03.10.2009 - 01:13 | Son Güncellenme:
ŞÜKRAN PAKKAN MUSA KESLER istanbul
Uyuşturucu kullandığı ve kullananlara temin ettiği suçlamasıyla 218 gün tutukluluk süresi geçiren sanatçı Deniz Seki, önceki gün çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Ancak Seki’nin özgürlüğüne kavuşması kararına rağmen saatlerce ellerinden çıkarılmayan kelepçeler “insan haklarına ve hukuka aykırı olduğu” eleştirilerini gündeme getirdi.
Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda (CMK) yapılan yeni düzenlemeler kelepçe takma zorunluluğu öngörmüyor. Yasanın 93. maddesi, “yakalanan veya tutuklanarak bir yerden diğer bir yere nakledilen kişilere, kaçacaklarına ya da kendisi veya başkalarının hayat ve beden bütünlükleri bakımından tehlike arz ettiğine ilişkin belirtilerin varlığı durumlarında” kelepçe takılabileceğini söylüyor. Bu kısıtlayıcı önlemlerden biri de, tutuklunun saldırganlık göstermesi halinde belirli süreyle kelepçelenmesi veya hareketlerinin engellenmesi.
‘Uygulama doğru değil’
Hukukçular da, uygulamaya tepkili. İşte uzmanların görüşleri:
Prof. Dr. Köksal Bayraktar: “Bence doğru bir uygulama değil. Zaten kelepçe, niteliği gereği insan onuruna aykırı bir araç. İnsanın ellerini kollarını bağlayıp götürmek doğru değil. Bu infazla ilgili, güvenlikle ilgili bir durumdur.”
Rıza Türmen (Eski AİHM Yargıcı): “Tahliye edilirken ilke olarak kelepçe takılabiliyor. AİHM’de de çok görüşüldü fakat mahkemeye getirilirken kelepçe takılması ilke olarak insan hakları ihlali olarak görülmüyor. Ancak bunun bir yığın farklı noktası var, kelepçeyi niye takıyorsunuz; kaçmasını önlemek için. Tahliye edilmiş birinin kaçmasını engellemenin mantığı nedir? Bu durumda kelepçenin takılması gereksiz bir uygulama.”
Prof. Dr. Fatih Mahmutoğlu: “Burada kelepçe takılması zaruretini gösterecek bir durum algılayamıyoruz. Mevzuat bellidir, bu anlamda kişiye kelepçe takılmasını gerektirecek bir veri benim için makul gözükmüyor.”
Prof. Dr. Süheyl Donay: “Yeni usule göre ancak kaçma şüphesi olanlara kelepçe takılır. Cezaevi aracıyla getirilen nasıl kaçsın? O arabadan adliyeye gelene kadar 100 kontrol yapılıyor. Artık onu getiren güvenlikçilerin takdirine kalmış. Hakim bu kararı verdikten sonrası için de şöyle bir adet var, kişi yeniden cezaevine götürülüyor ve çıkış işlemleri yapılıyor. Zaten tahliye kararı verilmiş, artık kaçma ihtimali söz konusu değil. Doğru bir uygulama değil. Son değişikliklerden sonra kelepçe takılması çok istisnai durumlarda uygulanabiliyor.”
Hıçkıra hıçkıra ağladı
Deniz Seki, Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi’nden Demet Akalın’ın menajeri Haluk Şentürk’e ait olan minibüsle ayrıldı. Sapanca’ya doğru yola çıkan Seki, yol boyunca kardeşleri Serkan ve Serdar Seki’ye sarılarak hıçkıra hıçkıra ağladı.
Sapanca Kırkpınar mevkiindeki “Zeliş’in Çiftliği” isimli dağ evine giden ve burada kendisini bekleyen annesi Güler Seki ile buluşan ünlü şarkıcı, geçen şubat ayında kardeşlerinin hediye ettiği “Fındık” ismini verdiği golden retriever cinsi köpeğiyle de hasret giderdi. “Çok değiştim, artık karşınızda pırıl pırıl bir Deniz Seki göreceksiniz” diyen şarkıcı, “Eski sevgiliniz Hüsnü Şenlendirici bundan sonra hayatınızda olacak mı?” sorusunu ise duymamazlıktan geldi. Seki, cezaevi çıkışında elinde taşıdığı günlüğüyle dikkat çekti. Seki’nin içinde cezaevindeyken yazdığı şarkı sözlerinin de bulunduğu günlüğünü kitaplaştıracağı öğrenildi. Cezaevinden çıkarken 1 Temmuz’daki doğum gününde fan kulüp üyelerinin gönderdiği ve üzerinde kendi fotoğrafının bulunduğu tişörtü giyen Seki, “Çok güzel bir şeymiş özgürlük” diye konuştu ve ilk olarak kuru fasulye pilav yiyeceğini söyledi. Seki, gece boyunca annesi ve kardeşleriyle aynı odada kaldı ve sabaha kadar sohbet etti.
‘Karar cezaevine gelene kadar tutuklu’
Cezaevi yetkililerinden alınan bilgiye göre, mahkemenin tahliye kararı cezaevine ulaşıncaya kadar, kişinin tutukluluk hali resmen devam ediyor. Tutuklunun nakil ve korumasıyla görevli olan jandarma kişiyi cezaevine teslim edene kadar kişi “tutuklu” muamelesi görüyor. Tutuklu ve hükümlülere kelepçe takılmasına ilişkin uygulamalar 5275 sayılı “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun”un 50. maddesiyle düzenleniyor. Tutuklu ve hükümlülerin sevk ve naklini gerçekleştiren jandarma, kelepçe uygulamasını bu kanuna göre gerçekleştiriyor.
2004 yılında yürürlüğe giren bu kanunun maddesine göre; “Bedensel hareketleri kısıtlayıcı araçlar;
a)Yetkili makamın önüne getirildiğinde çıkarılmak kaydıyla, sevk ve nakil sırasında kaçmayı önlemek için,
b) Hekimin talimat ve gözetiminde olmak üzere tıbbi nedenlerle,
c) Diğer kontrol usûllerinin yetersizliği hâlinde hükümlünün kendisine veya başkalarına zarar vermesine veya eşyayı tahrip etmesine engel olmak için kurum en üst amirinin emriyle kullanılabilir.”
Uygulama diğer ülkelerde farklı
Avrupa’nın birçok ülkesinde hâkimin sanığın yargılanmak üzere serbest bırakılmasına karar verdiği andan itibaren mahkûmun tutukluluk hali sona eriyor. İngiltere’de hâkimin kefaleti ile bir zanlının yargılanmasına tutuksuz devam etme kararı verilirse, zanlı mahkemeden elini kolunu sallayarak çıkar. Aynı durum diğer Avrupa ülkeleri için de geçerlidir. Bu süreçteki kurallar eyaletten eyalete değişse de ABD genelinde de aynı durum söz konusudur.