13.01.2020 - 07:50 | Son Güncellenme:
NİL KURAL
Geçen yıl Cannes Film Festivali’nde yarışan ve Jüri Ödülü kazanan “Bacurau”, Türkiye’de 3 Ocak’ta gösterime girdi. Juliano Dornelles, Kleber Mendonça Filho’nun imzasını taşıyan, Brezilya yapımı film, yakın bir gelecekte Brezilya’da Bacurau adlı bir kasabada geçiyor. Kasaba sakinleri, kendilerini şiddetli bir saldırı altında buluyor ve kendilerini bu bilmedikleri saldırganlardan kurtarmaya çalışıyor. B tipi filmlerden, kıyamet sonrasına filmlerine uzanan türler arasında
gezinen filmi, yönetmenleri Juliano Dornelles ve Kleber Mendonça Filho’yla konuştuk.
Fantastik değil gerçek
Cannes’a seçilmek nasıldı?
FIlho: Aslında yıllarca sizin işinizi yapmak için Cannes’a geldim, eleştirmendim. Hangisi daha iyiydi bilmiyorum ama hayatta bir şeyler eklemek iyidir. “Aquarius”dan (2016) sonra ikinci seferdir yönetmen olarak filmimle buradayım. Bu kez yanımda yıllardır bazı projelerde birlikte çalıştığım sevgili dostum Juliano da var.
Film yakın bir gelecekte geçiyor ama bugün de geçiyor denebilirdi. Neden böyle bir zaman eksenini tercih ettiniz?
FIlho: Bunun çok maliyetsiz bir özel efekt olduğunu düşünüyorum, birkaç yıl sonra demenin. İzleyicileri hemen belli bir ruh haline sokuyor. Film bazıları için birkaç yıl sonra geçiyor gibi olabilir, bazıları için de 30 yıl önce… Dünyada Brezilya Jair Bolsonaro’nun seçilmesinden sonra biraz distopik gözüküyor, haklı olarak. Brezilya tarihinin çok garip bir noktasında duruyoruz bence, ondan da şimdi gibi geliyor olabilir izleyicilere. Filme mekân bakarken bir yere geldik, kasabanın merkezinde bir politikacının veya bir erkeğin değil, kadın bir öğretmenin heykeli vardı. Bundan çok duygulandık. Bu çok nadir olan bir olay. Bunu da filme dahil ettik. Böyle detaylarla film, aslında oluşurken bize de fantastik değil, çok gerçekçi gelmeye başladı.
Haritadan silindi
Filmdeki gibi bir kasabanın haritadan silinmesi yaşanmış bir olay mı?
Dornelles: Evet, geçtiğimiz günlerde doğa koruma alanları Bolsonaro hükümeti tarafından haritadan silindi mesela. Filho: Çünkü çevreyi korumanın gereksiz olduğunu düşünüyorlar. Ama bu güçle ilgili bir şey. Bir şeyi silecek gücünüz olduğunda parmağınızı şıklatıyorsunuz ve yok oluyor. Bu çok garip ve korkutucu bir şey. Mekan olmasa da, kültür destekleme fonları da bir anda silindi. 1 Ocak’ta Bolsonaro hükümeti göreve başladı. Kampanya sırasında söz verdiği gibi göreve başladığı ilk gün Kültür Bakanlığı’nı kapattı. Yerel fonlama hâlâ var ama mesela “Bacurau” gibi bir film için yerel fonlar yeterli değil. Brezilya’da kültür dünyası da, doğal alanlar gibi yok olmakla karşı karşıya.
“Bacurau” gerçek dünyada geçen bir “Westworld”ü de andırıyor. Katılıyor musunuz?
FIlho: Evet. Belki ortak nokta silahlanmayla ilgili. Silahlara duyulan sevgi, Dornelles’in de benim de çok korkutucu bulduğu bir şey. Hayatımda bir kez bir film setinde bir silaha dokundum. Sadece ağırmış dedim. Geçtiğimiz günlerde hükümet, 30 milyon silahı Brezilya toplumuna dağıtacak bir kanunu onayladı. Silah şirketlerinin hisseleri yükselişe geçti, çok sevindiler. Yeni korkutucu bir durum daha.
Film, bu konuda bir uyarı mı içeriyor?
Dornelles: Aslında uyarıda bulunmak gibi amacımız yoktu. Brezilya’da gördüğümüz baskı, eğitim, güç gibi konularda rahatsız edici bulduğumuz fikirleri koymaya çalıştık. Projeye 10 yıl önce başladık. Yani Brezilya’daki mantalite filmden daha yeni.
FIlho: İnsanları şiddetin etkilerine dair uyarlamanın yararına inanıyorum. Bu filmde şiddet olsa da şiddetle dolu bir film olduğunu düşünmüyorum. Önceki filmin “Aquarius”da şiddet yoktu ama daha şiddetle dolu bir filmdi, bana sorarsanız. Yine de filmi bitirdiğimizde grafik şiddetin bizim planladığımızdan daha fazla olduğunu gördük. Rahatsız edici olduysa izleyiciden özür dilerim.
‘Gerilimin peşindeyim’
Direniş ruhunun filmlerinizin ortak noktası olduğundan söz edebilir miyiz?
FIlho: Benim için bunu söylemek çok zor. Çünkü sadece ilginç çatışmalar peşindeyim. İlginç çatışmalar gerilim yaratır ve gerilim, iyi bir kitap veya iyi bir film ortaya çıkarır. Ama sanırım toplumun normal olarak adlandırdığı şeyleri inkar etmeye inanıyorum. Mesela piyasa… Ne zaman Brezilya hükümeti, korkunç bir şey yapsa piyasa olumlu tepki veriyor. Kendime şunu soruyorum: Piyasayı oluşturan insanlar tam olarak kim? Mesela silah meselesi. Silah endüstrisi o kanundan sonra mutlu ve ben mutsuzum, alın size gerilim.