16.10.2020 - 09:28 | Son Güncellenme:
DHA
Çifte cinayet, 9 Mayıs günü saat 22.00 sıralarında, Palandöken ilçesi Hüseyin Avni Ulaş Mahallesi'nde yaşandı. Taciz suçlamasıyla yargılanıp ceza alınca uzman çavuşluktan ihraç edilen evli ve 2 çocuk babası Mükremin Turan, bacanağını öldürmek için pusu kurdu. Turan, çiftin evlerinden çıkıp, 25 LE 192 plakalı otomobillerine bindiği sırada önce bacanağına ardından da baldızı Hülya Özmen'e tabancayla ateş etti. Fatih Özmen, olay yerinde eşi ise kaldırıldığı hastaneye yaşamını yitirdi. Gözaltına alınan Mükremin Turan, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Geçen yıl evlenen Hülya-Fatih Özmen çifti ise yan yana gözyaşları arasında toprağa verildi.
2 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VERİLDİ
Erzurum 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamanın 2 Ekim günü görülen karar duruşmasında, Mükremin Turan, 'tasarlayarak insan öldürme' suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, 'ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma' suçundan da 2 yıl 2 ay hapis ve 1200 TL adli para cezasına çarptırıldı. Karar sonrası Mükremin Turan, "Vatan sağ olsun" dedi.
'SON NEFESLERİNİ KULLANIYORSUN KIYMETİNİ BİL'
Mahkeme verilen cezanın gerekçeli kararını açıkladı. 23 sayfalık gerekçeli kararda, Mükremin Turan'ın baldızı Hülya'yı 5, bacanağı Fatih Özmen'i 6 kurşunda öldürdüğü anlatıldı. Turan'a cinayet öncesi, eşi Fatma Turan'a şiddet uyguladığı ve yakınlarını öldürmekle tehdit ettiği için 1 ay uzaklaştırma kararı verildiği belirtilen gerekçeli kararda Mükremin Turan'ın eşine "Anneni, babanı, kardeşini öldüreceğim. Son nefeslerini kullanıyorsun kıymetini bil. Ailenden herkesi öldürüp sadece seni bırakarak bu acıyı yaşamanı sağlayacağım, soyunu kurutacağım" dediğine vurgu yapıldı.
'ÇIPLAK ELLE DE ÖLDÜREBİLİRDİM'
Mükremin Turan'ın karar duruşmasındaki son savunması da gerekçeli kararda yer aldı. Kararda, Turan'ın cinayeti canavarca hisle işlemediğini öne sürerek, "Canavarca hisle öldürmüş olsam diğer öldüren kişiler gibi parçalayıp, kovaya koymam gerekirdi. Ben sadece ateş ederek ölüme sebebiyet vermişim. Cesetler üzerinde bir oynamada bulunmadım. Canavarsa hisle adam öldürme suçunu kabul etmiyorum. Ben devlet tarafından yetiştirilmiş eski bir özel harekatçıyım. İstesem onun bütün ailesini bir şekilde öldürürdüm. Hatta çıplak elle de öldürebilirdim. Silahımın 2 yedek şarjörü vardı. Olay günü Fatih'i aradım, hal hatır sordum. Bana nerede olduğumu sordu. Normalde sabah eylemi gerçekleştirecektim ancak kendisi bana 'Neredesin, gelip seni alayım?' deyince ben de bu yüzden işimi sabaha bırakmadım. Fatih'i arabanın içinde görünce eşim Fatma'yı ardım, canlı olarak olayı duymasını istedim. Normal bir şekilde sohbet etmeye başladım. Aracın yanına gittim. Fatih şoför koltuğunda oturuyordu. Silahın ucuyla cama iki kez vurdum. Diğer elimle kapıyı açtım ve Fatih'in kafasına doğru ateş ettim. Bu sırada Hülya diğer kapıyı açarak araçtan atladı. Bir ara Hülya'nın aracına diğer tarafından koşarak bana doğru geldiğini gördüm. Hülya'nın çantasında bir şey olabilir diye düşünerek silahı Hülya'ya doğrulttum. Silahtaki mermileri saydım. En az 11 mermi attığımı anladım. Bu sırada bir polis memuru aradı, nerede olduğumu sordu. Ben polise 'İkisi de mi öldü?' diye sordum. Polis memuru bana yaralı olduklarını söyledi. Ben de ona 'Attığım adam sağ kalmaz, bana doğruyu söyle' dedim. Fatma'ya 32 bin TL'yi kan parası olarak gönderdim" dediği kaydedildi.
'TASARLAYARAK ÖLDÜRDÜ'
Sanığın cinayeti tasarlayarak işlediği bildirilen gerekçeli kararda şu ifadelere yer verildi:
"Sanığın, Fatih'i 6 el ateş ederek ve hedef alarak öldürdükten sonra aynı araçta bulunan Hülya'ya silahını doğrultması akabinde kaçmaya çalışan Hülya'nın peşinden giderek önce maktulün ön tarafından ateş ettiği ve maktul Hülya'nın otopsi raporundan anlaşılacağı üzere ön tarafta mermi giriş izlerinin bulunduğu, daha sonra kaçmaya çalıştığı anlaşılan ve sanıktan uzaklaşmak amacıyla arkası dönük olan Hülya'ya ateş ederek otopsi raporundan anlaşılacağı üzere arka taraftan mermi girişlerinin bulunduğu, bu şekilde maktul Hülya'nın hayatına son verdiği, yine her iki maktule karşı eylemin de aynı planın devamı niteliğinde olduğunu gösterir şekilde katılan Fatma'yı arayarak, her iki maktule sürekli biçimde ateş ederek öldürdüğü birlikte değerlendirildiğinde sanığın maktul Fatih'te olduğu gibi maktul Hülya'yı da tasarladığı plan dahilinde öncesinde ve olay sırasında, sonrasında soğukkanlı bir biçimde sebat ve ısrar gösterdiği karar kapsamında tasarlayarak öldürdüğü yönünde mahkememizce tam vicdani kanıya varılmış olup sanığın aksi yöndeki ceza indirimine yönelik olduğu anlaşılan savunmalarına itibar edilmemiştir."