20.02.2023 - 06:41 | Son Güncellenme:
Kahramanmaraş’ta onlarca insanın hayatını kaybettiği Penta Park-1 sitesinin fazla kat yüzünden yıkıldığı öne sürüldü. Sitenin müteahhitlerinden Hasan A. da kendi yaptığı sitenin enkazında kalarak yaşamını yitirdi. Kahramanmaraş merkezli 2 büyük depremin ardından binlerce bina yıkılırken, binlerce insan yaşamını yitirdi. Depremde yerle bir olan binalardan biri de “yaşam alanı” olarak satışa sunulan 5 bloklu Penta Park-1 sitesi. Fazla kat nedeniyle yıkıldığı öne sürülen sitenin müteahhitlerden biri olan Hasan A. kendi yaptığı sitenin enkazında kalarak yaşamını yitirdi.
Beş bloktan oluşan Penta Park-1 sitesinde depremin etkisiyle 1. ve 3. bloklar yıkılırken, sitede toplam 102 dairenin bulunduğu öğrenildi. Arama kurtarma çalışmalarına Penta Park-1 bloğunun apartman görevlisi Mehmet Çınarlıdere’nin kardeşi de katıldı.
Mehmet Çınarlıdere’nin eşi ve çocuğunun enkaz altında can verdiğini belirten kardeşi İsmail Çınarlıdere, yıkılan 2 bloktan birinin zemininde otopark, diğerinde de işyerleri bulunduğuna ve yıkılan blokların diğerlerinden 2 kat daha yüksek olduğuna dikkat çekti. Sitenin ayakta kalan iki bloğu hakkında da ağır hasarlı olması nedeniyle yıkım kararı verildiği öğrenildi.
KENDİ MEZARINI YAPMIŞ
Penta Park-1 sitesinin müteahhitlerinden biri olan Hasan A., yaşanan depremde kendi yaptığı sitenin çökmesiyle enkaz altında kalarak yaşamını yitirdi.
20’den fazla kişinin yaşamını yitirdiği Penta Park sitesinde, sitenin müteahhitlerinden olan ve kendi yaptığı sitede oturan müteahhit Hasan A. da enkaz altında kaldı. Ekipler Hasan A.’nın cansız bedenine ulaştı.
Öte yandan Penta Park Konutları’nın bir diğer müteahhidi Mesut Başkır da tekneyle Yunanistan’a kaçmaya çalışırken Muğla’nın Marmaris ilçesi açıklarında gözaltına alındı. Başkır tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İKİ DEPREMDEN HASARSIZ ÇIKTI
Asıl mesleği inşaat işçiliği olan, 54 yıldır da Kahramanmaraş’ta yaşayan Zorbey Çelik, babasıyla yaptıkları Egemenlik Mahallesi’ndeki evi, 2 depremden de hasar almadan çıktı. Ailesiyle oturacağı için evinin inşaatını 25 yıl önce kendisinin yaptığı ve her aşasında başında durduğu Çelik, aceleye getirmeden katların çıkılmasını ve betonun sulanarak mukavemete dayanıklı hale gelmesi gerektiğini söylüyor.
Zorbey ailesi, önlem amacıyla binalarının bahçesine kurdukları çadırda yatıp kalkıyorlar.
‘10 GÜN SULANMALI’
Oğulları ve kardeşleriyle pazarcılık yaparak geçimini sağlayan ancak asıl mesleğinin inşaat ustalığı olduğunu anlatan Çelik, sağlam bir bina yapmanın inceliklerini paylaştı:
“Ben bu binayı 25 sene önce babam Hacı Fahrettin ile kendim yaptım, zaten inşaat ustasıyım. Esas mesleğimiz inşaatçılık, hiçbir eksik koymadık. Demirleri İskenderun Çelik’ten getirdik, malzemeyi birinci kalite kullandık. Beton döküldüğü zaman 10 gün kalıpta kalması lazım, sökülmemesi gerek. Şimdi beton döküyor hemen altındaki kalıbı söküyorlar, sulama yok oysa betonun canı sudur. Her gün sulamazsan sağlam olmaz. Kendimiz oturacağımız için ona göre sağlam yaptık. Allah esirgesin bir şey olsaydı ben nasıl yaşardım vicdan azabıyla? Onların günahına girecektim ama Allah’a çok şükür evime bir şey olmamış. Plan projesini biz başkasına çizdirdik ama bizim dediğimiz gibi çizdiler. İşçiler çalışırken başından ayrılmadım, mesela demir nereden bağlanır? biz kendimiz tarif ettik ona göre yaptırdık. On katlı binayı 6 ayda bitiriyorlar, böyle bina olmaz ki. 30 sene 50 sene önce yapılanlara bir şey olmadı, yenilerin hepsi yıkıldı. Binalara böyle izin verilmesin ölen insanların hesabını kim verecek? Vebalini kim üstlenecek?”
Deprem sonrası kentte hasar tespiti yapan görevlilerin binasına sağlam raporu verdiklerini söyleyen Zorbey Çelik, “Yetkililer gelip inceledi ve hasar olmadığını belirterek ‘Oturulabilir raporu’ verdiler. Kontrole gelenler ayrıca ‘Helal olsun evinizde bir şey yok’ dediler” dedi.