02.12.2022 - 12:12 | Son Güncellenme:
Sevda SARIKAYA/İSTANBUL (DHA)
İddianamede şüpheli polis memurlarının, kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak, hukuka aykırı olarak ele geçirdikleri kişisel verilerle Murat Kartal'ı buldukları, emniyete götüreceklerini söyleyip ikna ederek kendi araçlarına bindirdikleri ve husumetlilerine teslim ettikleri, cesedinin boş bir araziye gömüldüğü anlatıldı.
"MURAT KARTAL OĞLUMUN ÖLDÜRÜLMESİ OLAYININ ŞÜPHELİLERİNDENDİ"
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Murat Kartal'ın husumetlisi olduğu iddia edilen şüpheli Mehmet Emin Baybaşin'in ifadesine yer verildi. Baybaşin, 6 veya 7 yıl önce oğlunun öldürüldüğünü belirterek, "Bana sormuş olduğunuz Murat Kartal isimli şahsı, oğlum Edip Fırat'ın öldürülmesi olayında kardeşiyle birlikte şüpheli olduklarından dolayı, isimlerini duymuşluğum vardır. Ancak kendisini veya fotoğrafını hiç görmedim. Ben o tarihte oturmuş olduğum siteden hiç çıkmadım. Kimseyle görüşmedim. Bahsi geçen polis memurlarını tanımam, kendileriyle hiç biraraya gelmedim. Yalan söylüyorlar. Aramızda herhangi bir para alışverişi olmadı" dedi.
"BEN KİMSEYİ ZORLA ARACA BİNDİRMEDİM"
Şüpheli Mehmet Emin Baybaşin ile akraba olan ve maktul ile bir dükkan meselesi yüzünden anlaşmazlık yaşadığı iddia edilen Yavuz Yavuztürk ise, "Benim soyadım normalde Baybaşin'dir ancak, ben soyadımı değiştirdim. Fatih'de bulunan Sultanahmet Köftecisi isimli iş yerinin ortağıyım. Cinayet suçundan sabıkam vardır. Polis memuru olan Erdem Öntürk, Fatih Erkuş, ve Murat Kartal isimli şahısları tanımam. Abdulsamet Turgut'u Diyarbakır'dan tanırım, eski milletvekilidir. Samimiyiz, abi-kardeş gibiyizdir. Benim bu olayla ilgili bildiğim bir şey yoktur. Neden burada olduğumu bilmiyorum. Ben kimseyi zorla araca bindirmedim" dedi.
"YAVUZTÜRK VE YANINDAKİ KİŞİLERİN BU ŞAHSI NE MAKSATLA KAÇIRDIKLARINI BİLMİYORUM"
Emekli Milletvekili Abdulsamet Turgut, soruşturma aşamasında savcıya verdiği ifadesinde ise, "Ben 1999- 2002 tarihleri arasında milletvekili olarak görev yaptım. Murat Kartal'ı tanımıyorum. Ben kayıp şahsın kaçırılması ya da öldürülmesi gibi olaya hiçbir şekilde karışmadım. Bunlarla ilgili daha önce başka şahıslarla görüşmedim. Şahıs ölmüş ise, ne şekilde öldüğü konusunda bilgi sahibi değilim. Yavuz Yavuztürk ya da onunla birlikte hareket eden kişilerin bu şahsı ne maksatla kaçırdıkları konusunda bilgi sahibi değilim" dedi.
"HAKKINDA ARAMA KARARI OLDUĞUNU SÖYLEYİP İKNA ETTİK"
Şüpheli polis memuru Fatih Erkuş ifadesinde, şüphelilerden Yavuz Y.'nin dükkan devrinden dolayı problem yaşadığı Murat Kartal'ı ikna etmek için kendilerinden aracılık etmelerini istediği, karşılığında maddi karşılık vereceğini ima ettiğini anlattı. Murat Kartal'ı bularak kendisine götürdüklerinde para ya da araba vereceğini düşündüğünü söyleyen Erkuş, şüpheli Yavuz Yavuztürk'ün kendisine diğer polis memuru Erdem Öntürk'ün tanıştırdığını, Sultanahmet Meydanı'ndaki Sultanahmet Köftecisi'nin sahibi olarak anlattığını ifade etti. Murat Kartal'ın kimlik numarasıyla emniyet sisteminden bilgi topladığını, Darıca'daki silah yakalattığını tespit ettiğini, adres, fotoğraf ve bu evrakların çıktısını aldığını söyleyen Fatih Erkuş, 20 Ocak'ta Erdem Öntürk'ün kiraladığı beyaz renkli bir araçla Anadolu yakasına gittiklerini, Maltepe civarında bir aracın peşine takıldıklarını, otomobildeki kişinin Murat Kartal olduğunu anlattı. Aracı bir süre takip ettikten sonra, Murat Kartal'ın durduğu ve bir işyerine girdiğini anlatan Fatih Erkuş, kendisinin de arkasından gittiğini ama Kartal'ın gözden kaybolduğunu söyledi. Daha sonra Murat Kartal'ın otomobilin yanında beklediklerini, kendisi gelince de polis kimliklerini göstererek, Darıca'da yakalattığı silahla ilgili savcılıkta araması olduğunu, emniyete gelmesi gerektiğini söyleyerek kandırdıklarını anlattı. Murat Kartal'ın araçlarına bindiği sırada cep telefonunun kendisinde olduğunu, hatta bir telefon görüşmesi yaptığını ve konuştuğu kişinin nişanlısı olduğunu söylediğini ifade ettiler. Murat Kartal'ı araçlarına bindirdikten sonra Anadolu yakasında bir süre dolaştıklarını, Erdem Öntürk'ün telefon görüşmeleri yaptığını, bir ara aracı durdurup arkalarındaki lüks otomobildeki bir kişiyle de 10 dakika konuştuğunu söyledi. Erdem Öntürk'ün Murat Kartal'ı Çağlayan Adliyesi'ne götüreceklerini söylemesi üzerine, oraya gittiklerini, ön giriş kapısının 40 metre ilerisinde durduklarını, arkalarındaki iki lüks araçtan inen Yavuz Yavuztürk.'ün de aralarında olduğu 3-4 kişiyle görüştüklerini anlattı. Fatih Erkuş, araçtan inen kişilerle Murat Kartal arasında küfürleşme ve itiş kakış başladığını, onları ayırmaya çalıştığını ama başarılı olamayınca kendilerinin de oradan ayrıldığını söyledi.
