GündemBu iş mahkemede biter!

Bu iş mahkemede biter!

31.03.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Normal bir seçim olmasını beklemiyorduk zaten. Beklemiyorduk ama İstanbul dün güneşli bir güne uyandı, sandıklar bugüne kadar hiç görülmemiş bir oranda seçmen gördü. Demokrasi adına şahane bir görüntü! Ambulansla gelip oy kullanan emekli öğretmen teyzeler, yürüyemeyen ama kucakta sandığı çıkarılan amcalar... İnsan duygulanmadan edemiyor.

Bu iş mahkemede biter

Bu sefer bütün siyasi partiler sandıklara sahip çıktı. Hepsinin neredeyse her sandıkta birer müşahidi vardı. En önemlisi, “oy ve ötesi” gibi gönüllü sandık gözetmenleri bu yıl sağlam çalıştı. Sanatçılar, gazeteciler, beyaz yakalılar sandığın başında nöbet tuttu. İnsan gerçekten duygulanmadan geçemiyor! Sandıkların saat 17.00’de kapanmasının ardından çok hızlı bir şekilde oylar sayılmaya başlandı. Ancak işte tam bu noktada tüm Türkiye’yi etkisi altına alan ama daha çok İstanbul’u gerdikçe geren bir süreç başladı. Seçim sonuçlarını yansıtmak konusunda iddialı olduğunu açıklayan Anadolu Ajansı ve Cihan Haber Ajansı, farklı oy oranlarıyla herkesi şaşırttı. İstanbul’da Sarıgül’ü önde gösteren Cihan Haber Ajansı’na mı inanacaktık? Yoksa devletin resmi kurumu olan ve Adalet ve Kalkınma Partisi’ni yüzde 10’dan fazla farkla birinci parti olarak gösteren Anadolu Ajansı’na mı güvenecektik?
Bu kafa karışıklığı yaşanırken İstanbul’da neler oldu peki? Bazı tartışmalı bölgelerde elektrikler kesildi! Bazı sandıklarda kavga çıktı. Her ne kadar yasak olsa da Twitter’dan “Aman sandıkları boş bırakmayın. Moralleri bozup sandıktan sizi uzaklaştırmak istiyorlar” diyenler arttı. “Mümkünse sandıkların üzerine oturun” diyenler bile oldu.
İstanbul’da seçim yarışının bu noktaya yani kavgaya dönüşmesinin nedenleri vardı tabii. Bir kere CHP, adayı Sarıgül’e çok güveniyordu. CHP seçmeni, Sarıgül’ün çok çalıştığına inanıyordu. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne olan tepki nedeniyle Sarıgül’ün eli de kuvvetliydi. Görünür bir seçim ittifakı olmasa bile MHP seçmenleri arasında oyunu Sarıgül’e vermeyi planlayanlar gözle görülür haldeydi. “Tatava yapma bas geç” diye özellikle HPD ve daha sonra MHP seçmeninin oyunu almaya çalışan kampanyalar düzenlendi. Hesaplara göre her şey yolunda giderse Kadir Topbaş’la kafa kafaya gidecek bir yarış planlanıyordu. Bu nedenle yüzde 10 fark, CHP seçmenine hiç inandırıcı gelmedi ve “Kaybettiler, sorun çıkarmaya çalışıyorlar” diye algılandı. Arka arkaya açıklamalar gelmeye başladı. CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı kameraların karşısına geçti, “Biz öndeyiz” dedi. Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu “Hayır, biz öndeyiz” dedi, hatta henüz sandıkların yüzde 25’i açılmışken “Topbaş’la devam ediyoruz” bile dedi. Neticede geç saatlere kadar bu tartışma karşısında seçmenler “soru işareti” şeklinde televizyon ekranlarına kilitlenip kaldı. İşin en acıklı yanı, sandık demokrasinin vazgeçilmezi ve bugüne kadar sığınılan en güvenli limanken bu kadar karmaşanın ardından herkes “Biz neye, kime güveneceğiz?” noktasına geldi. Gazeteler malum, belli bir saatte dönmek zorunda. Sorarsanız ne olur diye? Topbaş geceyarısı itibariyle kazandı gibi. Ama Sarıgül’ü biraz tanıdıysak bu iş mahkemede biter!