‘Cepteki casus’a hak ihlali kararı
15.10.2021 - 07:01 | Son Güncellenme:
Anayasa Mahkemesi, eşi tarafından cep telefonuna yüklenen casus yazılım aracılığıyla temin edilen içeriklerin boşanma davasına delil olarak sunulmasının “kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının” ihlali olduğuna karar verdi.
ASLIHAN ALTAY KARATAŞ Ankara - Ezine’de 2016’da açılan boşanma davasında, B.Y.’nin cep telefonundaki mesaj içerikleri, ses kayıtları, videolar ve fotoğraflar mahkemeye delil olarak sunuldu. B.Y., cep telefonuna eşi tarafından yüklenen “casus yazılım” aracılığıyla, tüm kişisel verilerinin ele geçirildiğini ve kullanıldığını ileri sürerek şikayetçi oldu. Eşinin zaman içinde elde ettiği verileri hukuka aykırı şekilde depoladığını, boşanma davasında delil olarak kullanılma amacını da aşarak aile fertlerinin hayatlarını dahi takip ettiğini, boşanma davasındaki tanıkların kimliklerini ele geçirdiğini belirten B.Y., haberleşmenin gizliliğini ihlal ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından cezalandırılmasını talep etti.
Suç işleme kastı yokmuş
Mahkeme, casus yazılımı yükleyen eşin beraatine karar verirken, kararın gerekçesinde kayıtları boşanma davasına delil olarak sunma dışında basın, yayın, internet yoluyla ifşa etmemesini “suç işleme kastının olmaması” şeklinde değerlendirdi.
B.Y., istinaf yoluna müracaat etti ve Başsavcılığın suçun hukuki nitelendirmesini yaparken hatalı davrandığını, kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde ele geçirilmesi konusunda bir değerlendirme yapmadığını vurguladı. Bölge Adliye Mahkemesi’nin beraat kararını onaması üzerine ise B.Y., Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu 7 Eylül’de görüşen AYM, Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan “özel hayata saygı hakkı” kapsamında “kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının” ihlal edildiğine karar verdi. Kararın örneği ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Ezine Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
‘Devlet, caydırıcı tepki göstermeli’
AYM kararının gerekçesinde, devletin kişisel verilerin korunması kapsamında, bu verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi, işlenmesi ve açıklanmasına yönelik önleyici tedbirler alması ve benzer durumların bir daha yaşanmaması için bunu yapanlara karşı caydırıcı yargısal tepki göstermesi gerektiğine dikkat çekildi. Kararda, “Başvurucunun telefonunda yer alan bu bilgilerin, başvurucuya ilişkin kişisel veri niteliğinde bilgiler olduğu, kişisel veri mahiyetindeki bilgilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi ve açıklanmasının da mevzuatta suç olarak düzenlendiği açıktır” ifadesine yer verildi.
