23.02.2023 - 16:27 | Son Güncellenme:
Engin ÖZMEN- Caner AKSU/KAHRAMANMARAŞ (DHA)
Kahramanmaraş'ta meydana gelen iki büyük depremde, kent genelinde 2 bin 500 bina yıkıldı, 10 binin üzerinde bina ağır hasar aldı, 12 binden fazla kişi de yaşamını yitirdi. Hasar tespit çalışmalarında ise 2 bin 412 bina için 'acil yıkım' kararı verildi. Onikişubat ilçesi İsmet Karaokur Bulvarı'ndaki bir binanın alt katında yer alan züccaciye mağazasında ise bardak, tabak, tencere, kaşık, çatal ve bıçakların sergilendiği vitrin ile masaların, yerinden dahi oynamadığı görüldü.
'NASIL OLMAMIŞ, NASIL YIKILMAMIŞ DEMEDİK'
Mağazanın sahibi Cengizhan Kabul, depreme eşi ve kızı ile evlerinde yakalandıklarını belirterek, "Depremi evde yaşadık. Sabaha karşı bir sarsıntı ve gürültü ile uyandık. Eşimle konuşmadan anlaştık. O benim gözüme, ben onun gözüne baktım. Birimiz bir kızımıza, diğerimiz öbür kızımıza gittik. Ortak bir yerde bazanın yanında dördümüz, bir yumak olduk. 'Artık yıkılsın da bu korku bitsin' dedim. Yıkılırsak, belki bir şekilde çıkartırlar bizi. Yeter ki, 'Bu korku bitsin' diye bekledik. Şükürler olsun; kurtulduk, aşağı indik. Aşağıda her yer mahşer yeri gibi. Kimse kimseyi duymuyor, görmüyor. Eşim doktor, acil tıp uzmanı. 'Benim hemen hastaneye gitmem gerekli' dedi. Bir süre hastane bahçesinde kaldık. Bir mağazam, dükkanım olduğu ancak ilk gün akşamı aklıma geldi. Mağazama gelirken her şeyin yerle bir olduğunu göze aldım. Sadece camım, pencerem, camekanım yerinde dursun da herhangi bir yağma olmasın diye düşündüm. Benim tek ümidim buydu. Şükürler olsun, gelip, baktık, camekan sağlam. İçeriye girince de o anın heyecanı ve paniği ile baktık. 'Çok şükür bir şey yokmuş' deyip çıktık. 'Nasıl olmamış, nasıl yıkılmamış?' demedik. Kapattık mağazamızı gittik" dedi.
'BEN DE SİZİN GİBİ ŞAŞKINIM'
Mağazadaki ürünlerin çoğunun kırılabilir olduğunu anlatan Kabul, "Bana, 'Bunu nasıl karşılıyorsun?' diye soruyorlar. Ben de sizin gibi şaşkınım. Yorum yapamıyorum. Bu caddede en az 7-8 tane bina yıkıldı. Belki de daha fazlası vardır. Karşımda, sağımda-solumda, çaprazımda var; bunlar yıkılanlar. Daha ağır hasarlı olan ve yıkım emri çıkanlar da var. Bu caddenin 3'te 1'i gidecek gibi görülüyor. Yıkılan binalar ile benim bulunduğum binada zemin aynı. Gerçekten de denildiği gibi deprem öldürmüyor, bina öldürüyor. Bunu bir kez daha acı bir şekilde tecrübe etmiş olduk. Benim bir tane tabağım, bardağım bile düşmemişken binlerce insan gitti. Bu binayı yapan müteahhit arkadaşa, 'Ekstra bir şey uyguladınız mı?' diye sordum. 'Ekstra bir şey yok, sadece yapılması gerekeni yaptım. Statiğe, mimariye uygunu ne ise ne bir fazlasını koydum ne bir eksiğini koydum. Olması gerekeni koydum. Şükürler olsun, işimizi iyi yapmışız' diyor. Kötüleri cezalandırmamız gerektiği gibi, işini iyi yapanları hakkı ile yapanları da ödüllendirmek lazım. Sadece bu binanın müteahhidi özelinde değil. Kahramanmaraş'ta bunun gibi pek çok bina var. İşini layığı ile yapan pek çok müteahhit arkadaşımız var. Doğrusunu yapıp, binası aslan gibi duran arkadaşlarımız var" diye konuştu.