26.02.2020 - 10:16 | Son Güncellenme:
AA
Son dakika haberi I Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Şu ana kadar Türkiye'de herhangi bir koronavirüs vakasına rastlanmadı. Bu rastlanmayacağı anlamına gelmez. Sonuçta giderek dünyaya yayılan bir virüs var. Bu yayılmadan daha da önemlisi sınır komşumuz İran'da çok ciddi bir salgının başlamış olması. Dolayısıyla kontrollü olmak zorundayız." dedi.
Koca, katıldığı Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
"İran'dan dün Türkiye'ye getirilen Türk vatandaşları karantina altına alındı. Yolcuların sağlık kontrolleri ve karantina planlaması nasıl yapıldı? Bazı yolcularda öksürük ve çeşitli şikayetler görülmesi planınızı değiştirdi mi? Alınan ilk numunelerin ve risk analizlerinin sonuçları nedir?" sorusu üzerine Bakan Koca, bu süreci vatandaşlara her gün bilgi vererek şeffaf bir şekilde sürdürme gayreti içinde olduklarını ifade etti.
Enfeksiyonun kaynağının Çin'de Vuhan kenti ve Hubey eyaleti, İran'da ise Kum ve Meşhed bölgesi olduğunu, Türk vatandaşlarından Kum ve Meşhed geçmişi olanları, Vuhan'dan getirilenler gibi özel bir yaklaşımla getirmeyi benimsediklerini anlatan Koca, İranlı hiç kimsenin Türkiye'ye alınmadığını söyledi.
Çin'den uçakla Vuhan dışından gelecek olanlara 14 gün gözlem uyguladıklarını ifade eden Koca, "Burada da benzer şekilde 14 günlük gözlem uyguluyoruz. Kum ve Meşhed dışından olanları evinde veya uygun ortamda gözlem altına alıyoruz. Fakat Kum ve Meşhed'den gelenleri daha özel yöntemlerle direkt karantinaya alma yaklaşımı içinde olduk." dedi.
Koca, Cuma gününden itibaren Kum ve Meşhed geçmişi olan 23 kişiye özel karantina uyguladıklarını, Kum öyküsü olan ve hastalık belirtileri bulunan 28 İranlının ise sınırdan alınmadığını aktardı.
İran'dan Türk vatandaşlarını getiren uçakta Kum ve Meşhed geçmişi olanların bulunmaması gerektiğini belirten Koca, bunların varlığının bilinmesi ve 4 kişide soğuk algınlığı bulgularının olması üzerine riski azaltmak için karantina veya gözlem uygulaması yaptıklarını kaydetti.
İran'dan gelen ve rotası İstanbul olan uçağı bu endişeden dolayı Ankara'ya çevirdiklerini dile getiren Koca, İstanbul'da da hazırlıkların olduğunu ancak uçakta 142 kişinin bulunması ve daha önceki deneyimlerden dolayı karantina için Zekai Tahir Burak Hastanesi'ni uygun gördüklerini söyledi.
"ÇİN DIŞINDA 33 ÜLKEDE GÖRÜLÜYOR"
Bakan Koca, "Koronavirüsün dünyadaki seyri"nin sorulması üzerine, Vuhan ve Hubey merkezli salgının her geçen gün yayıldığını, dün itibarıyla Çin dışında 33 ülkede görüldüğünü ifade etti.
