araya getirmek suretiyle biz burayı kurduk. Dolayısıyla eğer samimiysen, görmek istiyorsan buyur yanındaki İthal danışmanları da al onlar da gelsinler, bakalım o senin teknolojiyi bildiğini sandığın bu ithal elemanlar ne kadar bu konuda beyinleri çalışıyor gelsinler orada görsünler. Bunlar bu ülkeyi ne sanıyorlar."
'CHP'YE OY VEREN VATANDAŞLARIMIZA DA YAZIK EDECEKTİR'
CHP’ye yönelik eleştirilerini sürdüren Erdoğan, "Hadi git Baykar’a. Al o ithal elemanları da yanına Baykar’a git, Baykar’ı görsünler. Bak bakalım bu İHA’lar, SİHA’lar, Akıncılar şimdi de yenisi geliyor ve inşallah Kızılelma’yı görsünler şöyle Allah nasip eder de 1 ay içerisinde Kızılelma şöyle bir havalanırsa zaten olay çok farklı tarafa doğru gitmiş olacak. Bu bir komplekstir. Aşağılık kompleks. Kendini tanımıyor, kendini bilmiyor. Kendini tanımayan, kendini bilmeyen dünyaya kendini tanıtabilir mi? Tanıtamaz. İngiltere’ye gitmiş oradan para alıp gelecekmiş. Ya sen şu anda hangi noktadasın, hangi parayı alacaksın? Nasıl alacaksın? Yani bunların dünyada neyi nasıl yöneteceklerinden de haberi yok. Hiçbir temsilin, hiçbir şu anda yetkin olmadığı halde daha önce İngiltere’deki bu lobilere gidip gelmeyi, oralarla görüşmeyi bu denli eleştiren sen şimdi ne oldu da kendin gidip şimdi Londra piyasalarında dolaşıyorsun. Milletim bu tür sağa sola savrulan bir muhalefete 20 yıl nasıl yol vermediyse inanıyorum ki bundan sonra da yol vermeyecektir. Tabii şimdi bütün bunlarla beraber Samsun'a gelmesini tavsiye ederdim. Gelsin Samsun'a, sadece burada teknoloji üreten tesisleri görsün, kendisini güncellesin. Belki o zaman Türkiye’ye yabancıların gözüyle bakmayı, siyasetin yabancıların akıl hocalarının tavsiyeleriyle yapmayı da bırakır. Belki o zaman arkası karanlık, sicili bozuk ithal danışmanlardan medet ummak yerine bu toprakların yetiştirdiği değerlerden ilham alır. Diğer türlü kendisine de partisine de Atatürk'ün hatırasına binaen CHP'ye oy veren vatandaşlarımıza da yazık edecektir yazık" diye konuştu.
'CHP'NİN KODLARINDA VAR OLAN ÇARPIK BAKIŞ AÇISI DİĞER ORTAKLARINA DA SİRAYET ETMİŞTİR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Millete hesap verme günü gelene kadar, biz Samsunlu kardeşlerimize şükran borcumuzu 20 yıllık yatırım zincirimize yeni halkalar eklemeyi sürdüreceğiz. Durmayacağız, bugün Samsun'a hizmet siyasetimizin nişanesi olacak toplam yatırım bedeli 5 milyar 880 milyon lirayı geçen pek çok eser kazandırdık. Açılışını yaptığımız eser ve hizmetlerin şehrimize hayırlı olmasını diliyor bu eserlerin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Kuva-yi Milliye'nin, milli iradenin ve istiklalin bayrak şehri Samsun'u Türkiye yüzyılının da öncüsü yapmak için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Muhalefetin artık cehalet ve gafletle dahi açıklanamayacak söylemleri, esasen ülkeye ve millete yönelik faşist bir zihniyeti deşifre etmektedir. Giderek hoyratlaşan doğrudan insanımızın aklını, inancını, değerlerini hedef alan bu beyanatlar, millet düşmanlığının işaretleridir. CHP'nin kodlarında zaten var olan bu çarpık bakış açısı maalesef masadaki diğer ortaklarına da sirayet etmiştir" dedi.
