19.07.2020 - 13:12 | Son Güncellenme:
Bilim Kurulu Üyesi Recep Öztürk katıldığı CNN Türk canlı yayınında şu ifadeleri kullandı:
İngiltere'deki araştırmada ayrıntılı bilgiler elde edildi. Şu anda dünyada bu hastalığın seyrini etkileyecek, bizi farklı bir düşünceye itedek bir durum değil. Buradan tüm sağlık çalışanlarına, bu hastalığa bakarken lütfen dikkatli olalım. Hastalar ishal ve karın ağrısıyla gelebiliyorlar farklı sistemlere tutunduğunu düşünelim. Bu zaten uzun zamandan beri söylenen bir olay.
Belirtileri yorumlarken beklemek, analiz yapmak gerekiyor. Fikirler değişiyor, Ocak ayında merkezi sinir sistemi tutulmaz derken, daha sonra bunun çok daha farklı şekilde tutunduğunu, omurilik sıvısından virüsün saptandığını görmüş olduk.
Belki önümüzdeki hafta daha farklı belirtilerle karşılaşabileceğiz. Bunlar esasen varolan, dikkatlerden kaçan belirtiler olarak algılamak lazım.
VAKA SAYISI DÜŞMEYE DEVAM EDER Mİ?
Mayısın birinci haftasını hatırlayalım 780'e inen vaka sayısı var. O eğilimin devam edeceğini düşünerek rakamlar veriyorsunuz, o eğilim devam etseydi doğal olarak bugün 100'ün altında bir rakamla karşılaşacaktık.
Bugün İspanya'da yine 800-900 vakaları var. Biz yeni normal dönemin yenisini, dünyadaki insanlar olarak ihmal ettik. Normal dönem olarak algıladık. Ev ziyafetlerinden, asker uğurlama törenlerine kadar, parklarda toplantılar, düğünler, en son televizyon programında istenmeyen yakın temaslar, bütün bunların bir bedeli olacaktı. Kuralları ne kadar ihlal ederseniz karşınıza hasta sayıları olarak geliyor.
Şu andaki eğilime göre 20-24 Temmuzlar civarında 500'ün altına inebiliriz. Ama birden insanlar değişebiliyor. Takımınız şampiyon oluyor, birden sanki bu kurallar geçerli değil hale geliyor. Halbuki bu salgının 2021'i kapsayacağı net şekilde belirtiliyor. İkinci dalga belirtiliyor.
İran günde 2500 vaka görmeye devam ediyor.
‘İNANIN BUNLAR TEK TEK BELİRLENDİ’
Devletimizin en üst düzey yetkilileri, Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere ‘kademeli serbestliğe geçiyoruz ama yeni tedbirler gelebilir’ dedi. İran şimdi bu konuda yasaklara başladı, gitmek zorunda. Çünkü en kötü senaryoyu çizdi. 60 milyon insanın enfekte olabileceğini söyledi. Ülkemizde de biz yeniden yasaklarla karşılaşmak istemiyorsak, belirlenen ölçülerde... Kuaföründen, berberine, bankasına, PTT'sine, plajına kadar inanın bunları tek tek belirledi. Doğrusu değişik yerlere gittiğimde bilerek soruyorum 'hiç okudunuz mu' bunları diye... Çok iyi uygulanan yerler de var. Dün alışveriş merkezine gittim, çok iyiydi.
Özellikle fizik mesafede uyumda maske kadar başarılı değiliz. Bunlardan birisini ihmal ettiğiniz zaman bunun bize getirisinin faydasının ne kadar olacağını kestirmek mümkün değil. Şu anda kurumsal önlemler üzerine odaklanmalıyız.
İspanya 200-300'lere inmişti, şimdi 1400'lü rakamlarla karşılaşıyoruz. Biz şu an ikinci dalga yaşamadık. Biz dalgalanmalar yaşıyoruz, bunlar bitmez. Çünkü nüfusun çok az kısmı şu an enfekte.
OKULLARIN AÇILMASI MÜMKÜN MÜ?
Okul olayı ve kurban bayramı olayı ayrıntılı şekilde gündem olarak konuşulmadı. Ama ister açılsın, ister tam tersi açılmasın. Cumhurbaşkanımız kurban bayramı için sokağa çıkma yasağı düşünmediklerini açıkladı.
Ama bunlar o kadar anlık olaylar ki. Bunların ikisi de gündeme gelmiş değil, şu an tartışılıyor. Eğitimde bir karma-hibride gidiş var. Online ve yüz yüze olarak planlıyor. Ama bunun ilköğretim ve lisede nasıl olacağıyla ilgili bilim kurulu önerilerini sunar, onlar da nasıl uygulanacağını ortaya koyarlar.
MASKE VE EL TEMİZLİĞİ UYARISI
Maskesini takacak, gideceği yer hakkında bir bilgisi olacak. Bu pazara girdiniz, maskenizi ihlal etmeyeceğim. Bir satan var, bir alan var. Kalabalık gitmemek lazım. Biz ailece, toplu olarak giderdik. Satın alma yerine kendimiz kalabalık oluşturmayacağız. Tüm aile boyu gidilmeyecek. Temas ettiğimiz kişilerle aramızda en az 1,5 - 2 metreyi koruyacağız. El sıkışma asla olmayacak. Orada elimizi bir yere değdirmeyeceğiz. Oradan ayrıldığımızda, dezenfektan, kolonya da olabilir, ellerimizi sık sık dezenfekte edelim.