Daha önce hastalık her gün 1200-1300 kişiye bulaşırken, bunun şimdi 400-500'lere düştüğüne dikkati çeken Koca, şöyle konuştu:
"Ölüm şu dönemde 2765. Dünyada 81 bin 7 enfekte vaka var. Şu dönemde Çin dışındaki ülkelerde bir artış var. Dün itibarıyla Brezilya ve İsviçre de ilave oldu. Şu ana kadar Türkiye'de herhangi bir koronavirüs enfeksiyonuna, salgınına, vakasına rastlanmadı. Bu rastlanmayacağı anlamına gelmez. Sonuçta giderek dünyaya yayılan bir virüs var. Bu yayılmadan daha da önemlisi sınır komşumuz İran'da çok ciddi bir salgının başlamış olması. Dolayısıyla kontrollü olmak zorundayız. Enfeksiyonun kaynağı yurt dışından yani Çin. Şimdi yeni kaynaklar oluşuyor. Bu yeni kaynaklar İran ve benzeri ülkeler. Biz bu ülkelerden Türkiye'ye girişi önlemek üzere her türlü çabayı sarfediyoruz. Ne kadar ülkeye girişi geciktirilebilirse o kadar fayda sağlamış oluruz. Girme ihtimalinin olmadığını söylemeyeyiz. Bütün tedbirlerimiz bunu önlemeye yönelik ama 'bu asla olmayacak, olduğunda kıyamet kopacak' yok böyle bir durum. Bununla ilgili olduğunda da bütün hazırlıklarımız var. Yapılması gereken ne ise her noktada hazırız, biz ilk günden itibaren 81 ilimizde referans hastaneleri oluşturduk. Yani hastaları takip edebileceğimiz negatif basınç odalarının olduğu, sağlık personelimizin yetiştirildiği, eğitildiği merkezler oluşturduk. Bu anlamda hazırlıklıyız."
"DAHA UÇAKTAYKEN ANONS YAPIYORUZ"
Koca, salgına ilişkin, "Türkiye'ye girişi ne kadar geciktirebilirsek, bu süreçte ne kadar az etkilenebilir ülke olursak bizim için başarı olur." dedi.
Dünya Sağlık Örgütü acil durum ilan etmeden önce Türkiye'nin tedbirlerini almaya başladığını, hızla Bilim Kurulu oluşturduklarını hatırlatan Koca, Türkiye'nin yetkin akademisyenlerden oluşturdukları Bilim Kurulu'nun, sağlık çalışanlarının gelen hastaya nasıl davranması gerektiği konusunda bir rehber yayımladığını kaydetti.
Koca, hangi hastanelerin referans hastane kabul edileceği, hangi hastaların şüpheli olacağı konusundaki çalışmalara acil durum ilanından 2 hafta önce başladıklarını belirterek, "(Termal kamera sadece ateşini ölçer bununla mı takip ediyorsunuz?) deniyor. Haklı olabilirler ama şunu göz ardı etmeyelim, Dünya Sağlık Örgütü ve Bilim Kurulu'nun önerdikleri dışında biz farklı bir şey yapmadığımız gibi ötesini yapıyoruz." diye konuştu.
Termal kamera ile gözden kaçan ateşi yüksek vakanın görüldüğünü aktaran Bakan Koca, şunları kaydetti:
"Vuhan'dan zaten uçuşlar durdurulmuştu. Çin'e uğrayan herkesi 14 gün gözetim altına alıyoruz. Dün itibarıyla yine böyle olan 12 vakamız oldu. Bundan sonraki süreçte İran ile benzer durum yaşıyor olacağız. Dün yine benzer şekilde başka ülkeler üzerinden gelen, son 14 gün içinde İran'a uğramış olan kişiler oldu. Biz bunları özellikle Emniyet ile, İçişleri Bakanlığımızla yakın iş birliği içinde çalışarak tespit edip, sağlık birimimizce karantina odamızda sağlık taramaları yapılıyor, her halükarda 14 gün gözleme alıyoruz. Bu gözlemin illa hastane olması şart değil, ev ortamı, otel şartlarında olur, takip ediyoruz. Kimle takip ediyoruz? Sağlık personelimiz, hekimlerimiz, aile hekimleri ve il sağlık müdürlüğü üzerinden takip ediyoruz. Daha uçaktayken anons yapıyoruz, herkese broşür veriyoruz. Bu anlamda herhangi olabilecek en ufak bir klinik bulguda, şikayette kime nasıl müracaat edilmesi gerektiğini de öğretiyoruz."
Yeni koronavirüs konusunda vatandaşlardan bir şey saklanmasının söz konusu olmadığını belirten Koca, "Koronavirüslü hastaya 'siz hasta değilsiniz' deme şansınız nasıl olabilir, o hastayı tedavi etmeniz gerekiyor, o hastanın diğer insanlarla temasını önlemeniz gerekiyor. Hangi vicdanla bunu yapabilirsiniz?" diye konuştu.
