12.10.2021 - 13:55 | Son Güncellenme:
Can Şişman - Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - Güney Koreli yönetmen Bong Joon-ho'nun 'Parazit' (Parasite) filmiyle 92. Oscar Ödülleri'ne damga vurması, K-Pop'ın en önemli gruplarından BTS'in şarkılarının başta ABD olmak üzere neredeyse her ülkede hit olması derken, fenomen bir dizi haline gelen, 'Squid Game'in sosyal medyada en çok konuşulan dizilerden birine dönüşmesi...
Peş peşe gelen bu başarılar göz önüne alındığında Güney Kore'nin son dönemdeki çıkışı 'popülerlikten öte' bir hale geldi. Gündelik hayatın farklı alanlarını çok çeşitli ürünlerle doldurabilen ve bunu eğlence dünyasının kalbinin attığı ABD'de bile son derece başarılı biçimde uygulayan K-içeriklerin başarısının arkasındaki sır ne? Güney Kore neyi farklı yaptı?
Bu soruya, Erciyes Üniversitesi Kore Dili ve Edebiyatı bölümünden Prof. Dr. Sırrı Göksel Türközü, "Daha önce dışa kapalı bir ülkeyken kendi kültürünü ve modern kültürü dışa yansıtamazken devlet politikasıyla dışa açılmaya karar verildi, devlet desteğiyle film, dizi ve müzik sektörü geliştirildi" cevabını veriyor. Güney Korelilerin geleneklerinin ve tarihlerinin çok derin olduğunu söyleyen Türközü, tarih boyunca Çin ve Japonya arasında sıkışmış bir millet olduğunu ve bu sebepten dolayı da dünyaya pek açılamadıklarını ifade ediyor.
DEVLET KÃœLTÃœR ENDÃœSTRÄ°SÄ°NÄ° DESTEKLEDÄ°
1980'li yıllarda Japon dizilerinin Türkiye'de çok fazla gösterildiğini, Japonya'nın kültürünü tanıtmak gibi bir misyon edindiğini söyleyen Prof. Dr. Türközü, "90'larda ve 2000'lerin başında bu politikayı Güney Kore sürdürdü" diyor. "Güney Koreliler daha önceleri teknolojik olarak Japonya'dan üretip satıyorlardı, şimdi bu durum Çin'e geçti" diyen Türközü, Güney Kore'nin başarısını devletin kültür endüstrisini destekleyen politikaları olduğunu belirtiyor.
Â
'GELENEKSELLİĞİ VE MODERNLİĞİ BİR ARADA GÖTÜREBİLİYORLAR'
"İlk olarak 2000'li yıllarda Çin'e, Japonya'ya diziler satıldı. Sonra şarkılar konserler verdi ve Güney Kore akımı gibi bir akım oluştu" diyen Prof. Dr. Türközü, Güney Kore'nin gelenekselliği ve modernliği bir arada götürebildiği için de başarılı olduğunu ve dünyanın da böylelikle Güney Kore kültürüne adapte olduğunu söylüyor. Türközü, "Devlet politikası, devlet desteğiyle birlikte kurum ve kuruluşlar destek aldı. Böylelikle Güney Kore kültürü ve özellikle dili tüm dünyaya yayıldı" diyor.
'2000'Lİ YILLARDA HÜKÜMET FİLM VE MÜZİK ENDÜSTRİSİNİ KONTROL ETMEYE ÇALIŞTI'
Güney Kore'de yaşayan Kang Kyeonbong ise Prof. Dr. Türközü ile aynı fikirde. "Kulağa ironik gelebilir ama Kore'de sansüre uğramamak ve desteklenmek Kore kültürünü yaymanın ve geliştirmenin en iyi yoludur" diyen Kyeonbong, 2000'lerin başında Güney Kore hükümetinin film ve müzik endüstrisini kontrol etmeye çalıştığını ve sahnelerdeki birçok tema veya konsepti yasakladığının altını çiziyor. Bu durumun yapımcıların kendi renkli filmlerini veya müziklerini yapmalarını zorlaştırdığını söyleyen Kang Kyeonbong, "Ancak 2010-2020'den sonra bu kesintiler ortadan kalktı, ardından birçok üretici benzersiz ve şaşırtıcı sonuçlar vermeye başladı" diyor. Şu anda da Güney Kore devletinin maddi olarak üreticileri desteklemediğini fakat üreticilerin istediği her şeye izin verdiğinin de altını çiziyor.
'2000'LÄ° YILLARDA DA K-POP TÃœRKÄ°YE'DE DÄ°NLENÄ°YORDU'
Youtube'da 1 milyon aboneye ulaşan Güney Koreli Chaby Han da, Güney Kore'ye dair her şeyin son dönemde trend haline gelmesinin sadece Türkiye özelinde olmadığını, küresel çapta bir furya yaşandığını söylüyor. Türkiye'ye ilk defa 2006 yılında geldiğini söyleyen Chaby Han, Türkiye'de o dönemde de K-Pop şarkılarının dinlendiğini, Güney Kore dizilerinin izlendiğini hatırlatarak, "O dönemde de kemik bir kitle vardı" diyor.