SEÇİM SATTI MALİNDE 2 FARKLI SİYASET ANLAYIŞININ TEBARÜZ ETTİĞİNİ GÖRÜYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ülkemiz seçim sathı mailine girdikçe 2 farklı siyaset anlayışının tebarüz ettiğini görüyoruz. Bunlardan ilki AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın temsilcisi olduğu yerli ve milli siyaset bloğudur. İkincisi CHP ve şürekasının vitrinde gözüktüğü ama arkasında daha kimlerin olduğu belirsiz eski Türkiye'nin ve emperyalist vampirlerin temsilcisi olan bloktur. Biz Türkiye yüzyılı ile ülkemizi geçtiğimiz 20 yılda kurduğumuz güçlü eser ve hizmet altyapısının üzerinde dünyanın en büyük 10'u arasına çıkarma hayali kuruyoruz. Karşımızdakiler ise ülkemizi yeniden uzunca bir süre bileğimizi sömüren, kendi güvenlik ve refahlarını dışında hiçbir değerleri olmadığını sayısız defa ispatlamış küresel baronlara teslim etme vaadiyle geliyor. Evet CHP'nin ülkemize tek vaadi Türkiye'yi bizim yakamızı kurtarmak için vesayetle kavgadan, darbe girişimine, terörden, faiz kur kumpasına kadar nice mücadeleler verdiğimiz eski günlere geri döndürmektir. CHP'nin vizyon açıklaması diye kamuoyuna sunduğu görüntü başındaki zatın ve yoldaşlarının iplerinin kimlerin elinde olduğunun ilanından başka anlam taşımamaktadır. Üstelik bu ipleri ellerinde tutanlar, ülkemize kadar gelme zahmetine katlanmayacaklarını, CHP'yi nereden ve hangi başkentlerinden idare edeceklerini de açıkça göstermişlerdir. Gerçi bunlar ülkeyi küresel siyasi ve ekonomik tefeciler adına müstemleke komiseri edasıyla gelenlerin ellerine bırakmaya da alışkındır. CHP ortakları elinde bir çantayla gelip ülkenin sırtına yüzlerce milyar dolarlık yükü vurduktan sonra gidenlerin devrini yeniden açacaklarını düşünüyorlarsa avuçlarını yalarlar."
'TÜRKİYE'Yİ YÖNETEN BENİM'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, IMF ile son görüşmesini anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Milletimizin hafızası öyle sandığı gibi zayıf değildir. Eski Türkiye'yi yaşamayan gençlerimizi kaldıracaklarına güveniyorlarsa o konuda da yanıldıklarını hep birlikte inşallah göreceğiz. Gençlerimizin, özgürlükler, hak, hakkaniyet, adalet hassasiyetleri çok yüksektir. Ama gençlerimiz aynı zamanda ülkemizi emperyalist güçlerin kölesi haline getirmeye dönük hesapları anında görecek birikime ve dirayete de sahiptir. Çok açık net söylüyorum; bunlar gençlimizi tanımadılar, tanımlıyorlar ve tanıyacak kapasitelerinin potansiyellerinin olduğuna da inanmıyorum. Bildikleri tek şey var; nedir o? IMF'den para alacaklarmış. Biz ise IMF'den bütün ipleri kopardık. Artık 'paranı al çek, git' dedik. Sizler kim olduğunu anlarsınız. Başbakanlığım döneminde o zamanlar bu işlere bakan şu anda da altılı masanın içinde olan bir tanesi Davos'tayız 'benim Davos'a son gidişim bir daha da gelmeyeceğim' dedim. IMF'nin başındaki adamla oturduk konuşuyoruz. Maliye Bakanı, 6'lı masanın etrafındaki bu zat, dedim ki 'sizin bize siyasette yön verme hakkınız yok', 'alacağınız neyse siz bu alacağınızı bizden taksit taksit alıyor musunuz?' alıyorsunuz bitti. 'Ama siz siyaseten Türkiye'yi yönetme hakkına sahip değilsiniz. Türkiye'yi yöneten benim' dedim."