Koca, hastalığın tedavisi konusunda herkesin sağlık çalışanlarına güvenmesi gerektiğini vurgulayarak, "Dünya Sağlık Örgütünden bir şeyi gizleyebilir misiniz? Gizlediğinizde bir daha dünyada bir yeriniz olabilir mi? Böyle bir şey olabilir mi?" ifadesini kullandı.
Virüsün bilinmezliklerinin olduğuna dikkati çeken Koca, her geçen gün bu konuyla ilgili yeni bir bilgi akışının olduğunu dile getirdi.
Virüsün sıcak ortamlarda ömrünün kısa olduğunun altını çizen Koca, "Hava sıcaklığının artmasıyla bu salgının azalacağı konusunda dünyada, DSÖ'de ve bizim Bilim Kurulunda bir kanaat söz konusu. Bu süreci biz ne kadar uzatabilirsek, ülkeye girişini ne kadar geciktirilebilirsek... Bütün arzumuz olmaması yönünde ama olamaz denilebilir mi? Olabilir çünkü Avrupa'da, birçok ülkede, Amerika'da, İtalya'da görüldü ama tedbirlerini hızla almaya başladılar. İran'da yaşayan, bu enfeksiyonu alan vatandaşınız gelebilir. Bu vatandaşınız gelmek isteyecek. Almayacak mısınız?" değerlendirmesini yaptı.
"VATANDAŞIMIZ PANİK HAVASI İÇİNDE OLMASIN"
Çin'in ve İtalya'nın virüsün görüldüğü bölgeleri hemen karantina altına aldığını söyleyen Koca, İran'da böyle bir yaklaşımın olmadığını belirtti.
İran'ın, Türkiye'nin komşusu olduğu için riskin büyüdüğünü dile getiren Koca, bunun için önlemlerin daha katı bir şekilde uygulanması gerektiğini ifade etti.
İran'a virüsle mücadele konusunda tavsiyelerde bulunduklarını aktaran Koca, İran'ın virüsün kontrol altında olduğunu, karantina uygulamasına gerek görülmediğini bildirdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da süreci yakından takip ettiğini anlatan Koca, "Bilim Kurulunun alması gereken tedbirlerin, önerilerin karara bağlanması noktasında talimatları oldu." dedi.
Virüsün Türkiye'ye gelmemesi için çabaladıklarını belirten Koca, "33 ülkede görüldü, Türkiye'de yok, olmaması için gayret içindeyiz. Vatandaşımız panik havası içinde olmasın. Bir virüs yok, olduğunda da her türlü ekipman, insan kaynağımız var." diye konuştu.
"UÇUŞLARI DURDURULAN ÜÇÜNCÜ BİR ÜLKE YOK"
"Koronavirüs Hac mevsimini etkileyecek mi?" sorusu üzerine Bakan Koca, "Önümüzdeki haftalar salgının seyrine göre Bilim Kurulunun önerisi olabilir, onu da zaten kamuoyuyla paylaşırız." ifadesini kullandı.
"Uçuşların durulması ihtimali olan başka ülke var mı?" sorusuna ise Koca, "Şu an üçüncü bir ülkeyle ilgili bir karar alınmadı. Ama bu süreçte olmayacağı anlamına gelmez. Bölgedeki dağılım ve etkilenim bu anlamda alacağımız kararı etkiler." cevabını verdi.
Çin'de yeni tip koronavirüsün artış hızının düştüğünü aktaran Koca, Çin dışındaki ülkelerde ise virüsün giderek arttığının görüldüğünü söyledi.
Hastalanan kişinin öncelikle karantina odasına alınarak izole edilmesi gerektiğini belirten Koca, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sağlık personelinin korumalı bir şekilde size hizmet etmesi sağlanır. Devamında klinik gözlem, takip yapılır, gerektiğinde de yoğun bakım şartları devreye girer. Giderek solunum yetmezliği ile sonuçlandığını biliyoruz. Onun için süreci takip ediyoruz. Sadece Ankara Şehir Hastanesinde yoğun bakım şartları olan, tek kişilik odaların olduğu 48 tane hazır, boş bekletilen yatağımız var. Her ilde referans hastane olarak planlanan ve personeli eğitilen, yoğun bakımları da boş bekletilen hastanelerimiz var. Bu anlamda hazırlıklıyız."
