24.10.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Burak Dursun / İstanbul
Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TITCK), 2015’in başından 2016 Haziran ayına kadar geçen 1.5 yılda piyasadaki 2 bin 959 kozmetik ürününü denetledi. Yapılan denetimler sonrası ortaya çıkan tablo ise oldukça ürkütücü. TITCK, ürünlerden 234’üne ‘güvensiz’ onayı verip üretici firmalara 2 milyon 389 bin TL para cezası uyguladı. Ürünlerin satışı da yasaklandı. Ancak yasağa ve cezalara rağmen internette bu kozmetik ürünlere ulaşmak mümkün.
Daha güzel ve farklı görünmek için kullanılan bu kozmetik ürünlerinin kimisi Türkiye’de üretilirken kimisi de Uzakdoğu ve bazı Avrupa ülkelerinden ithal olarak getiriliyor. Uzmanlara göre çok ciddi deri hastalıkları, zehirlenme ve kansere yol açabilecek bu kozmetik ürünleri denetlemelere rağmen vatandaşların sadece bir tık uzağında.
‘İlaçlardan daha sık kullanılıyor’
Kozmetik ürün kullanma sıklığının ilaçtan çok daha fazla olduğunun altını çizen Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Kozmetoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fahriye Figen Tırnaksız, “Bu kadar sık kullanılan bir ürünün imalatı da ilaç üretim standartlarında olmalıdır. Maalesef kozmetik ürün mevzuatları ilaçlar kadar sıkı değil. Bu tüm dünyada böyle. Denetim açısından, etkin maddeler, zararsızlığın gösterilmesi gibi konularda kozmetik ürünlerinde kurallar biraz daha yumuşak. Kozmetik ürünleri en az zarar verecek şekilde piyasaya çıkarılır. Her ürünün belirli ölçüde zararı ve yan etkisi de vardır. Bu ürünlerin içerisindeki aktif veya yardımcı maddelerin belirtilen maddeler ve oranlarda olması gerekiyor. Ürün piyasaya çıkmadan önce çok önemli kontrollerden geçmesi gerekiyor. Çok büyük kozmetik firmaları bu denetimleri çok iyi yapıyor. Bu standartlar tutturulamadığı takdirde ürünün içerisinde zararlı moleküller olabiliyor ve bu da insan sağlığı tehdit ediyor. Bunun sonuçlarında alerji de olunabilir kanser de. Belli bir adı olan, araştırma laboratuarı olan bir kozmetik firmasının ürünlerinin kullanılması daha doğru” dedi.
‘Kokusuz ve renksiz ürünler tercih edin’
Daha çekici ve bakımlı olma, hatta olduğumuzdan biraz daha farklı görünme arzusunun günlük kullandığımız kozmetiklerin sayısını artırdığını belirten Acıbadem Göktürk ve Zekeriyaköy Tıp Merkezi Dermatoloji Uzmanı Dr. Seher Arı, “Bununla birlikte tercihlerimiz, konforlu olmasından dolayı renkli ve kokulu ürünler yönünde olmaya başladı. Kozmetik ürün tercihinde, ürünün menşeine, üretim ve son kullanma tarihine bakmak gerekir. Mümkün olduğunca daha renksiz ve kokusuz ürünleri tercih etmek gerekir, çünkü ürünlerin içindeki koku maddeleri ve boyar maddeler ciddi alerjik reaksiyonlara sebebiyet verebiliyor. Kozmetikler; kişinin hassasiyeti varsa veya bu kozmetiklerin içinde bulunmaması gereken maddeler varsa ya da olmasında sakınca olmayan maddeler güvenli dozun üstünde bulunuyorsa temas ettiği bölgede veya tüm vücutta alerji, egzama, kuruluk, sivilce yapabilir. Göz kapaklarında şişlik, el egzamasına neden olabilir. Solunum sıkıntısıyla giden astım krizlerini tetikleyebilir. Listede içerisinde arsenik olduğu tespit edilen ürünlere düşük dozda uzun süreli maruz kalmak hem deri döküntülerine hem de deri kanserine neden olabilmektedir” diye konuştu.