27.05.2022 - 14:15 | Son Güncellenme:
Mikail BIYIKLI / İSTANBUL (DHA)
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 35 sanık hakkında 29 Aralık 2015 tarihinde "Darbeye teşebbüs", "Terör örgütü kurmak ve yönetmek", "Suç örgütü kurmak ve yönetmek", "Polise direnmek", "Gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet" suçlarından beraat kararı vermişti. Savcılığın temyiz talebi üzerine Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 18 Mart 2021 tarihinde yerel mahkemenin kararını oybirliğiyle bozdu. Bozma kararında, sanıkların eylemlere katılıp katılmadıklarına yönelik Adli Tıp, TRT ya da TÜBİTAK'tan rapor alınmaması, Cumhurbaşkanlığı'nın davadan haberdar edilmemesi gerekçe gösterildi. Ayrıca davanın İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki aralarında Osman Kavala'nın da bulunduğu Gezi Parkı ana davasıyla hukuki ve fiili irtibatı bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesi yoluna gidilmişti. Gezi Ana davasının 21 Şubat 2022 tarihindeki duruşmasında ise mahkeme, sanıkların savunmalarının tamamlanmış olması, Yargıtay'ın araştırılması istenen hususların henüz tamamlanmamış olması, dosyada tutuklu sanık bulunmaması ve yargılamanın gelmiş olduğu aşama dikkate alınarak Çarşı davasının ayrılmasına karar vermişti.
Çarşı davası dosyasının ayrılma kararının ardından bugün Çağlayan'daki İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk duruşma görüldü. Duruşmaya 9 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı.
Mahkeme başkanı İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne olaya ait görüntülerin mahkemeye gönderilmesi için yazılan müzekkereye cevap verilmediğinin görüldüğünü söyleyerek duruşmaya başladı.
“KARARI BU DURUŞMADA AÇIKLAMANIZI TALEP EDİYORUM"
Duruşmada konuşan sanık avukatı Ali Rıza Dizdar, “Mahkemenizin daha önce verdiği beraat kararı doğruydu. Bu kararınızı tekrar etmenizi ve Çarşı davasının sanıklarına tekrar beraat kararı vermenizi ve kararı bu duruşmada açıklamanızı talep ediyorum" ifadelerini kullandı.
“BU DAVA ARTIK BİTİRİLSİN"
Savunma için söz alan sanık avukatı Efkan Bolaç ise, "Bir taraftar grubunun, hükümeti ortadan kaldırmaya çalışacağına inanılması kara komedi bile değil. Yapılan işlemlerin pek çoğunun hukukla alakası olmadığını düşünüyorum. Kanunla zaten hiç alakası yok. Gelinen noktanın sonlandırılmasını istiyorum. Bu insanların mağdur edildiği ortada. Bu dava artık bitirilsin. Derhal beraat kararı verilmesi gereken bir dosyanın uzatılmamasını talep ediyorum" dedi. Diğer avukatlarda sanıkların beraatları yönünde karar verilmesi talebinde bulundu.
MAHKEME AJANSLARA OLAYLARA AİT GÖRÜNTÜLERİN SORULMASINI İSTEDİ
Mahkeme heyeti, ulusal haber ajanslarına yazı yazılarak, Gezi olayları kapsamında Beşiktaş'ta bulunan o dönem Başbakanlık çalışma ofisi olarak kullanılan alana yönelik gerçekleştirildiği belirtilen eylemlere ilişkin kamera ve görüntü kayıtlarının sorulmasına karar verdi. Mahkeme, sanık avukatlarının taleplerinin ise gelecek duruşma değerlendirilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, aralarında Beşiktaş taraftar grubu Çarşı'nın kurucu ve üyelerinin de bulunduğu 35 kişi şüpheli, 9 polis de müşteki olarak yer almıştı. İddianamede, Beşiktaş'ta bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi'ni işgal etmeye çalışmakla suçlanan 35 şüpheli hakkında "Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilmişti. Şüpheliler hakkında ayrıca "Örgüt kurmak ve yönetmek, örgüte üye olmak, Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak, Sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermileri taşınması ve bulundurulması, Görevi yaptırmamak için direnme, Kamu malına zarar verme" gibi suçlardan da 50 yıla kadar hapis cezaları istenmişti.