Koca, koronavirüse ilişkin tedbirler çerçevesinde tüm illerde referans hastanelerin belirlendiğini ve personelin eğitildiğini ifade etti.
AŞI ÇALIŞMALARI
Koronavirüse yönelik aşı çalışmalarına değinen Koca, şunları söyledi:
"Dünyada koronavirüse yönelik spesifik bulunmuş bir antiviral ilaç daha yok. Genel kombine tedaviler söz konusu. Yani antiviral dediğimiz ikili ilaç grubunun uygulandığı çalışmaları biliyoruz. Bunun dışında aşı çalışması var. Aşı çalışmasıyla ilgili gelişme olduğunu söyleyen merkez ve ülkeler var. Fakat aşı ile ilgili antikor sürecinden sonra özellikle klinik çalışma son derece önemli. Esas zaman alıcı olan da klinik çalışma. Hayvan ve insan üzerinde çalışmalar oluyor, olacak. Dolayısıyla bu süreç öyle 1-2 ay değil, en az 6-9 ay gibi bir süreç olacak. Bugünden yarına aşının hemen pratik kullanıma geçebileceğini beklemiyoruz, Bilim Kurulu da beklemiyor."
Erken tanının önemine dikkati çeken Koca, "Bunun için de hızla bir çalışma başlattık ve erken dönemde 90, 120 dakika arasında çıkan, son yaptığımız çalışmayla 75 dakikaya kadar düşürdüğümüz hızla sonuç veren bir yerli kit çalışmamız oldu. Maliyeti dörtte bir oranına indi." açıklamasında bulundu.
Bununla ilgili İran'dan dün talep geldiğini ve kitlerin bugün gönderileceğini belirten Koca, "Bugün için 1000, devamında 10 bin talepleri oldu. Devamında da 10 bini hızla göndermek üzere planladık." diye konuştu.
Koca, yerli kitle ilgili Türkiye'de sorun olmadığını söyledi.
"BİLGİLENDİRMELERİMİZE KULAK VERİLMESİ ÖNEMLİ"
"Koronavirüse karşı şunu yerseniz güçlü olursunuz." şeklindeki söylem ve tartışmalara ilişkin soruya da Koca, "Genelde bilim insanımız dışındaki kişiler tarafından daha çok söylenir. Daha çok Bilim Kurulu ve bilim insanımızın söylem ve önerilerinin dikkate alınması gerek. Özellikle şu dönemde istirahat ve beslenmenin dışında 'şu yenilirse bu virüsü kolay atlatırsınız veya bulaşmaz' gibi bir yaklaşımın doğru olmadığını söylemek istiyorum." karşılığını verdi.
Şu an Türkiye'de koronavirüs bulunmadığını yineleyen Koca, şunları kaydetti:
"Vatandaşımızın panik havası içinde olmasını gerektirecek hiçbir durum yok. Soğuk algınlığı, grip ve mevsimsel gripten nasıl korunması gerekiyorsa o tedbirlerle yaklaşılması ve abartılmaması gerektiğini, erken dönemde maskeyi sadece gripli olanların kullanabileceğini, herkesin maske kullanma durumunun önerilmediğini ifade etmek istiyorum.
Bugüne kadar ülkemize özellikle Bilim Kurulunun önerileri, uzman kadromuzun ve Bakanlığımızın aldığı kararlarla bu salgının girişi önlendi. Bundan sonraki süreçte özellikle yanlış kanıya sebep olabilecek üsluba güvenilmemesi ve bizim Bakanlık, Bilim Kurulu olarak önerilerimiz ve bilgilendirmelerimize kulak verilmesinin daha önemli olduğunu ifade etmek istiyorum."
Sağlık Bakanı Koca, bu konuda vatandaşı sürekli bilgilendirdiklerini ve bilgilendirmeye devam edeceklerini kaydetti.
Koca, Türkiye'de bir vakanın "pozitif" çıkması halinde ise izolasyonunu çok hızlı yapıp, kontrol altına alma yaklaşımında olduklarını ifade etti.