"TESLİM ETTİKTEN İKİ GÜN SONRA ÖLDÜĞÜNÜ ÖĞRENDİM"
Şüpheli polis memuru Erdem Öntürk ise ifadesinde, Murat Kartal'ı teslim ettikten sonra Hakan isimli şahısla Bakırköy Sahilinde buluştuklarını, 'Bu iş çözülsün size para ya da BMW'lerden birisini veririz' dediğini anlattı. Daha sonra Fatih E.'nin eniştesine ait araçla Murat Kartal'ı teslim ettikleri yere giderek, güvenlik kamerası olup olmadığına baktıklarını, olmadığını görünce geri döndüklerini söyleyen Erdem Öntürk'ün, iki gün sonra Murat Kartal'ın öldüğünü öğrendiğini Ifade etti.
MAKTULÜN CESEDİNİN KÖŞKÜN YAKININDAKİ BOŞ ARAZİDE BULUNDU
İddianamede Murat Kartal'ın 20 Ocak'ta şüphelilerce öldürülmüş olabileceğinin değerlendirildiği belirtildi. Şüpheli polisler Erdem Öntürk ve Fatih Erkuş tarafından diğer şüphelilere teslim edilmesi sonrası, Kartal'ın bindirildiği değerlendirilen araçla götürülerek öldürme eyleminin gerçekleştiğine yer verildi. Yavuz Yavuztürk'ün 'Köşk' diye ifade ettiği adreste ve muhtemelen cesedin taşınmasında kullanıldığı değerlendirilen araç üzerinde kan lekelerinin bulunduğu belirtildi.
Silivri İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru olan sanıklar Erdem Öntürk ve Fatih Erkut'un suç tarihinde maktul Murat Kartal'ı Maltepe'den alarak kendi araçlarına bindirdiklerine yer verilen iddianamede İstanbul Adliyesi yakınında sanık Yavuz Yavuztürk ve yanında bulunan diğer sanıklara Murat Kartal'ın teslim ettikleri anlatıldı. İddianamede, maktul Kartal'ı sanık Yavuztürk'ün yanında bulunan diğer sanıklar ile birlikte zorla, cebir, şiddet kullanarak kendi araçlarına bindirdikleri ve Beylikdüzü'nde bulunan 'Köşk' tabir edilen kendilerine ait yere götürdükleri belirtildi.
Kartal'dan bir daha haber alınamadığı, kendisine ait olduğu değerlendirilen kan ve benzeri bulgularla bir adet ayakkabının, köşk ve çevresinde yapılan araştırmalarda ele geçirildiği, cesedinin yakındaki boş arazide bulunduğuna yer verildi.
POLİSLİK MESLEKLERİNİN SAĞLADIĞI KOLAYLIKTAN FAYDALANDILAR
İddianamede, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, önce polis memuru olan sanıklar Erdem Öntürk ve Fatih Erkut'un polislik mesleklerinin sağladığı kolaylıktan faydalanarak, Kartal'a ait telefon, adres, fotoğraf ve kimlik bilgilerini POLNET üzerinden temin ettikleri belirtildi. Sanıkların maktule ait kişisel verileri kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak, hukuka aykırı olarak ele geçirdikleri kaydedildi. Sanıkların Murat Kartal'ı Beylikdüzü'nde bulunan sanık Yavuztürk'e ait köşke götürdükleri, burada öldürdükten sonra yakınında bulunan boş arazi içerisindeki su dolayı çukura attıkları belirtilen iddianamede, sanıkların en başından beri kasıtlarının maktulü öldürmek olduğu kaydedildi.
11 KİŞİNİN DE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPSİ İSTENDİ
Kartal'ın öldürülmesinin sanıklar tarafından tasarlandığı tespit edilen iddianamede, 11 şüpheli hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. İddianame sonunda eski Milletvekili Abdulsamet Turgut, Mehmet Emin Baybaşin ve Yavuz Yavuztürk'ün aralarında bulunduğu 11 şüpheli hakkında 'Tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan da 4 yıldan 14 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Şüpheli iki polis memuru Erdem Öntürk ve Fatih Erkuş hakkında ise ayrıca 'Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme' suçundan 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istendi.
Murat Kartal'ın cesedi günler süren kazı çalışması sonrası 4 Şubat 2022'de bulunmuştu.