'ARTIK IMF İLE BİR BAĞLANTIMIZ KALMADI'
Artık IMF ile bir bağlantılarının kalmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
"2013 biliyorsunuz son ödemeleri yaptık ve IMF ile işi bitirdik. Ondan sonra bizim artık IMF ile bir bağlantımız kalmadı. Tabii bizden sonra hâlâ bunlar otellerin lobilerinde CHP'den bir tanesi İP'ten ne yaptılar? IMF'in buraya gönderdiği kişilerle görüşmeler yaptılar, gizli olarak. Sonra da 'ne var yaparız' dediler. Doğru yaparsınız, her zaman yaparsınız. Bugün de yarın da yine yaparsınız. Ama bu millet ipini IMF'nin eline verenlere de bu ülkede siyasette yer vermez. Çünkü bu baronlar var ya, zaten IMF ile zaten ortak çalışanlardır. Hani 'para getirdi bilmem ne yaptı falan filan' diyorlar ya, işte paraları buradan getiriyorlar. Bakın şu anda söyledikleri isimlerden bir tanesi önemlidir. Paşinyan'ın danışmanı. Yahu Ermenistan şu anda battı, bitti, Ermenistan gidiyor. Bunlar Ermenistan'ı kurtardılar mı? Yok kurtaramadılar. Şimdi ne olacak Türkiye'de bu millet AK Parti'den iradeyi alıp da size vereceğini mi zannediyorsunuz. Allah'ın izniyle vermez. İşte bugün Samsun'daki Cumhuriyet Meydanı'ndakiler, neyin ne olduğunu gösterdi. Geçen hafta Şanlıurfa'da meydan her şeyi gösterdi. Gaziantep'te gösterdi. Önümüzdeki hafta Mardin'deyiz. Mardin de gösterecek. Çünkü ben milletimin şu andaki nabzını okuyorum. Milletimin nabzı çok açık net, berrak ortada ve her gittiğimiz yerde de gümbür gümbür evel Allah herkes 2023'e hazırlanıyor."
'BUNLARIN BU YAĞMA İTTİFAKI, GENÇLERİMİZ BAŞTA OLMAK ÜZERE MİLLETİMİZE GÜVEN VERMEZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"CHP ve masadaki yancılarının birlikteliği, kendileri hiçbir şey yapmadan her şeyi bir yerlere havale ederek sadece ülkenin ve devletin imkânları özellikle bölüşme üzerine kurulu bir paravan şirket gibidir. Hepsi sana şunu, sana bunu filan verme suretiyle öyle ki bazı şeyleri de nasıl söyleyeceklerini bilemiyorlar. Bakıyorsun bazen diyorlar ki işte başbakanlık verecek. Bazen diyorlar ki işte başkan yardımcılığı verecek. Şaşırdılar ya şimdi de onun ötesinde peki 1'inci başkan yardımcılığı kime verecek? 2'nciyi, 3'üncüyü kime verecek yarın da onların kavgası başlar. Tabii bir de masanın altında, dışında kalan var. Onların durumu ne olacak? Bizim Cumhur İttifakı olarak böyle bir derdimiz yok. Elhamdülillah. Şu anda 'durmak yok yola devam' dedik, yürüyoruz. Bunların bu yağma ittifakı, gençlerimiz başta olmak üzere milletimize güven vermez. Nitekim de vermez. Parayı vampir gibi kanımızı emmeyi bekleyen tefecilerden, teknolojiyi niyetleri kendi ülkelerinde bile sorgulanan karanlık küresel ağlardan, güvenliği her fırsatta Türkiye'ye düşmanlıklarını sergileyenlerim inayetinden, huzuru terör örgütlerinin insafından, kalkınmayı bugüne kadar yaptıklarımızı yıkarak sağlamaktan, yani her şeyi sürekli başkalarından bekleyen, hesabını inşa değil yıkım üzerine yapan, hani derler ya 'celladına aşık maktul' psikolojisiyle hareket eden böyle bir kafanın hangi söylediğini ciddiye alıp, tartışabiliriz. Ortada vizyon adına tartışılacak herhangi bir teklif, program yaklaşım olmadığı için konu hakkında daha fazla nefes harcamaya da gerek duymuyoruz."
