‘Çatışmanın kıyısından dönüldü’

Balyoz davasından Şubat 2011’de tutuklanan, 32 ay tutuklu kaldıktan sonra 16 yıl hapis cezası alan ve 9 Ekim 2013 tarihinde Yargıtay 9. Daire kararı ile tahliye edilen Özturan, yeni kitabını yazma amacını, “Tüm yaşadıklarıma rağmen, ben bugün bile ‘Yine dünyaya gelsem subay olurum’ diyebilmenin gönül rahatlığı içindeyim. Bu kitap âcizane sadece TSK’ya bu süreçte yaşanan ve eksik, hatalı, gecikmiş, duyarsız görülen konular için bir bakış açısı, bir pencere ve sorgulama formu açmayı hedeflemektedir. Bizzat kurumun içinden birisinin yaşadıklarını ve gözlemlerini kendisine rehber edinerek, araştırarak, yapıcı, samimi ve paylaşımcı bir üslupla ‘Kral çıplak’ deme teşebbüsüdür. Belki de bu nedenle bir ilktir” diye özetliyor.

‘Bir anda indiler’

Kitapta dikkat çeken bölümlerden biri, 1 Mart tezkeresinin tartışıldığı döneme ait. Özturan, İskenderun Limanı’nda yaşanan ve Türk askerlerinin ABD askerlerine silah doğrultuğu olayı şöyle anlatıyor:

“Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Richard Myers ile 19 Ocak 2003 tarihinde Ankara’da görüşmüştü. İşin acı ve bağımsız bir devlet için utanılacak yanı; TBMM’den onay beklenmeden, ABD İskenderun ve Mersin’e askeri araçların indirilmesiydi. Bu süreçte çok değişik olaylar yaşanmıştı. Birinden bahsetmek gerekirse; İskenderun Limanı’nda askerler arasında yaşanan olay ülkemize ve silahlı kuvvetlerimize nasıl bir gözle bakıldığına da işaret etmekteydi. İskenderun Limanı’na yanaşan dev ro-ro gemisinden indirilen askeri araçlar, bir anda limanın iç güvenliğini koruyan Türk birliğini harekete geçirmişti. Limanın Güvenlik Komutanı Deniz Piyade Binbaşı Ruhi Çalışkan gelen askeri araçların başındaki Amerikan subayından bilgi istemişti. Silahlı 50 Amerikan komandosunun limanda bulunmasının hukuk ihlali olduğunu söylemişti. Binbaşı Çalışkan ile Amerikalı subay arasında tartışma başlamış, Amerikalılar yabancı topraklarda olduklarını unutarak direnmiş ve tartışmayı büyütmüşlerdi.

Türk askerleri silahlarını doğrultarak hepsini etkisiz hale getirmiş ve silahlarını toplamışlardı. Bir saat süreyle yerde yatırarak bekletmiş, Amerikan gemisi ve İncirlik Üssü arasında gerçekleştirilen telefon görüşmesi sonucunda Ankara’dan gelecek talimat beklenmişti. Daha sonra Genelkurmay Başkanlığı’ndan gelen emirle Amerikalı askerler serbest bırakılmışlardı.”