İran'da 4 önemli sınır kapısı olduğuna işaret eden Koca, şöyle konuştu:
"Bizim bu süreçte gelen Türk vatandaşımızla ilgili sağlık kontrolünden geçiriyoruz. Kum kenti ve Meşhed öyküsü olanları mutlak karantinaya alıyoruz, dün itibariyle 28 kişi alındı. Bu süreçte ülkeye girişlerini mutlak önlemek istiyoruz. Dün geceden itibaren 00.00 itibariyle tamamen yasak kondu, hiç kimse alınmadı ve bu süreçte biz özellikle sınır bölgesinde sahra hastaneleri de oluşturup, daha çok burada 14 günlerini tamamlama noktasında bir yaklaşım içindeyiz. Eğer, Kum kenti ve benzeri yerden gelenler olur veya İran'dan Türk vatandaşımızın gelme durumu söz konusu olursa onu da gerektiğinde hastaneler tespit edildi, Doğu Beyazıt, Erzurum, Van gibi bu hastanelerde de karantinaya almayı, eğer yoğunluk olursa bu dönemde sahra hastanelerinin de sınırda sayılarını giderek artırarak, bunu dengelemek istiyoruz."
"TÜRKİYE'DEKİ VATANDAŞIMIZI DA KORUMAK ZORUNDAYIZ"
Kum ve Meşhed geçmişi olanları, 14 gün sınır ve sınıra yakın bölgede tutma ve ülke içine almama yaklaşımında olduklarını belirten Koca, şöyle devam etti:
"Türk vatandaşları da 'herkes gelsin istediği gibi, biz içeri alacağız' gibi bir yaklaşım içerisinde değiliz. Böyle bir şey olmayacak. Türk vatandaşımızı biz sahipsiz bırakmak istemiyoruz, mutlak bu anlamda elimizden gelen gayreti gösteriyor olacağız ama biz Türkiye'deki vatandaşımızı da korumak durumundayız. Dolayısıyla burada alacağımız tedbirlere ve yaklaşımlara, ne yapmamız gerektiğini anlatarak, bunu kabul eden kişileri gelmek istiyorlarsa tabii ki alacağız."
Çin'in Vuhan kentindeki virüsün kaynağına ilişkin bir soru üzerine Koca, nereden kaynaklandığı tam bilinmediğini ama ağırlıklı olarak hayvan pazarından çıktığının kabul edildiğini söyledi.
"DÖRT TANE KORONAVİRÜS TİPİ ARTIK MEVSİMSEL GRİP OLARAK TANIMLANIYOR"
Sağlık Bakanı Koca, virüsün, "yeni tip denilen, mutasyona uğrayan koronavirüs, bir grup virüs ailesi" olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti
"Bugüne kadar şu an bildiğimiz 6 alt grubu var. Sars da bir koronavirüs tipiydi. Diğer dört tane koronavirüs tipi artık mevsimsel grip olarak tanımlanıyor ama bu virüs mutasyona uğradığı, farklılaştığı için bu virüsün tipi, yayılımı nasıl bir etki göstereceği konusu bilinmiyor ve her geçen gün yeni bir bilgiyle karşılaşmış oluyoruz. Onun için Bilim Kurulu bu dönemde son derece önemli. Yapılan çalışmalar, bilgilerle birlikte her gün farklı bir alınması gereken tedbir varsa bunu takip etmiş oluyoruz."
Koca, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) virüsü "Kovid-19" olarak belirlemesinin nedeninin de ilk vakanın 31 Aralık 2019'da görülmesinden kaynaklandığını söyledi.
Kum'daki virüsün kaynağının Vuhan olup olmadığına ilişkin soruya Bakan Koca, Kum kentine Çin kaynaklı gelişlerle bu salgının bulaştığını, kaynağın yine Çin olduğunu aktardı.
Sosyal medyada yer alan koronavirüs vakalarının gizlendiğine ilişkin iddiaların sorulması üzerine Koca, 1 milyonun üzerinde sağlık çalışanları bulunduğunu belirterek, "Pozitif olan bir vakayı tedavi etmek zorunda değil misiniz? Bu süreçte yakın takip edilen ve izole edilmeden tedaviye alabilme şansınız var mı?" diye sordu. Koca, laboratuvar sonucu "pozitif" olup, "negatif" açıklanan bir hastaya, müdahale yapmadan, izole etmeyen bir yaklaşımın ülkenin neresinde olduğunu sorarak, sonucun gizlenemeyeceğini, hastanın riske edilemeyeceğini belirtti.
