07.09.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
İSTANBUL DHA AA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’Nda düzenlenen 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı Açılışı, Eğitim Teknolojileri Ar-Ge ve Kalite Zirvesi’ne katıldı. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024-2025 eğitim-öğretim yılının öğrenciler, öğretmenler ve eğitim camiası için hayırlı olmasını dileyerek şunları kaydetti:
TEKNOLOJİNİN GETİRDİĞİ RİSKLER: Teknolojinin ve dijitalleşmenin hayatımızın her alanına nüfuz ettiği bir dönemdeyiz. Teknolojiyle beraber bağımlılık, bütün bunlar başta olmak üzere evlatlarımızın karşı karşıya kaldığı riskler de artıyor. Sosyal medyanın, birtakım oyun platformlarının, gençlerimizi nasıl zehirlediğine maalesef sık sık şahit oluyoruz. Oyun platformları, şiddeti teşvik etme yanında aile yapımızı bozan sapkın akımların özendirilmesine de aracılık ediyor. Henüz 4-5 yaşındaki tertemiz dimağlar, oyunlar içine sinsice yerleştirilmiş LGBT propagandasına maruz kalıyor. Bu mecralar vasıtasıyla sadece şiddet, sadece sapkın akımlar değil, aynı zamanda ırkçılık da körükleniyor. Başta gençlerimiz olmak üzere insanlarımızı birlikte yaşadığı diğer fertlere karşı düşmanlaştıran ırkçı faşizm buralardan besleniyor. Şunu açık ve net söylemek isterim; Türkiye’yi ekonomik, sosyal ve güvenlik noktasında zafiyete uğratmayı amaçlayan ırkçılık tuzağının merkez üssü sanal alemdir.
ŞİRKETLERİN ÇIKARLARINI SAVUNUYORLAR: Dünyanın pek çok ülkesinde dijital teknolojilerle ilgili çeşitli tedbirlerin, kısıtlamaların ve düzenlemelerin devreye alındığını görüyoruz. Özellikle Batılı devletlerin kendi çıkarlarını, kendi vatandaşlarını korumak amacıyla aldığı çok sert önlemlerde dikkat ederseniz kimse özgürlükten, demokrasiden, serbest piyasa ekonomisinden bahsetmiyor. Ancak biz evlatlarımızı korumak adına benzer yollara başvurduğumuzda eleştiri oklarının hedefi oluyoruz. Şunu üzülerek ifade etmek durumundayım; ülkemizdeki bazı çevreler, çocuklarımızın hakkını ve hukukunu savunmak yerine uluslararası şirketlerin çıkarlarının avukatlığını yapıyor. Çocuk istismarına karşı çıkmak varken ‘özgürlük’ adı altında istemeselerv de çocuklara zarar veren uygulamaları savunur pozisyona düşüyorlar.
HEPİMİZE SORUMLULUK DÜŞÜYOR: Teknoloji bize faydalı olduğu, hayatımızı kolaylaştırdığı ölçüde değerlidir. Şayet denge bozulur, insanla teknoloji arasındaki roller değişir, teknoloji insana hükmetmeye başlarsa işte o zaman işler çığırından çıkar. Bilgisayar yüzünden, cep telefonu yüzünde, bilgisayar oyunları yüzünden huzursuz, mutsuz olan, öfke nöbetleri geçiren çocuklarımız var. Gerçek dünya ile sanal alem arasındaki ayrımı kaybetmiş pek çok çocuğumuz var. Sadece çocuklar, gençler değil her yaş grubundan vatandaşımız dijital teknolojinin getirdiği sorunlarla mücadele ediyor. Dolayısıyla olumlu yanlarıyla birlikte menfi tarafları da olan bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Bu noktada hepimize sorumluluklar düşüyor.
TEKNOFEST KUŞAĞI: Teknolojiyi üreten, geliştiren ve bilinçli kullanan ama onun esiri olmayan nesle biz TEKNOFEST kuşağı diyoruz. Çocuklarımızın kişisel verilerinin kötüye kullanılmasını, çevrim içi ortamlarda şiddet, zorbalık, cinsel istismar gibi içeriklere maruz kalmalarını önlemek amacıyla gereken tüm yasal düzenlemeleri hayata geçiriyoruz. Bu konuda ailelerimizin ve öğretmenlerimizin de gereken hassasiyeti göstereceklerine, çocuklarımızın çevrim içi mahremiyetinin korunmasına dikkat edeceklerine inanıyorum.
Derslik sayısı 22 yılda iki kattan fazla arttı
EĞİTİMDE GELİŞMELER: 2002’de 367 bin olan derslik sayımız hayırseverlerimizin de katkılarıyla iki kattan fazla arttı. Buna bağlı olarak, derslik başına düşen öğrenci sayısını ilköğretimde 36’dan 23’e, ortaöğretimde 30’dan 22’ye indirdik. 2002’de 540 bin olan öğretmen sayımız 1.2 milyona yükseldi. Ücretsiz ders kitapları, yemek, taşıma, şartlı destekler burslar ve pansiyon hizmetleri gibi imkânları sunarak eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirdik. 28 Şubat döneminde millet üzerinde basık kurmak için yürürlüğe konan vesayetçi uygulamaları kaldırdık. Evlatlarımız arasında adaletsizliğe yol açan katsayı zulmüne ve başörtüsü yasağına son verdik.