'KAPI KAPI DOLAŞIN'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşin doğrusu bu fotoğrafa bakınca ülkemiz ve milletimiz adına bir kez daha üzüldük. Hâlbuki biz vizyonda, programda, projede yarışabileceğimiz bir seçim süreci yaşayacağımızı umut etmek isterdik. Maalesef bir kez daha hüsrana uğradık. Rahmetli Özal'ın bugün de söylemiştim 'bizim icraatlarımıza ta onların hayalleri bile yetişemez' sözünü tekrarlamaktan kendimizi alamıyoruz. Anlaşılan o ki biz bu seçimde kendimizle, kendi yaptıklarımızla, kendi programlarımızla yarışacağız. Sizlerden bu hakikatleri kapı kapı dolaşarak her bir vatandaşımıza bilhassa da hanım kardeşlerimize anlatmanızı bekliyoruz. Şayet bunu hakkıyla yaparsak kadınlarımız, kendilerinin ve evlatlarının ve ailelerinin geleceğini asla CHP ve şuhekasına teslim etmez" ifadelerinde bulundu.
'MUHALEFETİN YALANLARI VE İFTİRALARINA EN ETKİLİ CEVAP SAHADA VERDİĞİMİZ CEVAPTIR'
Seçim dönemlerinde partilerine yönelik linç kampanyaları başlatıldığını kaydeden Erdoğan, "Her seçim öncesinde terör örgütleriyle, uluslararası kuruluşlarıyla, medyasıyla, tetikçi kalemleriyle, sosyal medyasıyla, sokak dedikodularıyla, AK Parti aleyhine linç kampanyaları yapılmıştır. Son günlerde yaşadığımız hadiseler bize aynı durumla bu seçimde çok daha fazlasıyla yine karşılaşacağımızı gösteriyor. Ama hep söylediğimiz gibi biz bugüne kadar milletimizin gücünün üstünde bir güç tanımadık, tanımıyoruz. Kimin ne yaptığına bakmak biz kendi işimize 4 elle sarılacağız. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkarak, her bir vatandaşımızın gönlünü kazanmak için gece gündüz çalışacağız. Kardeşlerim bize gurur, bize kibir, yakışmaz. Biz tevazu ehli olacağız. Tevazu ehli olarak da kapı kapı dolaşacağız. Çünkü AK Parti, milletin kurduğu bir partidir ve tevazu ehli olarak oluşturulmuş olan bu yapıya ne gurur ne kibir, asla yakışmaz. Seçim sahada hazırlanılır, sandıkta sahip çıkılır, milli iradenin tezahürü ile de zafer kazanılır. Muhalefetin yalanları ve iftiralarına en etkili cevap sahada verdiğimiz cevaptır. İnsanların kafalarındaki sorulara verilen en etkili cevap sahada verilen cevaptır. Gelecekle ilgili umutları besleyecek en güzel mesajlar sahada verilen mesajlardır. Bugüne kadar yaptıklarımızı anlatarak halen yaşadığımız sıkıntıları sebepleri ve çözüm yollarıyla izah ederek Türkiye yüzyılı heyecanını her bir ferde aktararak seçime hazırlanacağız. Az önce yukarıdaki gençlerden bir kızımız meğerse o da Çanakkale Köprüsü'nde çalışan mühendislerden bir kızımız. Bakın nereden nereye; kimlerin ellerinde evvel Allah Türkiye yükseliyor. Bak George'un elinde değil Hans'ın elinde değil, Ayşe'nin, Fatma'nın, Ahmet'in Mehmet'in elinde yükseliyor. Bunlar varken senin ne işin var oralarda" diye konuştu.