"Bu hastayı tedavi etmeyip, evine mi göndereceksiniz?" diye soran Koca, "Bu hastalık devamında tedavisinin mutlak yapılması, takip edilmesi gereken, hastanın bu süreçte solunum yetmezliği, yoğun bakım şartları dahil olmak üzere birçok ihtiyaç duyabileceği bir tedavi zinciri var. Bu tedavi zincirini bir tarafa atıp, 'Sonucunuz negatif, eve gidebilirsiniz' mi denecek? Böyle bir şey olabilir mi? Vatandaşımız bu noktada çok rahat olsun. Biz ülkeye o virüsün girişini önleme çabası içindeyiz. Bilim Kurumumuzla, uzman ekibimizle, bakanlık olarak çalışanlarımızla elimizden gelen bütün tedbirleri alma noktasında hassasiyet gösteriyoruz." değerlendirmesini yaptı.
"MASRAFI NEYSE VERİLSİN, O ÜLKEDE 14 GÜNLERİ TAMAMLANSIN"
Koca, bir ülkeden içinde şüpheli bir vakanın bulunduğu bilgisiyle Türkiye üzerinden transiti olan bir bir uçağı, Türkiye'de indirmemek üzere saatlerce uğraştıklarını anlatarak, şunları kaydetti:
"Ben, kendim uğraştım. İndirmedik. Yakıt ikmali için bile indirmedik. Yakıt ikmali için bir başka ülkeye indirildi. İçinde Türk vatandaşımız olsaydı yaklaşımımız farklı olacaktı, Türk vatandaşı olmadığı için indirmedik devamında bir Avrupa ülkesinde indirildi. O Avrupa ülkesinde de nasıl yaklaşıldığını biliyoruz. Peki mürettebatımızı ne yaptık? Türk Hava Yolları uçağıydı. '14 gün o ülkede kalıyor olacaksınız, her biriniz bir odada' dedik, yine almadık ülkeye. 'Masrafı neyse verilsin, o ülkede 14 günleri tamamlansın' dedik. O hassasiyeti niye gösteriyoruz? Çünkü kaynağın dışarısı olduğunu biliyoruz. Ülkeye bu girişin mümkün mertebe her türlü tedbirin alınarak önlenmesi gayreti."
Kum ve Meşhed teması olanlar ile Çin'in Vuhan kentinden getirilen Türk vatandaşlarının koronavirüs önlemleri kapsamında 14 gün gözetim altına alınmaları şeklinde Bilim Kurulunun yaklaşımı bulunduğunu anımsatan Koca, bu süreçte bu ülkelere uçak seferleri yapılmasının da doğru olmadığını düşündüklerini vurguladı.
Koca, "Özel getirilmesi gereken vatandaşımız varsa, talebi halinde özel bir yaklaşımla getirilir. Dünyanın neresinde olursa olsun vatandaşımızı asla yalnız bırakmayız." diye konuştu.
İran'dan getirilen Türk vatandaşlarının Zekai Tahir Burak Hastanesi ile Bilkent Klinik Konukevi'nde karantinaya alındığını anımsatan Koca, "Klinik konukevini gözlemevi olarak kullanıyoruz. Bu gözlemevinde şüpheli vakalar olduğunda zaten şehir hastanemiz hemen dibinde. Şehir hastanemizde 48 tane izolasyon, karantina, negatif basınçlı oda dediğimiz, bütün yoğun bakım şartlarının olduğu odamız da hazır bekletiliyor. Şu ana kadar herhangi bir ihtiyaç olmadı." bilgisini paylaştı.
"BUGÜN İTİBARIYLA YOLCULARIMIZIN SONUÇLARININ HEPSİ NEGATİF"
Bakan Koca, İran'dan getirilen Türk vatandaşlarının durumuna ilişkin, şunları kaydetti:
"Bugün itibarıyla hiçbir yolcumuzun sonuçlarının pozitif olmadığını, hepsinin negatif olduğunu yani koronavirüs hastası şu an itibarıyla olmadıklarını çok rahat söyleyebiliriz. Ama bundan sonraki süreçte Vuhan'dan gelişlerde yaptığımız gibi, belli aralıklarla tekrarı olacak, klinik takipleri yapılacak. Ateş ve benzeri solunum sıkıntısı dahil olmak üzere yakın takip ediliyor olacaklar, her biri ayrı birer odada, ayrı, kişisel, tek kullanımlık malzemeler kullanılarak. Özellikle sağlık personelimizin bu dönemde teması sebebiyle ciddi korunmaya alınması gerekiyor. Bütün tedbirlerle bu hizmeti sürdürüyoruz."