'ESTETİĞİ ÇOK GÜZEL KULLANIYORLAR'
Prof. Dr. Sırrı Göksel Türközü, Güney Kore'nin başarısının diğer bir sırrını Güney Korelilerin estetiği çok güzel kullanmasında buluyor. "Gelenekselliklerini modern olanla birleştirip ortaya çok güzel işler çıkartıyorlar" diyen Türközü, "Sadece dizilerde filmlerde değil. Modada ve müzikte de aynı şekilde iyi kullanabildikleri için ve devlet de destek verdiğinden Güney Kore kültürü dünyada tanındı" diyor.
'TÜRK KÜLTÜRÜYLE ÇOK BENZER'
"Güney Kore'nin Türkiye'de bu denli sevilmesinin nedeni ne?" sorusuna ise Prof. Dr. Türközü, "Kore'nin Türkiye'de bu kadar sevilmesinin nedeni ise Türk kültürüyle çok fazla benzerliğinin bulunması" cevabını veriyor. Türkiye'de yaşayan Güney Koreli Chaby Han ise Güney Kore ve Türk kültürü arasındaki en büyük benzerliğin insan ilişkileri olduğunu söylüyor. Chaby Han, bunu şöyle örneklendiriyor: "Büyüklere saygı, arkadaşlara güven, başka dillerde olmayan bacanak, kayınço, dayı, amca gibi kelimeler bizde de var."
'BTS'Ä°N KATKISI 5 KEZ OLÄ°MPÄ°YAT DÃœZENLEMEKTEN DAHA BÃœYÃœK'
Güney Kore trendini ilk takip eden ülkelerden birinin Türkiye olduğunu söyleyen Youtube fenomeni, "Türkiye'deki ilginin çok fazla nedeni olabilir. Dizilere bakıldığı zaman aile yapılarımız, romantik bulduğumuz şeyler, duygu aktarımlarımız birbirine çok benziyor" diyor. Güney Kore'deki hükümetin ve iş insanlarının 90'lı yıllardan beri kültür etkisinin bilincinde olduklarını söyleyen fenomen, K-Pop'ın parlayan yıldızı BTS grubunun Güney Kore'ye getirdiği gelirin ve ülke tanıtımına etkisinin 5 kez olimpiyatlara ev sahipliği yapmaktan daha güçlü olduğunun altını çiziyor.
90'larda ya da 2000'li yıllarda yurt dışına çıktığında "Ben Koreliyim" demenin kimseye bir şey ifade etmediğini söyleyen Han, şu anda "Kore" denildiğinde akıllara artık sadece Kuzey Kore'nin gelmediğini, Koreli olmanın birçok kişi için çok daha fazla şey ifade ettiğini söylüyor. Peki, Chaby Han neden Türkiye'de yaşamayı seçti? Chaby Han bunu şöyle açıklıyor: "Aslında benim değil, ailemin seçimiydi. Türkiye'yi sadece Kore savaşına yardım eden kardeş ülke olarak ve 2002 Dünya Kupası'ndan tanıyorduk. Ancak bu yakınlık aslında çok daha fazlaymış, yaşadıkça gördüm."
'GÜZELLİK UNSURU GENÇLERİ ÇEKİYOR'
Türkiye'de oldukça sevilen Güney Kore kültürü özellikle Z kuşağı tarafından daha fazla bir ilgiyle karşılanıyor. Prof. Dr. Sırrı Göksel Türközü, Güney Kore kültürünün Z kuşağının ilgi odağı haline gelmesini "Güzellik unsuru da gençleri çekmesinde önemli bir etken" diyor. Güney Kore'de güzelliğe, estetiğe, kıyafet ve görünüme çok önem verdiklerini belirten Türközü, bu durumun Güney Kore'de toplumsal bir sorun olduğunun da altını çiziyor. Türközü, "Gençlerimiz Güney Kore'yi çok güzel erkeklerden ve çok güzel kadınlardan oluştuğunu zannediyorlar. Güzelliğe önem veren bir toplum oldukları için haliyle bu durumu hayatlarının her yerinde uyguluyorlar" diyerek gençlerin Güney Kore'ye neden böylesine düşkün olduğuna da açıklık getirmiş oluyor.
'ROMANTÄ°K BÄ°R HALK'
Güney Kore halkının romantik bir halk olduğunu, aşk ve sevgi gibi konuları çok güzel işlediklerini de söyleyen Prof. Dr. Türközü, "Bir Hint dizisinde yarım saat bir bakışma görürsünüz ama ortada bir estetik yoktur. Ancak Koreliler o yarım saatlik diyalogsuz bakışmayı bile o kadar estetik bir şekilde sunuyor ki bunlar da insanları çekiyor" diyor.
