‘Cami mi, müze mi’ tartışması devam ediyor!

İstanbul’un fethinin 561. yıldönümünde Ayasofya tartışmaları yeniden alevlendi. Milli Görüşçü Anadolu Gençlik Derneği üyeleri Kabe imamlarından Abdullah Basfar’ın öncülüğünde Ayasofya’da namaz kılacaklarını duyurdular. Tarih Vakfı’nın öncülüğünde oluşturulan Kültürel Mirası İzleme Platformu ise Ayasofya’nın müze olarak kalması için imza kampanyası başlattı.
Ayasofya’nın müze olarak kalmasını isteyen Kültürel Mirası İzleme Platformu üyelerinden Prof. Dr. Aydın Uğur, “Ayasofya, uluslarası kültür mirasında yeralan, hepimizi aşan bir eserdir. Ayasofya’yı yerel itişmelerin içinde konumlandırmak kendimize ve insanlığa haksızlık gibi geliyor. Ayasofya’yı ortak değerden çıkarmak düz enayiliktir” dedi.
Anadolu Gençlik Derneği Başkanı Salih Turhan ise; “İstanbul’un fethinin 561.yıldönümünde Ayasofya Cami’nin açılması konusundaki gayretlerimiz sürüyor. Bu yılki fetih kutlamalarına 31 Mayıs Cumartesi günü Ayasofya’da binlerce AGD’li gencin katılımıyla sabah namazı kılarak başlayacağız” dedi.

“Müze olarak kalmalıdır”
Tarih Vakfı öncülüğünde oluşturulan Kültürel Mirası İzleme Platformu üyeleri dün, Prof. Dr. Engin Akarlı, Prof. Dr. Şevket Pamuk, Prof. Dr. Aydın Uğur, Prof. Dr. Uğur Tanyeli ve Murat Belge’nin katıldığı basın toplantısında “Ayasofya müze olarak kalmalıdır” çağrısında bulundular. Hazırlanan ortak bildiri metninde “Ayasofya, İstanbul ve Türkiye’nin olduğu kadar Ortadoğu, Doğu Akdeniz ve Avrupa’nın başlıca ortak dini, kültürel, sanatsal ve siyasi simgeleri arasında yer almaktadır. Ayasofya’nın müze olarak bütün ziyaretçilerine eşit şekilde açık olmas barışçıl ve kapsayıcı bir davranıştır” denildi.
Ayasofya’nın müze olarak kalmasını isteyen platform üyelerinin başlattığı imza kampanyasına kısa sürede aralarında dünya çapında tarihçiler, mimarlık tarihçileri, koruma uzmanları, gazeteciler ve kanaat önderlerinin de bulunduğu bini aşkın isim destek verdi.
Murat Belge, “Ayasofya’nın müzeden camiye dönüştürülme isteğinin altında rövanşizm duygusu vardır. Dünyaya kafa tutma düşüncesi tedaviye muhtaç insan tavrıdır” dedi.

‘Atatürk’e ait olduğu söylenen imza sahte’
Öte yandan Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması için geçtiğimiz aylarda TBMM’ye kanun teklifi veren Türk Tarih Kurumu eski başkanı MHP’li Yusuf Halaçoğlu, Ayasofya camii’nin müze haline getirilmesi için hazırlanan kararnamedeki imzanın sahte olduğunu öne sürdü. Milliyet’e konuşan Halaçoğlu, “Söz konusu kararname hiçbir zaman Resmi Gazete’de yayımlanmadı. Tarih ve sayı numaraları da yok. Atatürk’e ait olduğu söylenen imza da sahte” dedi.