Karantina altındaki vatandaşlara ilişkin Koca, "Yolcuların ilk testleri. Çünkü kuluçka döneminde negatif çıkabilir, süreçte pozitif olabilir. Ama klinik durum, Kum veya Meşhed geçmişi, yaş durumu, altta yatan riskli hastalık durumu dahil olmak üzere her hasta için bir risk analizi yapılıyor olacak. Buna göre 14 güne kadar gerektiğinde gözlem altında bulundurmak üzere bir yaklaşım sergilenecek. Daha sonra 14 günü, Vuhan'da yaptığımız gibi evde de gerektiğinde tamamlamak üzere bir yaklaşım Bilim Kurulunun önerisiyle gelebilir." dedi.
"VATANDAŞLARIMIZIN TEDİRGİN OLMALARI GEREKMİYOR"
Sağlık Bakanı Koca, ana hedeflerini; "hastalığın Türkiye'ye sokulmaması" ama bölgede giderek yayıldığı için "mümkün mertebe ülkeye girişini geciktirebilir olmak" şeklinde açıkladı.
Bu noktada hem mevsimsel değişikliğin etkisi hem de süreci mümkün olduğunca geciktirme yaklaşımının diğer ülkeler açısından önemine işaret eden Koca, "olduğunda çok kötü bir tablo oluşuyor, bize de bulaştı" gibi bir yaklaşımda bulunulmaması gerektiğini aktardı.
Koca, "Burada önemli olan, olduğunda alınması gereken tedbirleri mutlak almamız ki bu anlamda çok hazırlıklıyız. Bu enfeksiyonun, salgının ve bu dönemde olabilecek bir hastanın tedavisiyle ilgili her türlü altyapımızın hazır olduğunu, zaten yapılması gerekenleri Bilim Kurulunun önerisi doğrultusunda yapacağımızı da vatandaşlarımıza söylemek istiyorum. Tedirgin olmaları gerekmiyor." şeklinde konuştu.
"KİŞİSEL HİJYEN VE EL YIKAMASI SON DERECE ÖNEMLİ"
Bakan Koca, bu noktada gribal enfeksiyonlara karşı korunmak için vatandaşlara şu önerilerde bulundu:
"Şuna dikkat etmemiz gerekiyor; bu enfeksiyon bir grip gibi bulaşıyor. Özellikle şu dönemde kişisel hijyen ve el yıkaması son derece önemli. Normal sabunla 20 saniye yıkamanın yeterli olduğunu, tek kullanımlık mendilleri kullanma, mendil olmadığında dirsek içinin kullanılabileceğini ve bu dönemde mümkün mertebe bir metreden daha yakın mesafede olunmaması gerektiğini, gripli olanların mutlak maske kullanması gerektiğini söylüyoruz.
Herkesin maske kullanmasına gerek yok ama gribi, soğuk algınlığı belirti ve bulguları olan kişiler bulaştırmamak üzere maske kullanmalılar. Ayrıca kalabalık, yoğun ortamlara da mümkün mertebe girilmemesi, istirahat ve beslenmeye dikkat etmek, ev ortamı, bulunulan ortamın havalandırılması son derece önemli. Bunlar bulaşıcılığı önleyen önemli unsurlar."
Koca, grip ve soğuk algınlığına karşı alınan bu önlemlerin, Bilim Kurulunun yaptığı bilgilendirmelerin etkili olduğunu aktararak, şunları kaydetti:
"Hasta sayısı şu süreçte bir önceki yıla göre, önceki hafta yüzde 17 ve geçen hafta yüzde 19 oranında azaldı. Salgının olduğu dönemlerde vatandaş bir panik havasıyla sağlık kuruluşlarına müracaat eder ve sayı artardı. Bu dönemde bir salgında ilk defa yüzde 19'a yakın hasta sayısında azalış oldu. Dolayısıyla vatandaşlarımızın Bilim Kurulunun ve Sağlık Bakanlığının önerilerini dikkate almaları, bu doğrultuda hareket etmelerinin önemli olduğunun tekrar ifade etmek istiyorum."
