15.02.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Türkiye’de başta lösemi hastaları olmak üzere kök hücre bağışı bekleyen 5000’den fazla kişi bulunuyor. Bağış seviyesi de istenilen düzeyde değil. Hastalar ve yakınları bir yandan uygun dönor bulmakla uğraşırken diğer yandan da Kovid-19 pandemisi nedeniyle donör olmaktan vazgeçenlerle baş etmek zorunda kalıyor. Uzmanlar, Kovid-19 korkusuyla donörlükten vazgeçenlerin oranında yüzde 25’lik bir artış yaşandığını belirtiyor. Vazgeçenler nedeniyle de birçok çocuk ve ailenin umutları yerle bir oluyor. Uygun iki donör bulunmasına karşın, son aşamada kök hücre bağışçılarının vazgeçmesiyle umutları yıkılan isimlerden biri de 8 yaşındaki lösemi hastası Zeynep Rukiye Sağlam. Samsun’daki bir özel hastanede tedavisi devam eden Zeynep’in dolmuş şoförlüğü yapan babası Cemal Sağlam, yaşadıklarını anlattı:
‘Vazgeçtiler, 3 ay kaybettik’
“Kızıma 1.5 yıl önce lösemi teşhisi kondu. Kendi kök hücrelerimiz eşleşmeyince TÜRKÖK’te tarama yapıldı ve uyumlu 10 donör bulundu. Diğer hastaların mağdur olmaması için 2 donör bağışçı seçildi. Her şey tamam deyip 15 Şubat için nakil tarihi almamıza karşın, 2 donör de son anda vazgeçti. Son aşamada vazgeçmeleri hem bizim hem kızımın umutlarını yerle bir ettiği gibi yeni donör ve nakil için 3 ay daha kaybetmiş olduk. Zeynep’in hastalığı tekrarladığından 1.5 yıldır gördüğü kemoterapi ve antibiyotik tedavileri sırasında saçları ve tırnakları döküldü. Önce söz verip son saniyede nakilden vazgeçmenin bizlerde yarattığı ızdırabı bilseler böyle davranmazlardı. Kovid-19 korkusu nedeniyle bunu yapanlar olduğunu duyuyoruz ancak bizim durumumuz daha farklı. Kızımla uyumlu çıkan ve eşleşen donörler, 3 tüp kan veren, testlerini, tetkiklerini yaptıran kişiler. Geriye son aşama nakil kalmıştı. Biz kimseden para, pul istemiyoruz. Bari umutlandırıp yarı yolda bırakmayın.”
‘KORKMAYIN’
Bafralı Sude Ayşe Yılmaz (11) ve ailesi de uygun donörün hayaliyle yaşıyor. İki yıl önce lenfoma teşhisi konan Sude Ayşe, gerekli tedavilerle iyileşme sürecine girdi. Ancak tam iyileşti derken küçük kız bu kez de lösemi olduğunu öğrendi. Dört aydan fazla süredir kendisine umut olacak donörü arayan Sude Ayşe’ye bu süreçte Kovid-19 bulaştı. Hastalığı atlatmak için geçen aylarda kemoterapi tedavisi görmeye başlayan Sude Ayşe’nin ailesi kök hücre nakli için yurt içi ve yurt dışında araştırmalara başlayıp gerekli merkezlere başvurdu. Üst üste gelen kara haberlerle sarsılan baba Ümit Yılmaz yaşadıklarını Milliyet’e anlattı:
“Biz 2019’dan beri yaşamıyoruz. Nefes alıp vermek yaşamak değil. Özel bir şirkette kat görevlisiyim. Bafra’da ikamet ediyorduk ancak kızımın rahatsızlığı nedeniyle Samsun’a taşındık. Evladımın tedavisi devam ediyor. Ayşem’in hastalığına derman olacak kök hücreyi 3 aydır arıyoruz ama bir türlü uygun donör çıkmıyor. Kızım yürüyemez vaziyette. Bağışçı sayımız 700 bin değil, 7 milyon olsa belki de kızımın nakil sürecini tamamlamış olacaktı. Son aylarda Kovid-19 korkusu nedeniyle nakilden vazgeçen donörler olduğunu duyuyoruz. Halkımıza seslenmek istiyorum; Kök hücre konusunda çekince duymasınlar. Bağışçı olmaya karar verip sonradan vazgeçtiklerinde bir ailenin, bir çocuğun umutları yerle bir oluyor. Kovid-19 hastalığı kapmaktan korkup hastaneye gitmek istemiyor olabilirler ancak tüm tetkik ve işlemler güvenli şekilde gerçekleştiriliyor.”
Üç tüp kan vermek yeterli
Akut lenfoblastik lösemi (ALL) teşhisiyle tedavi gören 2.5 yaşındaki Muhammed Mirzahan Demir de 6 aydan fazla süredir uygun iliğin bulunmasını bekleyiyor. Anne Asra Demir, “Herkesten duyarlılık bekliyoruz. 6 aydır hastanede kemoterapi sürecinden geçiyoruz. Yaşadığımızı bir biz bir Allah bilir. İnsanlar donör olmaktan çekinmesinler. Çocukların hayatından daha değerli ne olabilir ki” dedi. Mirzahan’ın babası Oğuzhan Demir ise “Kovid-19 nedeniyle çekinen, bağışçı olmaktan kaçınan insanlar olduğunu duyuyoruz. Kök hücre bir gün herkesin çocuğu için gerekebilir. İnsanların bu hassasiyeti gösterip en yakın Kızılay merkezine giderek 3 tüp kan vermeleri yeterli” diye konuştu.
Vazgeçenlerin oranı yüzde 25
Avrupa ve Amerika Kemik İliği Nakli Dernekleri Üyesi Prof. Dr. Zafer Gülbaş, Türkiye’de vatandaşların kök hücre nakline ilişkin farkındalığını ölçmek için yapılan araştırma sonuçlarını paylaştı: “Vatandaşların yüzde 41’i kök hücre bağışı ile ilgili hiçbir bilgiye sahip olamadığını belirtirken, yüzde 34’ü kalıcı yan etkisi, yüzde 32’si de canlarının yanacağı endişesinden dolayı kök hücre bağışçısı olmadığını ifade ediyor. ‘Kovid-19’a yakalanırım’ diye bağıştan vazgeçme yüzde 25 artmış durumda. Oysa kök hücre toplama merkezlerine Kovid-19 sorunu olanlar giremiyor.”
Tedavi aksıyor
Sude Ayşe Yılmaz’ın doktoru Prof. Dr. Davut Albayrak, pandemi nedeniyle donörlerin bağıştan kaçındıklarını gözlemlediklerini belirterek, “Son vazgeçenlerin sayısında artış olduğunu görmekteyiz. Hastaların umudu kırıldığı gibi, tedavide de zaman kaybediliyor. Dört gözle Ayşe kızımıza uygun donör çıkmasını bekliyoruz. Ayşen’in durumu Kovid-19’ yakalandığından daha özel” dedi.