05.03.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
Semra Pelek
“Karnaval” cevabını aldığında bu kez ikci sorusu geldi: “Karnaval ne?”Araya yanımızdaki maskeli genç girdi: Bu Tatavla Karnavalı. Biliyor musunuz Tatavla neresi?
“Hayır!”
Tatavla, tam da o sırada bulunduğumuz yerdi; yani Cumhuriyet Türkiye’sinin Kurtuluş semti.
Bir varmış bir yokmuş
Bilenler Tatavla Karnavalı’nı, “Bir varmış, bir yokmuş” diye başlayan masallar misali anlatır. Agos gazetesine bu konuda bir yazı yazan Yorgo Demir ise “Baklahorani Karnavalı’nı son yıllarda yok olmaya yüz tutmuş, Rum toplumunun en eski geleneklerinden biri” diyerek anlatmaya başlıyor.
Baklahorani Karnavalı, İsa’nın dirildiği gün olan Paskalya Pazar’ına 40 gün kala kutlanmaya başlanıyor; aynı gün Hıristiyanlık inancında eti yasaklayan perhize giriliyor. Yorgo Demir, 1900’lerin başındaki karnavalları, sadece Tatavla’da 12 bin Rumun yaşadığı İstanbul’un Levantenlerinden Bertrand Bareilles’in tanıklığına dayanarak anlatıyor: “Pera Caddesi’nde toplanan maskaralar, bugünkü Kalyoncu Kulluk Sokak’tan Dolapdere’ye inerek oradan Tatavla’ya, Aya Dimitri Kilisesi’nin önündeki meydana çıkarlarmış. Orada onları seyyar satıcılar, sokak müzisyenleri, akrobatlar, palyaçolar, laternacılar ve dönemin amatör itfaiyeci sınıfı ‘tulumbacılar’ karşılarmış.”
1941’de yasaklandı
Bir zamanlar sokaklara yayılan eğlence, 1941’de İsmet İnönü’nün karnavalı ‘güvenlik’ gerekçesiyle yasaklamasıyla son buldu. 1955 yılının 6-7 Eylül’ü ve İstanbullu Rumların, 1964’te sadece “20 dolar ve 20 kilo” ile Yunanistan’a göç etmek zorunda kalmasından sonrası ise derin bir sessizlik.
Tatavla Karnavalı birkaç yıldır canlandırılmaya çalışılıyor. Haliyle biraz sahipsiz ve biraz da eğreti... Önceki gece Pangaltı metro durağından başlayıp Kurtuluş son durağa uzanan yürüyüşe katılan yaklaşık 300 kişi de biraz acemi, elini kolunu nereye koyacağını bilemeyen genç aşıklar gibi şaşkındı. İstanbul’da nüfusu yaklaşık 2 bin olan Rumları kalabalıkta bulmak zordu. Kadınlar, çiçekleri başlarına taç, kimi ise yolda bir kuytuda prensese dönüşmek için bir arkadaşına makyajını yaptırdı. Kortejin başında çalınan davullar dışında müzik yoktu.
Yürüyüş sonunda Şişli Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen konserde içki yasağı nedeniyle çay içip, tost yenilerek ‘eğlenildi.’ Haliyle en fazla sahne önünde rengârenk balonların peşinden koşturan çocuklar şendi. Yetişkinlerin ağzında ise demli çayın buruk tadı kaldı.