Panik havası oluşturulmaması, en ufak bir soğuk algınlığı durumunda "koronavirüsü var, hemen sağlık kuruluşuna müracaat etmeliyim" gibi bir yaklaşım içinde bulunulmaması gerektiğini dile getiren Koca, Türkiye'de şu an koronavirüs olmadığını, herhangi bir soğuk algınlığına karşı gereken önlemler alındığında da bulaşıcılığın zaten azaltıldığını söyledi.
Koca, vatandaşların bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalara ilişkin de tanıtıcı kamu spotlarının, broşürlerin hazırlandığını, kurumlarda bilgilendirmelerin yapıldığını, sağlık personeli için hızla rehberin yayınlandığını ve bu çalışmalara devam edileceğini anlattı.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerinin koronavirüsün yayılabileceğine yönelik açıklamasının anımsatılması üzerine Koca, ABD'nin bilinçlendirme çalışmalarının yanı sıra aşı ve benzeri çalışmalar için de 2,5 milyar dolarlık bir fon ayırdığına işaret etti.
"TEDBİRLERİ KATI ALMA NOKTASINDA BİR ÇABA İÇİNDEYİZ"
Koronavirüsün İran'ın yanı sıra Irak ve Lübnan'da da görüldüğünü anımsatan Koca, şöyle konuştu:
"Eninde sonunda bize de gelebilir demiyorum, bize de gelme durumu her an olabilir. Çünkü komşumuz İran'da ciddi bir salgının olduğunu biliyoruz. İlişkimizin yoğun olduğunu biliyoruz. O nedenle tedbirleri katı alma noktasında bir çaba içindeyiz. Sınırımızdan içeri girmemesi noktasında bir gayret içindeyiz. Ama Irak'ta, Lübnan'da görüldü, Suriye'de yarın görülebilir. Her geçen gün artıyor etrafımızda.
Dolayısıyla ülke bu anlamda risk altında ve bu süreçte bizim yapmamız gereken, Bilim Kuruluyla da yaptığımız, Bakanlık olarak da yaptığımız ülkeye girişi önlemek. Olabilir mi, olabilir. Olduğunda da tedaviyle, yaklaşımla ilgili her türlü hazırlığımız var. Hastanın nerede, nasıl takip edilmesi gerektiğiyle ilgili de bütün tedbirlerimizi almış durumdayız. Tedbirlerimizi dünden sonra katılaştırarak gerektiğinde sınırda sahra hastaneleri kurup, 14 gün tamamlanması gerekiyorsa sınırda tamamlanması gerektiğini de düşünmeye başladık. Dün geceden itibaren sınırda 4 kapıda sahra hastanesi kurulması için arkadaşlar şu an sahadalar."
"BAŞKA ÜLKELERDEN TÜRKİYE'YE GİRİŞ YAPAN 8 KİŞİYİ GÖZLEME ALDIK"
Bakan Koca, havalimanlarından geri gönderme işlemleri konusunda ise "İranlı ise zaten anlıyoruz, Türk vatandaşı ise 14 gün gözlem. Kum ve Meşhed geçmişi varsa karantinada, hastanede gözlem. Diyelim ki Çin'den gelen var, orada da Vuhan'dan gelen olmadığı için ama Çin'den gelenler başka ülke üzerinden gelebiliyor. Bir önceki gün mesela 8 kişiyi, büyükelçilikle de görüşerek gözleme aldık. Başka ülkelerden Türkiye'ye giriş yapan 8 kişiden bahsediyorum. Daha önce, son iki haftadan bahsetmiyorum, çalışmak için gelen bazı Çinli firmalara işçiler vardı. Bununla ilgili de 14 gün gözleme alındıktan sonra, hekim kontrolünde olmak sonra çalıştırılmasıyla ilgili önlemimizi de aldık. Yeni değil." ifadelerini kullandı.