28.09.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
ÇİĞDEM YILMAZ İstanbul - D.K., “Yıllarca babasıyla abisinin istismarına uğradığını ve 12 yaşından itibaren Gaziantep’te doğduğu köydeki köyüler tarafında para karşılığı istismar edildiğini iddia etti. Henüz 16 yaşındayken de kendisinden 21 yaş büyük Bahattin Albayrak ile evlendi. Yıllarca istismara uğradığını öne süren D.K. şu anda da kendisinden 21 yaş büyük başka bir erkek tarafından istismar edilmeye devam ediyor. Peki 17 yaşındaki bir çocuğun, TV programına çıkartılması ve tüm bu yaşadıklarının anlatılmasının istenmesi ne kadar doğru? İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi başkanı Avukat Aşkın Topuzoğlu ile çocuk ve genç psikiyatristi Doç. Dr. Veysi Çeri konuyu Milliyet’e değerlendirdi.
‘Hak ihlalidir’
İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi başkanı Avukat Aşkın Topuzoğlu: “Programda, bir küçüğün özel hayatı konuşuluyor. Orada onun, 17 yaşında oluşu, uğradığı travmalar varken bir çocuğun ekrana çıkartılması çocuk açısından bir hak ihlalidir. Bu çocuklara ikinci bir mağduriyette bu programlara çıkartıp yaşatılıyor. Çocukların korunması amacıyla taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerde özellikle, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde, çocuk satışı, çocuk fuhuşu ve çocuk pornografisinin önlenmesine dair çocuklar, uğradıkları istismar olaylarıyla ilgili, bir kereye mahsus olarak dinlenmelidir. O dinlenme sırasında savcı, avukat, sosyal destek verecek uzman bulunmalıdır. Binlerce kişinin karşında bu olayın anlatılması çocuk için ciddi bir travmadır ve hak ihlalidir.”
‘Akıl tutulmasıdır’
Çocuk ve genç psikiyatristi Doç. Dr. Veysi Çeri: “Çocuğun toplum önünde istismarı söz konusu. Sonuçta bu yaşanan şeyler çok zor ve özel. İnsanın kendisine bile anlatmaya çekindiği konular bunlar. 15 yıllık psikiyatristim bu tür konularda çocuklarla konuşurken çekinirim. Çünkü bir çocuğun hazır olamadan anlatması çok yoğun duygusal travmalara yol açabilir. Bu olayda ise tüm Türkiye kimliği açık bir şekilde anlatılması kabul edilebilir değil. Bildiğiniz çocuk istismardır. Çocuk anlatmak istese bile anlatılmasına izin verilmemeliydi ve o çocuk o programa çıkartılmamalıydı. Bu çocuğun ekrana çıkartılıp yaşadıklarının anlatılmasının istenmesi akıl tutulmasından başka bir şey değildir.”