07.02.2023 - 06:00 | Son Güncellenme:
MERT İNAN
MERT İNAN- Türkiye’yi yasa boğan yıkıcı depremin ardından Milliyet’e değerlendirmelerde bulunan deprem uzmanları, Doğu Anadolu Fayı’nda büyük deprem yaratacak bir hareketin yıllardır beklendiğine dikkati çekti. Uzmanlar, 2 gün önce Osmaniye’de yaşanan 4.6 büyüklüğündeki depremin ise öncü bir yer hareketi olmadığına vurgu yaptı.
Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan, 4.6 büyüklüğündeki Osmaniye depremi sonrası, bölgedeki bürolara deprem uyarısında bulunduklarını açıkladı. Alan, Milliyet’e yaptığı açıklamada, “Gerçekten ağır bir süreç yaşıyoruz. Osmaniye Düziçi’nde son 10 gündür deprem hareketliliği vardı. O bölgedeki temsilcimiz açıklama yapmıştı. Ülkemizde aktif fay zonlarının geçtiği 24 kent, 110 ilçe bulunuyor. Geçtiğimiz cumartesi günü Düziçi’nde yaşanan 4.6 büyüklüğündeki depremin ardından bir grup arkadaşlarıma ‘Umarım olmaz ama bu sarsıntı öncü olabilir. Umarım olmaz ama bölge deprem riski taşıyor’ demiştim. Kaygımı paylaştım. Osmaniye’deki sarsıntılar, Pazarcık’a uzanan segmenti tetiklemiş olabilir” dedi.
‘Düziçi’yle ilintili değil’
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırmaları Enstitüsü eski Müdürü Deprem Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Erdik ise, yıkıcı depremin Osmaniye Düziçi’nde meydana gelen depremlerle ilişkisi olmadığını belirterek, “Cumartesi günü 05.08’de merkez üssü Osmaniye Düziçi’nde 37 km derinlikte kaydedilen deprem ile Gaziantep, Kahramanmaraş sınırındaki keşim noktasındaki deprem arasında bir ilinti olmadığı gibi, Cumartesi günü yaşanan sarsıntı için öncü demek doğru olmaz” değerlendirmesini yaptı.
‘Yıllardır biliniyordu’
Deprem Uzmanı Prof. Dr. Okan Tüysüz de şu bilgileri verdi: “Pazarcık merkezli açıklanan 7.4 büyüklüğündeki depremin Osmaniye’deki 4.6’lık depremle ilişiği bulunmuyor. Düziçi’ndeki fay sisteminin yıkıcı deprem üreten fayı tetiklemesi söz konusu değil. Bu bölgede deprem olacağı zaten yıllardır söylediğimiz, araştırmalar yayınladığımız bir alan. Maalesef böylesi yıkıcı depremler ülkemiz açısından sürpriz değil ve her an başka bir bölgemizde de büyük deprem olabilir. Tedbirlerimizi almayıp, her felaketten sonra aynı tartışmaları yapıyoruz. Maalesef 17 Ağustos’tan sonra ülke olarak yeteri çalışma ve önlemleri almadık.”
‘Düziçi öncü değildi’
Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy da şunları aktardı: “Geçen yıl Yayladağ’da olan depremden sonra bir hat çizmiştik. Fay hattı Adana’ya doğru uzanmıyor, güneye doğru dönüyor. Eğer tersi ileri sürülse yani Osmaniye, Adana’ya doğru bir hat uzanıyor olsa kırılma daha farklı olurdu. Dolayısıyla Düziçi’nde yaşanan 4.6’lık depremle Kahramanmaraş, Gaziantep il sınırının kesiştiği bölgedeki deprem arasında bir bağlantı bulunmuyor. Düziçi’ndeki deprem için ‘öncüsüydü’ diyemeyiz.”
9 ay önce uyarmıştı!
Bilim Akademisi Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Kahramanmaraş’ta büyük bir deprem beklentisini son yıllarda birçok kez gündeme taşımıştı. Görür, “Kahramanmaraş’ın Türkoğlu bölgesinde en son deprem 1513. Anormal bir zaman geçmiş. Burada 1513’te 7.4 büyüklüğünde bir deprem var. O halde burası da depreme gebe bir yer” demişti. Görür, 11 Nisan 2022’de Zonguldak’ın Ereğli ilçesi açıklarında 4.4 büyüklüğündeki depremin ardından yaptığı açıklamada, Doğu Anadolu Fayı’na dikkati çekmişti. Prof. Dr. Naci Görür, Doğu Anadolu Fayının 20’nci yüzyılda hemen hemen hiç deprem üretmediğini belirterek “Kuzey Anadolu Fayı o yüzyılda, bir dizi 7.0 ve 7’ye yakın depremler üretti. Kuzey Anadolu Fayı böyle aktifken Doğu Anadolu Fayı üzerinde bu tür bir aktivite görülmedi. Elazığ Depremi olduğu zaman Elazığ’ın güneybatı yönüne doğru depremin enerji transfer etmesi söz konusu. Doğrultu atımlı faylar, herhangi bir yerde deprem ürettiği zaman, her iki tarafına doğru da stres transfer etmiş olabilir. Doğu Anadolu Fayı üzerinde bundan sonraki depremleri Erkenek, Çelikhan, Kahramanmaraş Türkoğlu yörelerinde olacağını düşünüyorum” demişti. Prof. Dr. Görür, deprem sonrasında sosyal medyadan yaptığı açıklamada da uyarılarına kulak asılmadığını belirterek, yeterli önlemlerin alınmamasına isyan etti. Prof. Dr. Görür, “Bu depremin gelmekte olduğunu yerbilimciler olarak söyleye söyleye, yaza yaza dilimizde tüy bitti. Hiç kimse ne diyorsunuz diye tepki bile vermedi” ifadelerini kullandı.