'CHP VE YOLDAŞLARININ SİYASETİNDE MİLLET YOKTUR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ziyaret ettiğimiz şehirlerde gördüğümüz manzara biz bunu yaptıkça milletimizin bize olan muhabbetinin, desteğinin daha da arttığıdır. Şu gerçeği aklınızdan asla çıkarmayın; CHP ve yoldaşlarının siyasetinde millet yoktur, milletin beklentileri yoktur. Milletin sıkıntılarına çözüm getirme niyeti yoktur. Bu yapı sadece Türkiye'nin büyümesini, güçlenmesini, kendi iradesiyle kendi geleceğini inşa etmesinin önüne geçmek için kurulmuş hayal, hedef ve program birliği olmayan suni bir ittifaktır. Daha kendi meselelerini bile çözemeyen bu acizler topluluğunun, ülkenin ve milletin meselelerine çözüm üretmesi ham bir hayalden ibarettir. Her suni yapı gibi bu ittifakın da önüne çıkan her zorlukta gevşemesi ve bir süre sonra tamamen dağılması kaçınılmazdır. Perişan halleriyle seçime kadar gidebilir mi ama seçimler sonra çoğunun siyasetten tamamen tasfiye olacakları kesindir. AK Parti ve Cumhur İttifakı ise bu kutlu davanın bayağını, gençlerimize devrederek, Türkiye yüzyılının inşasını tamamlama hedefiyle yoluna devam edecektir" dedi.
'CUMHUR İTTİFAKI KALESİNDE GEDİK AÇMA OYUNLARINA DÜŞMEYECEĞİZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özellikle sahte gündemler üzerinde AK Parti ve Cumhur İttifakı kalesinde gedik açma, tuğla koparma oyunlarına kesinlikle düşmeyeceğiz. Her zaman ifade ettiğim gibi bizim kaybedecek tek bir arkadaşımız tek bir seçmenimiz dahi yoktur. Yüreğinde millet ve memleket sevdası olan herkes bizim öz kardeşimizdir. Türkiye'ye siyaset yoluyla hizmet etmek isteyen tüm vatandaşlarımıza gönlümüzün ve partimizin kapıları da sonuna kadar açıktır. Bu çatı altında terör ve şiddetle arasına mesafe koyan herkese, ne kadar farklı olursa olsun her fikre, hangi kökenden gelirse gelsin her bir insanımıza yer vardır. Muhalefetin Türk siyasetini zehirleme çabalarının, 85 milyonun ebedi ve ezeli kardeşliğini gölgelemesine kesinlikle fırsat vermeyeceğiz" diye konuştu.
'SEVGİNİN VE SAYGININ DİLİNİ KONUŞACAĞIZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin sorumluğunu omuzlarında taşıyan kadrolar olarak, itidalle hareket edecek, soğukkanlılığımızı koruyacak vatandaşlarımızla daima kardeşliğin, sevginin ve saygının dilini konuşacağız. AK Parti olarak son 20 yılda ülkemizi terörden, darbeye sokak olaylarından, çeşitli vesayet girişimlerine kadar pek çok krizden nasıl kurtardıysak, gelişmiş ülkeler dahil tüm dünyayı derinden sarsan küresel buhrandan da sahili selamete inşallah biz çıkartacağız. Önümüzdeki 6-7 aylık dönemi sahada hiçbir boşluk bırakmadan varsa eksiklerimizi gidererek en güzel şekilde değerlendirmenizi bekliyorum. Mahalle temsilcilerimizden ve sandık müşahitlerimizden başlayarak en tepeden en ücra birimlerimize kadar dayanışmamızı artıracağız tek bir anımızı dahi hoş bitiremeyeceğimiz kritik bir döneme giriyoruz. Sizlerden Samsun'da kapısını çalışmadığımız misafiri olmadığımız, halini hatırını sormadığımız, derdi ile dertlenip, sevincini paylaşmadığımız hiçbir vatandaşımızı bırakmadan çalışmanızı özellikle istirham ediyorum. Bu düşüncelerle toplantımızın partimiz şehrimiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.