14.11.2023 - 19:02 | Son Güncellenme:
Alkın BİRİCİK / DHA
Alanya Hacet Mahallesi Kaptanoğlu Sokak'taki bir apartman dairesinde oturan Fatma Sevinç, 3 Mayıs günü kendisinden haber alamayınca çilingir yardımıyla eve giden oğlu Ümit Sevinç tarafından evindeki elbise dolabında çarşafa sarılı şekilde ölü bulundu. Yapılan ilk incelemede, Fatma Sevinç'in boğazından bıçaklanarak öldürüldüğü tespit edildi. Soruşturma başlatan polis ekiplerinin ifadelerine başvurduğu komşuları, 2 gün önce Fatma Sevinç ile oğlu Süleyman Sevinç'in tartışma seslerini duyduklarını söylediği öğrendi. O günden sonra görünmeyen Süleyman Sevinç, polis tarafından cinayet şüphelisi olarak aranmaya başlandı.
ANTALYA'DA YAKALANDI
Süleyman Sevinç, 7 Mayıs günü saat 15.00 sıralarında Antalya Atatürk Caddesi üzerinde elinde poşetle yürürken, durumundan şüphelenen motosikletli polis timi tarafından durduruldu. Yunus timi, Süleyman Sevinç'ten kimlik göstermesini istedi. Kimliğinin üzerinde olmadığını ifade eden Süleyman Sevinç'ten bu kez ekipler, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını söylemesini istedi. Süleyman Sevinç, kendisininki yerine kardeşinin kimlik bilgilerini verdi. Polis ekibinin soruları üzerine gerçek kimliğini açıklayan Süleyman Sevinç, annesini öldürdüğünü itiraf etti. Gözaltına alınan Süleyman Sevinç, işlemlerinin ardından çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandı.
'SUSMA HAKKIMI KULLANMAK İSTİYORUM'
Süleyman Sevinç'in 'kasten öldürme' suçundan yargılandığı davaya Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Sanık Sevinç, Alanya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katılırken, sanığın ağabeyi Ümit Sevinç ve sanık avukatı ise salonda hazır bulundu. Süleyman Sevinç ilk ifadesinde, "Susma hakkımı kullanmak istiyorum. İddianameyi okumadım. Bir sonraki mahkemede kendimi savunacağım" dedi.
'EN AĞIR CEZAYI ALMASINI İSTİYORUM'
Ağabey Ümit Sevinç ise Süleyman Sevinç'ten şikayetçi olduğunu belirterek, "Cinayetten bir gün önce annemle konuşmuştuk. Doktora gidecektik. 'Bir şey istiyor musun?' dedim. 'Bana bir şey yapmasından korkuyorum' dedi. Gece uyuyamadım. Sabah eve gittim. Kapıyı kimse açmayınca çilingir çağırdım ve eve girdik. Yatak odasına girdim. Elbise dolabını açtığımda annemin kanlı cesedi önüme düştü. Neden böyle bir şey yaptı? Geceleri uyuyamıyorum. Kardeşimden şikayetçiyim. Psikolojik sorunu yoktu ama uyuşturucu kullanıyordu. En ağır cezayı almasını istiyorum" diye konuştu.
'KENDİMİ ÖLDÜRÜP DENİZE ATACAĞIM'
Tanık olarak dinlenen sanığın arkadaşı A.K., "Ceset bulunmadan bir gün önce Süleyman beni aradı. 'Ben bir şey yaptım sır tutar mısın' dedi. Ben de 'tutamam bana anlatma' dedim. 'Eski eşine bir şey yaptı' diye düşündüm. Çünkü eşiyle de sürekli tartışma yaşıyordu. Bana telefonda 'polisler bir şey yakalarsa deniz kenarında kendimi öldürüp denize atacağım' demişti" diye ifade verdi.
'AİLECEK KORKTUK'
Olayın meydana geldiği binada oturan M.O. da tanık olarak dinlendi. M.O. ifadesinde, "1 Mayıs gecesi 01.30 gibi gürültü vardı. Ailecek korktuk. Alt katta oturuyoruz. Tartışma 20- 30 dakika sürdü. Sürekli kavga gürültü olduğu için polisi aramadık. Ümit Sevinç'in feryatlarıyla olayı öğrendik" dedi.
Mahkeme heyeti sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığına dair rapor alınmasına ve tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı erteledi.