'21'İNCİ YÜZYIL ASYA YÜZYILIDIR, ASYA HER YÖNDEN PARLIYOR'
Aynı zamanda sosyal medya ve teknolojinin gelişiminin de Güney Kore kültürünün küresel olmasını çok etkilediğini dile getiren Prof. Dr. Sırrı Göksel Türközü, "Güçlü pazarlama tekniğiyle de Güney Kore çok başarılı oldu" ifadelerini kullanıyor. Türközü, "21'inci yüzyıl Asya yüzyılıdır. Asya her yönden parlıyor. Batı tüketebileceği kadar tüketti ve artık farklı şeylere yöneliyor. O yüzden bu zamanlamayı da Güney Kore çok güzel kullandı. Birçok konuda birçok Uzak Doğu ülkesine de örnek oldu. Sadece kültürünü değil teknolojisini, makyaj malzemelerini, yemekleri ve dilleri de dahil olmak üzere dünyaya yayılıyorlar" diyerek Güney Kore'nin başarısını vurguluyor.
'EĞLENCE KORE'DE KÜÇÜK ENDÜSTRİLERDEN BİRİ OLARAK GÖRÜLÜYORDU'
Güney Koreli gençler, yükselen bu popülerliğe nasıl bakıyor ve yorumluyor? Güney Kore'de yaşayan Kang Kyeonbong, "Korelilerin çoğu, özellikle genç olanlar, hayalleri olarak idol yıldızlarını veya oyuncularını hedefliyor" diyor. Eğlencenin Kore'de küçük endüstrilerden biri olarak görüldüğünü söyleyen Kyeonbong, Kore kültürlerinin popülaritesinin hızla artmasıyla eğlencenin artık bir mesleğe dönüştüğünü belirtiyor. "Gençlerin çoğu, yurt dışında da ünlü olan Koreli yıldızları ve aktörleri izlerken hayallerindeki eğlenceyi seçtiler" diyen Kyeonbong, "Bu yüzden Güney Kore kültürünü geliştirmek için gençleri zorlamak, onların eğlence ve estetik becelerini geliştirmek oldukça önemli" ifadelerini kullanıyor.
'KÃœLTÃœREL ÃœRETÄ°MÄ°N SAHÄ°BÄ° OLABÄ°LÄ°RÄ°Z'
"Güney Kore halkı bu başarıyı nasıl karşılıyor?" sorusuna ise Kang Kyeonbong, "Bir Koreli olarak Kore kültürleriyle içtenlikle gurur duyuyorum ve ülkemin kültürlerinin uluslararası ana akım olarak alınmasından çok mutluyum. Korelilerin çoğu bu popülerliği olumlu karşılıyor. Uluslararası hayranlar tarafından kabul edilmekten gurur duyuyoruz. Kültürümüzün böyle ödüllendirilmesinden memnunuz" cevabını veriyor. Kyeonbong, "Daha fazla insan Kore'yi tanıdıkça ve Kore'ye geldikçe daha fazla para kazanılacak. Kore kültürünün diğer kültürleri de etkilemesiyle kültürel üretimin sahibi olabiliriz" ifadelerini kullanıyor.
'AZINLIKLARI YETKİLERİNİ KÖTÜYE KULLANIYOR'
Böylesine bir popülerliğin kültürde herhangi bir yozlaşmaya sebep olup olmadığı da merak edilenler arasında. Kang Kyeonbong bu durumu, "Mikroskobik olarak ünlü aktörler, yapımcılar, ortaklar gibi azınlıklar yetkilerini kötüye kullanıyor. Sadece yöneticilik veya ücretsiz istihdam değil, aynı zamanda cinsel istismara da birçok yönden neden oluyor" şeklinde açıklıyor.
'BU EÄžLENCELÄ° POPÃœLARÄ°TEYÄ° OY KAZANMA YOLU OLARAK KULLANIYORLAR'
Bir diğer yönden politikacıların da bu eğlenceli popülariteyi, oy kazanma yolu olarak kullandığını söyleyen Kang Kyeonbong, "Kore'deki gençler siyasi konulara katılmaya ve yetkilerini artırmaya başladılar. Bu nedenle politikacıların çoğu, onları kendi stantları olarak kullanmak istiyor" diyor. Bunun için de pop yıldızlarının konularını ve hikâyelerini kullandıklarının altını çiziyor. "Günümüzde eğlenceden bahsetmek Kore'de önemli konulardan biri haline geldi" diyen Kang Kyeonbong, yozlaşmış politikacıların trendi ve eğlenceyi insanları değiştirmek için mi yoksa oylarını kazanmak için mi kullandığına dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor.