Bizi dinleseler 15 Temmuz yaşanmazdı

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, kamuoyunun yakından tanıdığı emekli generallerden. FETÖ’nün Balyoz kumpası nedeniyle 18 yıl cezaya çarptırılıp haksız yere 3.5 yıl cezaevinde yatan Yavuz, bugünlerde Milli Savunma Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencilerine “Milli Güvenlik ve Askeri Strateji” dersleri veriyor. Geçtiğimiz günlerde “Vesayet Savaşları” başlıklı kitabı Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan Yavuz, sorularımızı yanıtladı.

TSK’nın son 40 yılını ‘Vesayet Savaşları’ adıyla kitaplaştıran Ahmet Yavuz, arkadaşımız Mert İnan’ın sorularını yanıtladı.


“TSK Atatürkçülük çizgisinden çıktı” eleştirileri var, siz ne dersiniz?
TSK, gerçek Atatürkçülük çizgisinden 1950’lilerden itibaren çıktı. 12 Eylül’den sonra ordu içinde Atatürkçülük diye bir kavram kalmadı. Aşırı şekilci, işin özünü anlamayan, bağımsızlık, egemenlik fikrini bilmeyen, bilimsel bakıştan uzak bir ordu yapısı oluştu. İnsanların başörtüsüne karışmak ordunun görevi olmamalıydı. Bir noktada askerlerin de endişeleri yersiz ve haksız değildi. TSK, yanlış, şekilci laiklik nedeniyle yalnızlaştı.
Askeri vesayetten kurtulduk mu?
Dini cemaat veya yapılar, kişisel özgürlükler bağlamında sosyal varlıklar olarak yaşamını sürdürebilir. Ancak bu yapıların devlet içinde siyasi varlığa dönüşmesinin nelere yol açtığını 15 Temmuz’da gördük. Egemenlik ve bağımsızlık arasında bire bir ilişki var. Egemenliği halk adına birileri kullanıyorsa bunun adı vesayettir. Halkın mutlak şekilde yönetime katılması gerekiyor. Yanlışa karşı demokratik, yasal tepki kültürü geliştirilmeli. Din, devlet ilişkilerini sağlıklı zemine oturtmadığınız sürece asker siyaset ilişkisinde sorun yaşamaya devam edersiniz. Siyasi irade şayet ordunun içinde cemaatler, her düşünce veya inançtan gruplar olsun derse, gelecekte yeni 15 Temmuzlar yaşanır.
TSK içinde FETÖ’cüler nasıl yer etti?
2003’ten itibaren personel atımına şerh konuldu. 2010’dan sonra da kimse atılmadı. Adam atma yetkisini alınmış, elin kolun bağlıyken nasıl ihraç edeceksin. Geçmişte bazıları “Siyasetle aramız problemli, yeni problemler çıkmasın” diyordu. Ben dahil hiç kimse FETÖ’nün TSK içerisinde bu kadar güçlü olduğunu bilmiyordu. Kendimi de herkesi de bu konuda eleştiriyorum.
Kozmik Oda’nın aranmasından dolayı İlker Başbuğ’u eleştiren meslektaşlarınız var?
Kozmik Oda’nın aranması yanlıştı. İlker Paşa’yı bu meselede eleştirmem. Kozmik Oda’nın aranmasına gelene kadar bir sürü direnç gösterilmesi gereken konu vardı. Kızdığım nokta Balyoz, Ergenekon süreçleriyle beraber yaşanan bir sürü dersler vardı. Kumpas mağdurlarına öcü gibi bakıp mesafeli duranlar oldu. Oralardan ders çıkarmadılar. Korkmayıp anlattıklarımızı dinleseler 15 Temmuz olmazdı.
Sonuçta Harbiyeli aldandı mı?
Atamızın bize öğrettiği bilimsel bakış açısını kaybetmeyen Harbiyeli aldanmaz. Ne yazık ki bilimsel bakış açısının olmadığına dair önemli hadiseler yaşadık. Bu açıdan bakarsak da Harbiyeli aldanmıştır. Yakın geçmişte TSK’yı yöneten ve yönetme seviyesine ulaşmış insanların hepsinin hataları oldu. Bunun bedelini ülke ödedi. Hepimiz suçluyuz, hepimizin hatası var. Keşke, geçmişte bilip gördüklerimi daha yüksek sesle söyleseydim diyorum.

‘Koşener’in istifadan başka seçeneği yoktu’

n Necdet Özel’i eleştiriyorsunuz. Işık Koşaner istifa etmese Necdet Özel, Genelkurmay Başkanı olabilir miydi?
Işık Koşaner istifa etmemiş olsa Necdet Özel Genelkurmay Başkanı olamazdı. Işık Koşaner çok saygıdeğer bir komutandı. İstifa etmesini eleştirenler oldu. Ben eleştirmiyorum. Yapacağı hiçbir şey kalmamıştı. Necdet Özel siyasi iradeyle çok uyumlu bir süreç geçirdi. Özel’in komutanlığını doğru değerlendirmiyorum. İyi bir Genelkurmay Başkanlığı yapmadı. Olmayan hukuka saygı, görevden kaçmaktır. Necdet Özel, olmayan hukuka saygı duymayı tercih etti. FETÖ’cülerin önü onun döneminde açıldı. Bilerek isteyerek yaptığını sanmıyorum. Özel’in yetenekleri kısıtlıydı. Yanlışa direnemedi.

‘İlk komplo Atabeyler ve Şemdinli’

İlk FETÖ komplosunu anlamadığınızı düşünüyor musunuz?
İlk komplo Atabeyler Çetesi ve Şemdinli’de kuruldu. Anlattık, tehlikeli gördüğümüz adamları söyledik. “Öyle değil” diyerek terfi ettirdiler. Eski Kara Harp Okulu Komutanı Reha Taşkesen 2006’da istifa etmek zorunda kaldı. İstifasının üzerinde durulmadı. Taşkesen’in istifasının arkasında Mehmet Dişli var. Dişli o dönem Hareket Eğitim Şube Müdürü. O zaman anlaşılmıyordu. İlhami Erdil konusuna komplo demem. Erdil, TSK’ya zarar vermiş biridir. Erdil, TSK’nın devlet malı hassasiyetini meslek yaşamının bir bölümünde yansıtmamıştır.

‘Siyaset, orduyu kendi aynası haline getirmemeli’

Şu an asker siyaset ilişkisi doğru zeminde mi ilerliyor?
Çok yapışık bir ilişki ve bunu da doğru bulmuyorum. Siyaset, orduyu kendi aynası haline getirmemeli. Ordu da hiçbir şekilde siyasette yer almamalı. Atatürk 1908’de İttihat ve Terakki’ye askerin siyaset dışına çıkarılmasını öneren kişidir. Kesin olan bir şey varsa siyaset ordunun görevi değildir.

YARIN: Darbenin seyrini TSK’daki kahramanlar değiştirdi